Gönebjey Öykü Alav
Düzce’de katıldığımız yaz kampı benim için hem öğretici hem de unutulmaz bir deneyim oldu. Farklı alanlardaki Çerkes kültür atölyeleri sayesinde danslarımızı, müziklerimizi, el sanatlarımızı ve mutfak kültürümüzü daha yakından tanıma fırsatı buldum. Her atölye bana kültürümüzün ne kadar zengin ve değerli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Özellikle “Yemekteyiz” parodi versiyonu beni çok güldürdü. Yemekleri bu kez erkeklerin hazırlaması hem eğlenceli bir sahneydi hem de dünyada değişen kadın–erkek görevlerine küçük bir gönderme gibiydi; aslında birlikte üretmenin ve sorumluluk paylaşmanın ne kadar keyifli olabileceğini hepimize hatırlattı.
Ayrıca Çerkes ailelerinin evlerinde bizleri büyük bir içtenlikle ağırlamaları, günlük hayatlarına bizi dahil etmeleri bana kendimi yabancı hissettirmedi; aksine kocaman bir ailenin parçasıymışım gibi hissettirdi. (Her şey için teşekkürler Turan Ailesi 💙)
Bu süreçte hem yeni bilgiler öğrendim hem de çok güzel dostluklar kurdum. Tabi vedalarda iyi olmadığım için ayrılık kısmı beni üzmüş olsa da kamp boyunca yaşadığım her an, kültürün sıcaklığını ve aynı değerleri paylaşmanın önemini bana yeniden gösterdi.
Bizi misafir eden ailelere, atölyelerde emek veren herkese ve bu güzel deneyimi mümkün kılan tüm organizatörlere gönülden teşekkür ediyorum. Bu kamp benim için sadece bir gezi değil, hayatım boyunca unutmayacağım bir kültür yolculuğu oldu.
