Suriyeli Savaş Mağduru Çerkesler Yalnız Değildir

 

Bütün kamuoyunun malumu olduğu üzere bugün komşumuz Suriye’de kanlı bir boğazlaşma vardır.  Bir yılı aşkın zamandır süre gelen bu iç savaş, duyarlı her insanın olduğu gibi bizlerin de yüreğini acıtmaktadır.
 
Bütün dileğimiz ve arzumuz kardeşin kardeşi öldürdüğü bu vahşetin son bulması ve kadim uygarlıkların merkezi bu güzel ülkenin bir an önce onurlu bir barışa, insan haklarına ve demokrasiye kavuşmasıdır.
 
Onurlu bir kazananı olmayacak bu kanlı savaşın şimdiden bizlere gösterdiği bir şey vardır: O da Suriye’nin artık bir daha eski Suriye olamayacağıdır. Oysa Ortadoğu’nun bu kadim ülkesinin geçmişten beri gelen en köklü özelliklerinden biri de birçok dini ve etnik azınlığı renkli bir mozaik gibi bağrında barındırmasıdır.
 
Bu renklerden biri, belki de en küçüğü Suriye’de ki Çerkes halkıdır. Ama ne yazık ki, son yüzyılda iki sürgünle ağır bir trajedi yaşayan Suriye Çerkesleri, maalesef bugün de benzeri bir trajediyle karşı karşıyadır.
 
Suriye Çerkesleri (dede- oğul -torun) üç kuşağın bile aynı toprakta yaşayamadığı, mezarlarının ayrı ayrı ülkelere savrulduğu talihsiz bir halktır. Önce Çarlık Rusya’sının vahşi saldırısıyla binlerce yıldır özgür yaşadığı çayırlarından sürülmüş, daha sonra gittiği Balkanlarda yeni bir sürgün yemiş ve bir tespihin kopuk taneleri gibi Ortadoğu’nun kızgın çöllerine savrulmuştur.
 
Bugün aynı halk özel bir baskı ve talanla karşı karşıya bulunmaktadır. Suriye’deki bu vahşi ve kural tanımaz iç savaşta, büyük bir kısmı taraf tutmayan ve her türlü dönüşüm ve değişimin barışçıl yollarla olmasını savunan Çerkes halkı, bu tavrından dolayı her iki tarafın da ağır saldırısı altındadır.
 
Bu trajik durumun sonlandırılması için özellikle Rusya Federasyonuna büyük bir sorumluluk ve görev düştüğüne inanıyoruz. Çerkeslerin anavatanı bir asır önce sürüldükleri Kafkasya olduğu tartışılmaz tarihsel bir gerçektir. Bugün, Suriye’deki insanlık dışı savaştan ve etnik kimliklere yönelik kırımdan uzaklaşmak isteyen Çerkesleri, Rusya Federasyonu’nun her türlü imkânını seferber ederek Kosova örneğinde olduğu gibi Kafkasya’ya kabul etmesi  gerekirken, Çerkeslerin en üst örgütlenmesi olan Kafkas Dernekleri Federasyonun bu doğrultuda yaptığı başvurulara bugüne kadar olumlu bir yanıt vermemesi ama kendi vatandaşlarını bu ülkeden çıkarmak için bu günlerde bir gemi gönderme hazırlığı içinde olması ayrıca düşündürücüdür.  Oysa Suriye’deki Çerkes azınlık açısından durum, savsaklanamayacak, ertelenemeyecek derecede vahimdir.
 
Biz Kafkasyalı Yazarlar Birliği Derneği olarak Rusya Federasyonu’nu bu tarihsel ve insani sorumluluğunu, bir an önce yerine getirmeye çağırıyor, aksi bir durumu şiddetle protesto edeceğimizi bildiriyoruz. Bu doğrultuda Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun yaptığı girişimleri destekliyor ve bu haklı ve insani davalarında sonuna kadar yanlarında olduğumuzu kamuoyuna açıklıyoruz.
 
Kafkasyalı Yazarlar Birliği Derneği Yönetim Kurulu

nan



Kaffed

Share