
Yokoluşun Hem Mağduru Hem de Sorumlusu Olmak /Meryem Nur Kalkan
Eylül 25, 2025565Meryem Nur Kalkan
Antoine de Saint-Exupéry, 1940’ta Fransa’nın düşüşünü izlerken, sadece dış düşmana (tanklara ve bombalara) karşı değil içeriden gelen bir çöküşe de tanık olmuştur. Fransa’nın 2. Dünya Savaşı’ndaki çöküşüyle ilgili düşüncelerini savaş döneminde yazdığı “Yel, Kum ve Yıldızlar” (Terre des hommes,1939) kitabında ele almıştır. Fransa’nın Nazi Almanyası karşısında hızlıca düşmesini sadece askeri bir zayıflık olarak görmez. Aynı zamanda bu durum ahlaki, kültürel ve manevi bir çöküşle de doğru orantılıdır. Ona göre Fransa’nın çöküşü, halkın değerleri yıkılırken halkın sessiz kalmasından da kaynaklıdır.
Her ulusun bir kavgası vardır. Kimi kavgasının ve kayıplarının suçunu yalnızca dış güçlere atar. Kimi de kavgasının nedenlerini arar, çözüm yolları üretir.
Bizler Çerkes toplumu olarak kavgamızın nedenini biliyoruz. Ancak unutmamamız gereken husus şu: asıl düşman sadece dışarıda değildir. Çünkü asıl büyük zararı veren düşman yeri geldiğinde kendi ilgisizliğimiz, umursamazlığımız ve dağılmışlığımızdır.
Bugün Çerkes halkının kimliğini tehdit eden en büyük tehlike, kendi benliğinin yavaş yavaş silinmesine göz yummaktır. Saint-Exupéry’nin dediği gibi, bir ülke ya da halk sadece dışarıdan gelen işgalci yüzünden düşmez. En az onun kadar tehlikeli olan özgürlüğün ve kimliğin temelleri çökerken uykuda olanlar, korkanlar ve sessiz kalanlardır.
Eğer bizler kendi dilimizi konuşmaz, çocuklarımıza öğretmez, tarihimizi sahiplenmez, kültürümüzü yaşamaz, kimlik bilincimizi geliştirmezsek bu halkın çöküşünde/yokoluşun eşiğine gelişinde bizim sessizliğimizin ve ilgisizliğimizin de büyük bir payı olacaktır.
Çerkesler olarak ortak ilkeler ve amaçlar doğrultusunda örgütlü olmak, kimliğimize sahip çıkmak ancak dayanışma, birlik ve beraberlik sonucunda elde edilecektir. Çünkü sorumluluk; tek tek bireylerden çok, toplumun geneline atfedilmelidir. Sesimiz yalnızca bireylerin çığlıklarıyla değil, toplumun ortak sesiyle duyulacaktır.
Çünkü unutulmamalıdır ki “Bir ulus, yalnızca tanklarla değil; ideallerle de savaşır.” (Une nation se bat non seulement avec des chars, mais avec des idéaux.)
Share