Hepimizin yakın geleceğini tehdit eden iklim bozulmasına karşı bir an önce harekete geçmek acil ihtiyaç. Bu konuda bir manifesto hazırlandı. Davete Genel Başkan Yardımcımız Doğan Duman ve Sosyal İşler Sekreterimiz Erdoğan Yaşar katıldı.
Çözümlerimiz ve vaktimiz varken harekete geçmemeyi vicdan kabul etmez...” diyen manifesto
“... vicdanı olan herkesi, elde hâlâ çözüm imkanı varken, gezegeni kurtarma seferberliğinde kendi payına düşeni yapmaya, bu büyük sorumluluğu paylaşmaya” çağırıyor.
İstanbul Politikalar Merkezi-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi’nin düzenlediği İklim Değişikliği Tehdidine Karşı İstanbul Manifestosu sunum ve tartışması 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü’nde yapıldı. İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Fuat Keyman’ın ev sahipliğindeki buluşma alarm veren iklim bozulması için yapılabileceklerin tartışılmasını ve manifestoda ortaya konan ilkelerin savunulmasına yönelik ortak bir yol haritası oluşturulmasını amaçlıyordu.
Manifestonun tam metni:
GEZEGEN ELDEN GİDİYOR: BUNA RAZI GELEMEYİZ
İklim değişiyor.
Her yerde ve elbette Türkiye’de de: Batı’da ve Doğu’da kavurucu orman yangınları, Karadeniz’de ve Akdeniz’de âni seller, Güneydoğu’da sinsi kuraklık, tüm ülkede azalan yeraltı suları... Bunların hiçbiri birer rastlantı ya da “münferit vaka” değil. İklim değişiyor ve bu, ekmeğimizden suyumuza hayatımızın her yönünü, her ânını derinlemesine etkiliyor.
Doğanın amansızca yağmalanması yüzünden Mezopotamya’da, Avrupa’da, Orta Amerika’da birçok kadim uygarlık yeryüzünden silinip süpürüldü. Eğer şimdi harekete geçmez, doğaya bakışımızı değiştirmezsek, bizim de çocuklarımıza bırakacağımız bir uygarlık olmayacak. Onlara kazanmaları neredeyse imkânsız bir var olma mücadelesi, mutlak bir çaresizlik bırakacağız. Evrensel ahlâk ilkelerini ayaklar altına almış, kısa vadeli çıkarlarımızı hayatlarının önüne geçirmiş olacağız.
İklim değişiyor; çözümlerimiz ve vaktimiz varken harekete geçmemeyi vicdan kabul etmez. Bizler, sıradan insanlar olarak, doğaya bakış açımızı ve önü alınmaz bencilliğimizi değiştirme zamanının geldiğini düşünüyoruz. Artık doğayla barışma zamanının geldiğini! Bu değişimi gerçekleştirebilecek gücün, hepimizin yüreğinde olduğunu biliyoruz.
Ve şunu da biliyoruz: Şimdi başaramazsak, her şey bitecek. Oyun bitecek. Barış, sonsuz bir hayal olarak kalacak. Karşımızda, yeni ve farklı bir “düşman” var çünkü – Hayatta yaptığımız başka her şeyi anlamsız kılmaya yetecek büyüklükte bir belâ.
İklim değişiyor ve sosyal adaletsizliği kat be kat artırıp derinleştiriyor. Toprağın sağlığı ve suyun saflığı, yeryüzü toplumlarının ayakta kalıp kalamayacağını gösterecek olan son ölçüler artık... Gezegen sürekli uyarıyor. Ama gözler kör, kulaklar sağır kalmaya devam ederse, kibir denen şeyin ne büyük bir felaket olduğunu yakında hepimiz öğreneceğiz...
İşte onun için, vicdanı olan tüm yurttaşlarımızı, elde hâlâ çözüm imkânı varken, gezegeni kurtarma seferberliğinde kendi payına düşeni yapmaya, bu büyük sorumluluğu paylaşmaya çağırıyoruz.
İklim daha fazla değişmeden biz değişelim, çözümün parçası olalım.
nan
Kaffed