Doğan Eser
KUZEY OSETYA
Şu an bulunduğumuz alanda böyle bir vahşetin yaşanmış olduğuna insanın aklı ermiyor. Öyle gazete haberlerinden okumaya, televizyon haberlerinden izlemeye benzemiyor burada olmak. Olayın görgü tanıklarının, mağdurlarının o anları nasıl yaşadıklarını bizzat dinlemek.
İnsan anlatılanların vahşetinden çok nasıl bu kadar sakince anlatıldığına şaşıyor. Bu denli bir vahşet ve kötülük karşısında bu denli sakinlik, kabullenilmişlik ve sağduyuya şaşıyor. Bu ziyaretimiz için bize o kadar teşekkür ettiler ki bu acıyı yaşayan insanlar bunlar mı diye düşündük.
Burası hiçbir sözün geçerliliğinin olmadığı yer
Ne bir isyan var ne de nefret. Eğer ki derin bir tevekkülün izlerini arıyorsanız bu Kuzey Osetya’da. Bizlere bu acıyı paylaştığımız için sonsuz teşekkürler sundular. İstedikleri bu acının paylaşılması, ölenlerin anılarının yaşatılması ve dünyada bir daha bu acıların yaşanmaması. Ben bunu kulaklarımla değil kalbimle duydum. Peki kulakları ile bu acıya şahit olanlar, gözleri ile kalpleri ile bu acıya şahit olanlar… Cenaze töreninde 40.000 kişinin gözyaşları ile ağlamalarının, hıçkırık seslerinin gökyüzüne yükseldiğini anlattılar.
Burada 186 çocuk öldü. Onlar hep aynı yaşta kaldılar. Saldırıdan kurtulan yaşıtları, arkadaşları şimdi hep o yaşta kalan hep çocuk kalan arkadaşlarına oyuncaklar bırakıyor. Bizler de kırmızı karanfiller bıraktık. Ancak onları, olanları anlamaya çalıştık.
Acının etrafında birleşen bir halk gördük. Sakin, sabırlı ve tevekkül dolu…