Dauv Muhammed Furkan Arıkan
26-27 Nisan tarihlerinde Kaffed’in organize etmiş olduğu, Samsun Çerkes Derneği’nin ev sahipliğini yapmış olduğu 4. Gençlik Çalıştayı’na Afşin Kafkas Kültür Derneği’ni temsilen katıldık. Bu benim katıldığım ilk çalıştay olduğu için büyük bir heyecanla Samsun’a doğru yola çıktım. Orada neler olacağı hakkında bilgi verilmiş, program akışı belirtilmiş olsa da ne kadar güzel 2 gün geçireceğimden habersizdim. Gençlik çalıştayı, bir çalıştay olmaktan çok daha fazlasıydı benim için. Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş yüzü aşkın gencin aynı birlik beraberlik, aidiyet ve kimliğine sahip çıkma arzusuyla geldiği bu çalıştay benim için çok önemli ve özel bir yere sahip. Çalıştayda birbirini tanımayan yüzü aşkın gencin aynı aidiyet duygusuyla sanki senelerdir birbirlerini tanıyormuş gibi samimi olup mükemmel bir şekilde organize olması çok güzeldi.
Çalıştayda ilk konferans Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erol Taymaz hocamızın ‘Geçmişten Geleceğe Örgütlü Mücadelemiz ve Gençliğin Rolü’ konferansıydı. Erol hocamız sayesinde bir gerçeği çok yakından tanıyarak daha net anladık; Zamanında atalarımızın dilimizi kültürümüzü ve kimliğimizi korumak için verdikleri mücadele ve bu mücadeleyi sürdürmek için bize düşen görev ve sorumlulukların bilincinde olmak. Çalıştayın beni en çok etkileyen anlarından biriydi bu an. Üzerimizdeki sorumluluğu taşıyabilecek kadar donanımlı, bilgili ve güçlü birer Çerkes genci olmak inanılmaz önemli. Hocamızın konuşmasından sonra şunu çok net anladım; diğer milletlerdeki yaşıtlarımıza nazaran biz Çerkes Diasporası gençlerine çok daha fazla sorumluluk düşüyor. Dilimizi, kimliğimizi ve kültürümüzü yaşatmak, gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarmak biz diaspora gençlerinin en büyük görevi.
Ben bu Çalıştayda ‘Siyasete Katılım’ komisyonunda yer alıyordum ve komisyonumda sözcü olarak seçilmiştim. Bulunduğum komisyondaki soydaşlarımla birlikte Çerkesler’in mevcut siyasi çevrede nerede bulunduğu, nasıl bir yol izlemesi gerektiğini konuştuk. Hepimiz bir toplumun siyasette söz hakkı bulunmadan amaçlarını ve varlığını sürdüremeyeceğinin farkındayız bu yüzde siyasete katılım komisyonu olarak Çerkes’lerin mevcut siyasette güçlü olmasının yol ve yöntemleri üzerine kafa yorduk, fikirler ürettik. Birçok fikir üretmiş olmakla birlikte bir fikir diğerlerinden daha fazla beğenimizi topladı. Fikre göre mevcut derneklerimizin her birinde Kaffed’in organize etme yetkisi altında her siyasi partiye ait bir gençlik komisyonu kurulmalı, kurulan bu komisyonlarda siyasete girmeyi isteyecek, toplumumuzun siyasette söz almasını sağlayacak gençler yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Gençlere yeterli donanım, bilgi ve beceri siyasetten gelen kişiler aracılığıyla verilip aynı Kaffed’in daha önce yürütmekte olduğu ve şuan devam eden mentör-menti programına benzer bir çalışma yapılması amaçlanmaktadır. Unutulmamalıdır ki bir toplum siyasette ne kadar etkin olarak yer alırsa o kadar güçlüdür!
Çalıştayın ikinci konferansları Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mithat Çelikpala hocamızın ‘Bildiğimiz Dünya Sona Erdi, Yerine Ne Gelecek ?’ konferansı ve Adnan Menderes Üniversitesi’nden Elçin Başol Hocamızın ‘Abhazya’nın Güncel Durumu ve Gelecek Perspektifi’ konferansı ile devam etti.
Mithat Hocamız yaşadığımız çağın değişimine, dünyadaki güç dengelerinin nasıl altüst olup tekrardan kurulduğunu net bir şekilde açıklayarak yaşadığımız coğrafyanın, içinde bulunduğumuz dünyanın dengeleri hakkında daha net bir bilgi sahibi olmamızı sağlayarak toplumumuzu bu dengelerin arasında nasıl koruyacağımıza dair bizleri düşünmeye itti.
Elçin Hocamızın verdiği konferansın konusunun bütün dünyaya yayılmış olarak yaşayan Kafkas Diaspora halklarını yakından ilgilendirdiğini düşünüyorum. Abhazya’nın bağımsızlığı, içinde bulunduğu süreç ve geleceği biz bütün Kafkas toplumlarını yakından ilgilendiren konular. Bizler vatan hasreti çeken, bağımsız bir vatanın milletin önemini bilip, sürgün acısıyla yaşayan bir toplum olarak Abhazya gibi Kafkas ülkesinin bağımsızlığı hepimizi sevindiren, destek olmamız ve yakından takip etmemizi gerektiren bir olay. Bu yüzden ben 30 Eylül 1993’te yaşanan Abhazya Zaferini Kafkas toplumlarının işgalci güçlere karşı kazandığı, tarihe altın harflerle kazınması gereken bir gün olarak görüyorum. Bu konuya dikkat çekerek, değerli bilgileriyle bizi aydınlatan Elçin hocama çok teşekkür ediyorum.
Çalıştayın Cumartesi günü yapılan son konferansında Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nursel Bolat ve Doç. Dr. Ömer Çakın’ın ‘Dijital Diaspora’ konferansıydı. Hocalarımız bizlere Çerkes kimliği ve kültürünü dijital ortamlarda, çağın imkanlarını kullanarak, çağın gerektirdiği nasıl etkin bir şekilde yaşatacağımıza ilişkin önemli fikirler verdi. Diasporanın dijital çağa uyum sağlayıp, çağa ayak uydurarak nasıl gelişebileceği hakkında fikirler yürüttük. Bir diaspora toplumunun gelişen dünyaya uyum sağlaması o toplumun geleceği bakımından elzemdir. Bu konuda bizlere yapabileceğimiz çalışmaları gösterdikleri, fikir verdikleri için hocalarıma çok teşekkür ediyorum.
Çalıştayın Pazar günü yapılan konferansında Samsun büyükşehir belediye başkanımız ve Samsun’un çeşitli yerlerinden belediye başkanlarımızla tanışma imkanı bularak siyasette toplumu ilgilendiren konular hakkında sorularımızı sorduk, kendilerinin siyasi hayatta ve yönetimdeki tecrübe ve bilgilerini öğrenme fırsatımız oldu. Siyasete Katılım Komisyonu olarak bu konferans bizim için çok yararlı ve güzel oldu. Belediye başkanlarımızdan aldığımız fikirlerle ve bilgilerle Siyasete Katılım Komisyonu olarak sonraki çalışmalarda nasıl bir yol izleyeceğimize dair bir yol çizmeye çalıştık.
Genel olarak çalıştay biz Çerkes Diaspora’sı gençleri için hiç unutamayacağımız, çok verimli, güzel anlarla dolu ve bizlere ne kadar güçlü ve büyük bir millet olduğumuzu tekrardan hatırlatan muazzam bir çalışma olmuştur.
Тхьэуегъэпсэу!