Adığey Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 10. Yıl kutlamaları Maykop'ta 4-5 Ekim tarihlerinde bayram olarak kutlandı. Davetiyelerimizin vaktinde ulaşmaması nedeniyle Kaf-Der Genel Başkanımız Muhittin Bey'in vizesini yetiştiremedik. Ben vize sorunum olmadığı için Kaf-Der ve şubeleri adına kutlamalarda Türkiye'den temsilci olarak katıldım.
+''+Benim dışımda Türkiye'den tek bayan orkestra yönetmeni hemşehrimiz sayın İnci Özdil Maykop'ta annesi Burhaniye Şubemizin başkanı Sayın İlhan Özdil ile birlikte bulundular. Resmi törenler 4 Ekim günü resmi davetlilerin katılımı Tiyatro salonunda başladı. Resmi törene Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerinin Cumhurbaşkanları, komşu Krayların yöneticileri ve Moskova'dan Rus parlamento temsilcileri de katıldılar. Bu törende açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Sayın Aslan Carım yaptı. Cumhurbaşkanı konuşmasında diyasporadaki Çerkes hemşehrilerimizden bahsederek kültürel çalışmalara yapılan katkılardan dolayı teşekkürlerini tüm katılanların huzurunda ifade etti. İsmen Maykop'ta yaşayan ve 10 yılda Kültür ve sosyal yaşama katkılarından dolayı 1 Ekim tarihinde yapılan törenle 8 kişi arasında "Saygın Emektar Eğitimci" unvanıyla Devlet Şeref Madalyası verilen Sayın Mehmet Uzun ve Adığey Cumhuriyeti'nde yatırımlar yapan Sayın Hakkı Kurmel büyüğümüz ile birlikte benim ismimi de söylemesi benim açımdan hem sürpriz hem de bir onur vesilesi olmuştur.
Törenlerden sonra Tiyatro salonunda Sayın İnci Özdil ile birlikte Adığe şef Sayın Murat Hupe yönetiminde Adığey Cumhuriyeti Devlet Senfoni Orkestrası bir konser verdi. İnci Özdil kardeşimiz 2 Ekim tarihinde aynı orkestra ile tek başına bir solo konser sunmuştu. Büyük bir katılımın olduğu konserde İnci Özdil'in performansı Kafkasyalı hemşerilerimiz açısından büyük bir gurur vesilesi oldu. Uluslar arası seviyede orkestra yönetme düzeyine ulaşmış tek bayan orkestra yönetmenimizin bir bir Çerkes kızı olması Kafkasya'daki kardeşlerimizi çok gururlandırdı ve mutlu etti.
Esas kutlamalar 5 Ekim günü Lenin Caddesi'nde yapılan toplu yürüyüşle başladı. Yürüyüşe Adığey Cumhuriyeti'ndeki tüm kültür kuruluşları, değişik halkların folklor ekipleri milli giysileri ile katıldılar. Katılanların oluşturduğu konvoy yaklaşık bir kilometreye ulaştı. Ben de Türkiye'den giden arkadaşlarımızla birlikte İslamey ve Nalmes ekiplerinin arasına karıştık. Ekiplerle birlikte cadde boyunca yürüyerek Cumhurbaşkanı, parlamento başkanı, başbakan ve yardımcıları ile şehir yöneticilerinin bulunduğu heyetin önünden geçerek Parka ulaştık. Sabah töreni parkta sona erdi.
Kutlamaların öğlenden sonraki bölümü Maykop'un yeni hipodromunda yapıldı. İnşaatı biten yeni hipodrom açıldı ve at yarışları yapıldı. Aşırı sıcak havaya rağmen çok sayıda insan yarışları izledi. Kafkasya da değişik yörelerde yetiştirilen güzelim Kafkas atlarını görmek benim açımdan çok hoş oldu.
Bayram stadyumda yapılan gösterilerle sona erdi. Daha önce de ben benzer bir gösteriye Maykop Şehir günü kutlamaları nedeniyle tesadüf etmiştim. Ancak bu defa ki kutlamalar gerçekten çok görkemli oldu. Adığey Cumhuriyeti'nde bulunan tüm halkların her yaştan şarkı ve oyun ekipleri milli giysileri ile topluca stadyum çevresinde dizildiler. Toplam nüfusu yarım milyonu bulmayan bir Cumhuriyetin folklor ekiplerinin sayısını ve kalitesini görmekle sevinç ve üzüntüyü bir arada yaşadım. Değişik halkların hoşgörü içinde aynı bayramı paylaşmaları ve bir arada barış içinde olmaları çok hoştu ve kültüre verilen değeri açıkça gösteriyordu. Böylesine bir ekip zenginliğinin Türkiye'mizin üç beş milyonluk en büyük şehirlerinde dahi sağlanamayacağını düşünerek üzülmedim dersem yalan olur.
Oyunlar Nart destanlarından çıkan Sosruko'nun at üzerinde ateşi stadyuma getirmesiyle başladı. Bu ateşle sahnenin ortasındaki büyük meşale ateşlendi ve oyunlar başladı. Tüm ekipler saatler süren gösteri boyunca sırasıyla sahneye çıkıp gösterilerini sundular. Gösterilerin sonunda büyük bir havai fişek gösterisi yapıldı. Cumhuriyetin kurucusu Sayın Aslan Carımov'a stadyuma gelen 10 bin civarındaki izleyici alkışlarla teşekkürlerini sundular. Tören meşaledeki ateşin törensel olarak tüm insanlığın hizmetine sunulması ile sona erdi. Adığey Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 10. Yıl kutlama törenlerine Türkiye'deki Derneklerimiz adına katılıp kutlama mesajlarımızı iletmek şerefini yaşadığım için ne kadar mutlu olduğumu burada ifade ederek Cumhurbaşkanının Türkiye'deki hemşehrilerimize selam ve sevgilerini iletiyorum.
10.YIL NEDENİYLE MOSKOVA'DA YAPILAN KONSER
Adığey Cumhuriyeti'nin 10. Yılı Moskova'da da kutlandı. Kutlama Moskova Konservatuarının büyük salonunda değerli sanatçı hemşehrimiz Muhittin Kandur'un organizasyonu ile yapıldı. Toplantıya Cumhurbaşkanı Aslan Carımov ve Eşi Fatma Carımova katıldılar. Misafir olarak Moskova'da yaşayan Adığe hemşehrilerimizle birlikte bir çok Rus yönetici ve sanatsever katıldılar.
Kaf-Der olarak bize de bir davet mektubu gelmişti. Bu tür toplantılara verdiğimiz önem nedeniyle ben de Moskova'daki işlerimin denk gelmesi nedeniyle yine Türkiye'yi temsilen katıldım. Maykop'taki kutlamalar sırasında Kültür Bakanı Gazi Çemiso Türkiye'den katılımın çok olumlu olacağını söylemiş idi. Dolayısıyla Moskova'daki törene de katılmak benim için zorunlu hale geldi.
Konser kalabalık izleyici kitlesi önünde tam vaktinde Sayın Aslan Carımov'un konuşması ile açıldı. Daha sonra Muhittin Kandur konuşmasını İngilizce olarak yaptı. Kaberdey eşi ise tercümanlığını yaptı. Bildiğiniz gibi Muhittin Kandur Ürdün'de doğmuş bir Adığe hemşehrimiz. Uzun yıllar Amerika'da yaşamış ünlü romancımız ve film rejisörü, aynı zamanda müzik yönetmeni. Muhittin Kandur ismini "Çeçen Kılıçları" ve "Kazbek Kabardey'de" adlı romanlarından biliyordum, ancak müzik dalındaki yeteneklerini bilmemekten utandım doğrusu. Konser sırasında yine Kafkasya konulu eserler 20 kişilik orkestra tarafından Kandur yönetiminde çalındı. Çalınan parçalar sırasıyla "Setenay'ın Dirilişi", "Çerkes Rapsodisi", "Çerkes Serenadı no.5", "Çerkes Serenadı no.6, Maykop" ve son olarak Kral Hüseyin hatırasına bestelenen konser eseri oldu.
Ben de bu vesile ile hem Cumhurbaşkanı ve eşine bir defa daha selamları iletmek hem de Muhittin Kandur'u kutlamak şansını buldum. Kendileri de selam ve sevgilerini Türkiye'ye iletmemi benden istediler. Cumhuriyetlerimizin ve kültürümüzün dünya durdukça yaşaması dileklerimizi birlikte paylaştık.
+''+Cihan Candemir