ULUSAL VAROLUŞUMUZ ANAVATANDA

Yıldız Şekerci

Her yıl birkaç kez Anavatana gidiyorum ve her gittiğimde ilk günkü heyecanla vatan topraklarına ayak basıyorum. Zaman zaman yolculuklarda kimi zorluklar yaşasam da, bu zorluklar benim heyecanımı hiç eksiltmiyor. Vatan topraklarının kokusu, kucakladığım soydaşlarıma olan özlemim bu heyecanımı daha da çok arttırıyor.

Buralar benim vatanım, benim topraklarım, benim Cumhuriyetlerim, anadilim Çerkesçenin (Adığabze) Rusça ile birlikte resmi dil olarak kullanıldığı, Cumhuriyetin Başkanının Çerkes (Adığe) olduğu, parlamentosunda kabul edilen yasaların Çerkesçe (Adığabze) yayınlandığı, kendine ait devlet arması ve marşı, bütçesi ve parlamentolarında milletvekillerinin yarısının Çerkes (Adığe) olan, resmî ve özel kurum binaları ile tüm törenlerde Rusya Federasyonu ve Cumhuriyetlerin bayraklarının birlikte asılı olduğu, köylerin, ilçelerin, şehirlerin adlarının Çerkesce (Adığabze) olduğu, Devlet televizyonunda Çerkesçe (Adığabze) yayın yapıldığı, Kültür Bakanlığına bağlı Nalmes, Kabardinka, Yislamey, Oşad, Bzerabze, Şığıjiy v.b. bir çok halk dansları ve müzik topluluklarının faaliyet gösterdiği, tiyatroların Çerkesçe (Adığabze) gösterilerini sürdürdüğü, okullarında Çerkesçe (Adıgabze) öğretimi verilen, Radyo-televizyon gazete ve dergilerde Çerkesçe (Adığabze) yayınlar yapan, 21 Mayıs Sürgünü Anma Günü, Çerkes Dili (Adığe Dili) Günü, Çerkes (Adığe) Yeni Yılı, Vatana Dönüş Günü, Çerkes (Adığe) Ulusal Giysi Günü, Çerkes (Adığe) Ulusal Günü gibi etkinliklerin anıldığı ve kutlandığı yerlerdir.

Çerkeslerin otokton halk olması nedeniyle Cumhuriyetlerimizde sahip olduğumuz bu değerlerimizin, resmi olarak korunduğu başka bir yer yoktur. Eksiklerini de görerek, sahip olduklarımıza sımsıkı sarılmalı bunların kıymetini bilmeliyiz.

Tüm bunları, sürgün sonrası anavatanda kalabilmiş, gerektiğinde bedel de ödeme pahasına topraklarımıza sahip çıkmış bir avuç soydaşımıza borçluyuz.

Unutmamamız gereken önemli bir konu, her ne kadar bizim cumhuriyetlerimiz bizim topraklarımız olsa da; anavatanda nüfusumuz çok az, diğer yandan bu topraklarda sadece Çerkesler yaşamıyor, sadece Çerkesler ve Ruslar da yaşamıyor. Cumhuriyetlerimizde farklı halklar uyum içinde birlikte yaşamaya çalışıyorlar. (ör. Adigey’de nüfusumuz %20-25 oranında ve Cumhuriyetin seçilmiş başkanı diğer halkların da başkanı)

Diyaspora olarak, Anavatandaki tüm gelişmeleri yakından takip etmeli, doğru analizler yapmalı, anadili ve kimlik konusundaki taleplerimizi sürekli dile getirmeli ve nüfus oranını arttırmak için çalışmalıyız.
Ancak tüm bu çalışmaları yaparken anavatanda yaşayan soydaşlarımızı sıkıntıya sokacak, birlikte yaşadıkları diğer halklarla ilişkilerini bozacak söylem ve eylemlerden kaçınmalıyız.

Bu anlamda kurumsal ve diplomatik yaklaşım içeren ilişkiler çok önemlidir. Kurumlar arasında yapıcı ilişkilerin sürdürülmesi; hak ve taleplerimizin karşılanmasına önemli katkı sağlayacaktır.

KAFFED yönetimi, kurumsallık ciddiyeti ile ilk adım olarak diasporanın beklentilerini ve nabzını tutan bir çalışma ile stratejik planını oluşturmuş, bu plan doğrultusunda anavatandaki Cumhuriyetlerimizle yapabilecekleri çalışma listesini çıkarmıştır. İkinci adım olarak, Dünya Çerkes Birliği ile işbirliği halinde planlanan bu çalışmalar, Cumhuriyetlerimizin kurumlarına iletilmiş, bu planlama doğrultusunda, Cumhuriyetlerimizin başkanları, bakanları, üniversite rektörleri, yerel yöneticiler gibi üst düzey protokol eşliğinde görüşmeler yapılmıştır.

Bu çalışmaların tüm Çerkes halkına önemli yararlar sağlayacağı inancı ile başarılar ve kolaylıklar diliyorum.
Bir halkın vatandan uzak, diasporada ulusal varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Anavatansız diyaspora olmaz, biz birbirimizle güçlüyüz, bu gücü ortaya koymak için karşılıklı saygı ve işbirliği içinde olmalıyız.
Her nerde olursak olalım yüreğimiz anavatanımızda atmalı…

Share