Geçmişten Kalmış Bize, Gelecek Aydınlatır / Meryem Nur Kalkan

Meryem Nur Kalkan

26-27 Nisan tarihlerinde, Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) tarafından dördüncüsü düzenlenen Gençlik Çalıştayı’na İstanbul Uzunyayla Kafkas Kültür Derneğini temsilen katıldım.

Çerkes diasporası, sadece bir halkın yerinden edilmesi değil, aynı zamanda kalbinden koparılan bir vatanın hikâyesidir. Gittiğimiz her coğrafyaya geleneklerimizi, ağıtlarımızı, danslarımızı, dilimizi taşıdık. Ama hepsinden önce, içimizdeki derin vatan özlemini hep canlı tuttuk.

Bazen insanın kendi zihnine bile güvenememesi ne kadar sarsıcı. Bir hedefi dile getirdiğimizde, sanki onu gerçekleştirmişiz gibi bir tatmin hissi oluşuyor. Dopamin salgılanıyor ve başarı duygusuna kapılıyoruz. Oysa ne bir emek var ortada, ne de somut bir sonuç. Bu, kendimizi kandırmanın en incelikli hali.

Çerkes toplumu olarak ciddi sorunlarımız var; sesimiz kısıksa da hedeflerimiz büyük. Üstelik bu kez yalnızca sözde kalan hayallerden değil, gerçekten harekete geçmeye yönelik somut hedeflerden söz ediyoruz. Sesimizi duyurabileceğimiz alanlar ve çözüme yönelik adımlar artık daha görünür.

İki gün süren çalıştayda, 120 genç arkadaşımızla bir araya geldik. Akademisyenlerin katkılarıyla toplumumuzun karşılaştığı sorunları tartıştık, çözüm yolları aradık. Daha önce belki farkında olmadığımız detaylara odaklandık, sorular sorduk ve yanıtlar aradık. Kendi içimizde de bir yüzleşme yaşadık: Elimizden geleni yapmadığımızı, yeterince sorumluluk almadığımızı ve çoğu zaman bahanelerin arkasına sığındığımızı fark ettik.

Gündeme aldığımız başlıca konular; anadilimizin korunması, kültür ve kimliğimizin yaşatılması, anavatanla bağların güçlendirilmesi, gençlerin toplumsal hayata ve siyasete katılımı, kariyer ve girişimcilik alanlarında desteklenmesiydi.

Çerkes kültüründe saygı her şeyin önündedir. Odaya biri girdiğinde ayağa kalkılır, büyüklerden önce sofraya oturulmaz. Bu anlayışla, tüm sorumluluğu belli bir kesimin sırtına yüklemek de doğru olmaz. Hepimiz – genciyle yaşlısıyla – bu kültürü yaşatmakla yükümlüyüz. Geleneklerin aktarılmaması, dilin zayıflaması, gençlerin bilinç eksikliği, toplum içi iletişimin kopukluğu gibi sorunları birlikte çözmek için buradayız. Ve artık daha güçlü bir sesimiz var. Çünkü biz yıllardır “Birlikteysek Güçlüyüz” diyerek yol alıyoruz.
Çalıştayda oluşturulan gruplarla çözüm önerileri geliştirdik. Öne çıkan fikirler arasında; derneklerde gençlere daha çok sorumluluk verilmesi, anadil kurslarının daha etkili hâle getirilmesi, melezleşmenin önüne geçilmesi, siyasete daha aktif katılım sağlanması, Çerkesler arası iletişimi güçlendirecek fuarların düzenlenmesi, burs programlarının yaygınlaştırılması, mentörluk sistemlerinin kurulması ve genç girişimcilere KAFFED öncülüğünde destek verilmesi gibi somut adımlar yer aldı. Tüm bu öneriler raporlanarak ilgili mercilere sunuldu.

Bugün, dünyanın dört bir yanına savrulmuş milyonlarca Çerkes olarak, kimliğimizi yaşatmak için sessiz ama kararlı bir direniş sürdürüyoruz. Bu yalnızca bir halkın acısını anlamak değil, aynı zamanda kültürel hafızamıza sahip çıkmak demektir.

Unutulmamalı ki diaspora sadece kayıpların değil, aynı zamanda umudun da adıdır. Sürgünle gelen kuşaklar anayurda dönememiş olabilir; ama biz, onların torunları olarak hâlâ Çerkes kalmak için mücadele ediyoruz. Belki dilimiz eksik, geleneklerimiz zayıfladı; ama yüreğimizde hâlâ vatanın dağları, ormanları, ezgileri yaşıyor. Bu, geçmişe duyulan özlemin ötesinde; yok olmamaya verilmiş bir sözdür.

Sözlerimi noktalarken, iki gün boyunca emeğini ve desteğini esirgemeyen KAFFED ekibine en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Birlikte varız, birlikte güçlüyüz.

Share