Prof. Namitok, son iki yüzyılda Kuzey Kafkasya'nın etnografik tanımının bir çok kez yapıldığını, Birinci tanımın Kırımdaki Fransız Konsolosu Xaverio Glovani tarafından yapıldığını, Glovani'nin 1924 yılındı Aphazya'nın da bir bölümünü içine alan bir Coğrafyada Çerkesya'yı 14 kantona böldüğünü, Ancak, bu tanımın yeterli olmamasına karşın, büyük önem taşıdığını, Zira Çerkes boylarının ilk kez batılı bir yazar tarafından kollara ve sınıflara ayrıldığını belirtmektedir.(1)
+''+Glovani'nin sınıflandırmasında kullanılan transkripsiyona başka yapıtlarda rastlanmamaktadır. Örneğin, Yazar Bjeduğ boyunu anlatırken Bizedoukh demektedir. Bizedoukh şeklindeki yazılımda Ki (kh) ekinin bir çoğul takısı olduğu anlaşılmaktadır. Rus yazarlarınca kullanılan Temirgoy ismini ise Gemirgia biçiminde kullanarak daha doğru bir biçime yaklaşım sağlamıştır. Besleney ismini ise Besniy veya Bessini şeklinde yazmıştır.(2) Xaviero Glovani ayrıca, diğer yazarlarca bilinmeyen kantonların adlarını ilk kez belirtmiştir. Örneğin, Klaproth'un Bjeduğlardan olduğunu sandığı Karabay'ların (Bu gün hangi boy oldukları saptanamamıştır) Gemirgia'lara bağlı olduklarını açıklamaktadır.
1753 yılında Kırımda görev yaptığı bilinen diğer bir Fransız Konsolosu Peyssonel ise, aralarında Tolani, Cegurit, Bitsun, Aoug, Bulşi, Bartebay, gibi bu gün tanınması çok zor olanlarında bulunduğu 30 kadar ismi kapsayan Çerkes boylarının adını vermektedir ki bu isimlerin Çerkes boyu olmaktan ziyade klan aile isimleri olması kuvvetli bir olasılıktır. Buna karşılık, Glovani'nin sözünü etmediği önemli kolları; Hatıkuay (Hacıkuay), Egerikuay (Yegerokuay), Abazaşh (Abzekh)leri de belirtmektedir. Diğer yazarların değinmeden geçtikleri Aphaz, Abaza, Halkı ile, Seidi'lerden söz etmektedir. Oysa Seidi veya Sydı ismi bir boy ismi olmayıp bir büyük ve aristokrat aile adıdır. Sydı Prensleri'nin yönetimindeki Abazaca'nın Aşkarıwua şivesini konuşan bu topluluk 1864 Sürgününden sonra bu gün Uzunyaylanın Şarkışla kesiminde kalan Yeniyapan köyünü kurmuşlardır. (Sydıkıt) Bu yerleşim birimini oluşturan ailelerden bilebildiğimiz isimler, Sydı, Yerlen, Cad, Ğadza, Guastehu, Hakara, gibi ailelerin arasında Sadz boyundan gelen ve bu gün tükenen Adzınlarda yer almıştır. Bu topluluğun önemli soylarından olan Hartokua'lar ise Besleney bölgesinde bir süre oturmuş olmalarından kaynaklanan bir yaklaşımla kendilerini Besleney kökenli saysalar da bütün Sydkıt soyları gibi Abaza kökenlidir ve Aşkarıwua gurubundandırlar.
Peyssonel'in isim transkripsiyonlarının kimi zaman daha iyi bir görünüm kazandığından söz eden Prof. Namitok, Rusların ve daha sonra Tatarların Temirgoy olarak değiştirdikleri isme (Kem-Key) gerçek şeklini verdiğini örnek olarak göstermektedir. (3) Bu tarihten 15 yıl sonra, 1768 de Kafkasya'yı bilimsel bir görevle gezen Guldenstaedt Çerkesya ve bunun bir bölümü saydığı Aphazya hakkında değerli bilgiler vermiştir. Birçok araştırmacının hareket noktası saydığı bu ölçüte göre, Aphazya üçe ayrılmaktadır:
Güney-Batı Aphazya veya eski Aphazya: Çadesi, Sad ve Aubga yerleşim birimlerini içerir biçimde,
Kuzey-Batı Aphazya: Zubi, Ülüç, Çapsiş veya Çapso, As, Rukhüş yerleşim birimlerini kapsar biçimde,
Kuzey-Doğu Aphazya veya (Altıkesek); Kızılbekit, Tam, Şageria, Barakay, Bas (3), Başılby, ve Sabar'dan meydana gelen.
Guldenstaedt burada yanlış bir sınıflama yapmaktadır. Zira Kızılbekit, Tam, Şagarya (Şegerey), Barakay, Baağ, Başılby boyları Altıkesek (Aşıwua) gurubundan olmayıp Kuzey Abazalarını oluşturan büyük ana kollardan Aşkarıwua gurubundandırlar(4) 1864 sürgününden sonra, Uzunyaylada kurulan ve bugün Pınarbaşı (Aziziye) ilçesine bağlı Kazancık, Yukarı ve Aşağı Potuklu, Abaza Borandere, Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Karacaören, Tavladere, Demirboğa, Köyleri Aşkarıwua kökenlidir ve topluca Yismeylkıt gurubunu oluşturmaktadır. Yıldızeli'nin Halkaçayır, Alaca'nın Gökören, Artova'nın Bulamur, köyleri de Aşkarıwua kolundandır. Bu köylerden Yismeylkıt gurubuna giren Kazancık, Yukarı ve Aşağı Potuklu, Karacaören, Demirboğa, Tavladere, Borandere köylerinde; Yağan(Ğan), Liy(Lidze), Agaçe, Yısmeyl, Lağuıç, Aşı, Ğadze, Yaş Thaytsıukh, Apha, Karabe(Khabardey kökenli) Daguna(Arguın), Cetger(Arutaa), Nawua(Abzekh kökenli), Koedegu, Guaç, Mıd, Wunace, Guastehu, Kımze, Kuş'pa, Khopşukh, Ağudze, Kumpıl, Aşlıdze, Çıça,)Nakhşır, Tlışe(Abzekh kökenli), Tram, Khamardı(Kabardey kökenli), Yetlıukh, Halbat, ve daha birçok aile yerleşmiş olup bunlardan, Guaç, Tram Khamardı, Gebakoue, ailelerinden kimse kalmamıştır.
Kuzey Abazalarının Aşıwua(Altıkesek) yani Lokıt gurubu ise bu gün Pınarbaşı'nın Altıkesek(Lookıt), Halitbeyören(Kunaşey), Sorgun'un Çerkes Osmaniye(Lokıt), Tufanbeyli'nin Abaza köylerinde yaşamakta olup Bu Gurub Looğ Darıkua, Jantemir, Bibard, Khılıç, Kaçua Kabilelerinden oluşmaktadır. (5) Altıkesek gurubu köylerinde, Looğ, Kuekue, Yaş, Bıc, Ksal, Khulbek, Yesen, Çıkua, Çagua, Kopsırgen, Laçış, Ajıy, Yekba, Brat gibi ailelerin yerleştiği bilinmektedir.
Genel anlamdaki Çerkesya üzerinde ise yazar daha az durmaktadır ve sadece 8 bölge belirtmektedir. Büyük Khabardey, Besleney, Temirgoy, Nanişaş, Abazehş, Bceduş, Hatukoey, Bliçane
Prf. Namitok, 1790 yılında J.Beinneg, ve özellikle Pallas'ın Kafkasya'nın bu bölgesi ile ilgili bilgileri bir hayli zenginleştirdiklerini belirtmektedir. (9) 1793 yılında Çerkesya'yı gezen Pallas, Aphazya'nın Kuzeyi olan bölgeyi, Yani Kuzey Abazalarının ülkesini iki kısma ayırır;
Küçük Abaza; Khılıç, Kaçua, Looğ, Bibard
Büyük Abaza, Veya Kuzey-Batı Abaza; Başılbiy, Barakey, Tubi, Wubıkh, Şapsığ, Hatuşaç veya Hatukaç,
Burada da kavram kargaşasına neden olmamak için bir açıklamaya gerek duymaktayız.
Pallas'ın notlarında adı geçen Kuzey Aphazya topraklarından kastedilen yer Bu günkü Aphazya da olmayıp Karaçay Çerkes cumhuriyeti toprakları içerisindedir.
Yine burada yanlış bir değerlendirme yapılarak, Kuzey olarak adlandırılan Kuzey Abazalarının Aşkarıwua koluna Adığe boyları olan Şapsığ ve) Natkhuaclar da dahil edilmiştir. Öte yandan, başlı başına bir Çerkes boyu olan Wubıkhlar da Aşkarıwua boyu olarak değerlendirilmiştir. Bu bilgiler dışında; Pallas, Jane ismini Sani biçiminde kullanmaktadır. Bu sözcük, Sani veya Sanig olarak gördüğümüz antik kullanılış biçimi ile özdeşleşmektedir.
Kafkasya ve Çerkesya üzerine araştırmalar, özellikle 19. yüzyılın başlarında yoğunlaşmıştır. Bu konuda, 1807-1808 tarihleri arasında Kafkasya ya giden Klaproth, Bronevsky, L.Lalie, Dübois de Montpereux, (1833) ve J.Bell (1837-1839) gibi yazarlara çok şey borçluyuz. Bu çalışmalar, kimi gerekli düzeltmeleri yapmak koşulu ile, geçen yüzyılın başlarındaki görünümü ile boyların yapısı açısından Çerkesyanın bir tablosunu çizmemize olanak sağlamaktadır. Diğer halklarda olduğu gibi Çerkeslerde de böyle bir sınıflandırma yapmak için büyük zorlukları yenmek gerektiğini belirtmekte yarar vardır. Yüzyıllar boyunca Çerkes yurdunda o kadar çok karışmalar, iç göçler olmuş ki, bu nedenle böyle bir sınıflandırma olanağının bulunmadığı bile söylenebilir. Bu nedenle yapacağımız sınıflandırma etnolojik açıdan büyük bir değer taşımaktadır. Daha çok coğrafi sınırlandırma veya coğrafi nitelik açısından boyların sıralanması-ki bizim konumuzu yakından ilgilendirmektedir- veya dilbilimi açısından sınıflandırma niteliğini taşıyacaktır. Böylece etnolojik araştırmalara sağlam bir taban sağlanmış olacaktır.
Prf. Namitok bu son iki metodu birleştirerek (Coğrafi ve Dilbilimi) genel anlamda Çerkesleri üç guruba ayırmaktadır:
Kendilerine Adığe diyen gurup
Adığe ismine sahip çıkan, ancak, konuştukları dil bakımından Adığelerden bir hayli farklı olan, Aphaz-Abaza grubuna yaklaşan Wubıkh'ler,
Aphaz-Abaza (Aşıwue-Aşkarıwue) gurubu.
1) ADIĞELER;
Başlangıçta iki guruba ayrılabilirler;
Karadeniz'e doğru batıda yer alan Kiakh'lar ve Kiakhlara göre, doğuda, yüksekte oturanlar. (Şha=Baş) anlamına gelen Şhag adını alan Khabardey'ler(10) Bu ayırım salt coğrafi değildir. İki gurubun konuştuğu Diyalekt'ler arasında kimi farklar vardır. Kemirgoy, Bjeduğ, Abadzekh, Şapsığ, Hatukoy'lerden oluşan Kiakh'larda çok küçük nüanslar dışında diyalekt farklılığı görülmez. Yalınız Besleneylerin bu sınıflandırmadaki yeri kuşku yaratmaktadır. Çerkes dillerinden en güzel ses uyumunu ve nüansı taşıyan Besleneyce, Khabardeyce, ve Kiakh gurubuna aynı yakınlıktadır.
Kiakh Gurubu; Prf. Namitok ve Diğer batılı yazarlar bu günkü Adığey Cumhuriyet, Krasnodar Eyaleti ve Kıyı Şapsığ'da yaşayan Adığelerin ataları olan bu guruba (Batı Adığeleri) Kiakh ismini vermektedirler. Azak Denizinden Güney Batıya şu kolları içerir;
Eisk ve Beisug körfezleri arasındaki yarımadada yaşayan "Grun"lar: bu güzel Çerkes ırkı bu gün aynı yerde değildir. Bölgenin Ukrayna Kazakları(Don Kazakları) tarafından işgal edilmesi üzerine güneye göç edip diğer Çerkes boylarına karışmışlar ve, bu boyların diyalektik özelliklerini almışlardır.
Taman yarımadasında yaşayan Hatko'lar veya Hatuk'lar: Kırımın Ruslar tarafından işgal edilmesi üzerine Kuban kıyılarına çekildiler ve 1791 yılında Anapa'nın zaptı sırasında büyük ölçüde kırıldılar. Bu gün diğer Çerkes Boyları arasında "Hatko" ismi klan aile ismi olarak yaşmaktadır. Tatarlar Hatkolara "Ada" ismini vermişlerdir. Hatta "Adığe" isminin de buradan geldiği savı da ileri sürülmüştür. De Peyssonel Hatkoları "Ada" ismi ile anmaktadır. Namitok bu savın bilimsel bir temelinin bulunmadığını savunmuştur.(11)
Natıkuay'lara karışmış olan Çebayn'lar.
Anapa Kentinde ve bu kentin üst taraflarında oturan Khigak'lar. 1812 de Rus Askerlerinin getirdiği veba hastalığı ile büyük ölçüde yok olan bu halktan geriye kalanlar, 19. yüzyılda dağıldılar. Bir kısmı Hatıkuay'lara karıştılar. İsimlerinin Adığe dilinde deniz anlamına gelen "Khii" sözcüğünden geldiği sanılmaktadır.(12)
Jane'ler; Kubanın kuzey kıyılarında otururlardı. Daha sonra Bjeduğlar tarafından Detliort(Kara Kuban) adasına ve Mezitşeplıj(Kızıl Orman)'a sürüldüler. 1778 yılında Rus orduları yaklaştığı zaman Jane'ler Kuban'ın güney kıyılarına çekildiler. 1864'e kadar Pşet ve Khoklay ırmakları kıyılarında, Anapa yakınlarında, Adaguım ırmağı kıyılarında Prens Zanıko ve Prens Medavcoko yönetiminde yaşıyorlardı.
Natıkuay veya Natıkuac'lar: Kara dağların son sırasında, Taman yarımadasının Karadeniz kıyılarında, güneyde Wubıkh'lerin ülkesine kadar uzanan bölgede, Jiga, Pribeps, Adaguım, Tsemez, Djup ırmakları vadilerinde otururlardı. Klaproth ve Pallas'a göre Natıkuaylar Kuzey Abazalarından idi. Ancak bu savın bilimsel bir dayanağı bu güne kadar tespit edilememiştir.
Şapsığ veya Şapsok'lar. Nutıkay'ların doğusunda Ubın Psıkabe, Afips Khobl, Antihi, Bugindur, Abin, Of, Koaf, Thebek, Satassa, Bakan, Sagta, Jinz, Ubin, Ulyaps ve Kuçubab ırmakları yörelerinde ve Kafkas sıradağları yamaçlarında Psizuy vadisinde oturmuşlardır. Şapsığları Khabardeylerle aynı kökten oldukları savı da ileri sürülmüştür. (Klaproth) diğer yazarlara göre, (Güldenstaedt ve Pallas v.b) Şapsığlar Kuzey Abazalarının bir önemli koludur. Daha başka bir sava göre ise, Adığe-Abaza karışımından gelmedir. (Boronevsky) Her ne olursa olsun Şapsığ diyalekti, Bjeduğ, Kemirgoey ve Kiakh gurubunun diğer Çerkes diyalektlerinden çok az bir farklılaşma gösterir.
Bjeduğlar: Şapsığların doğusunda, Psıj, Phşıkomat, Pçaş, Psekups, Nart, Çebi, Unabat, ırmakları yörelerinde otururlardı. Adlarını destan kahramanı iki kardeş Prens Kerkin ve Khamiş'ten alan Kerkeniy, Khamişiy olarak iki kola ayrılırlardı. Bu kolları X. Glovani Kemirgoey'lerin içerisinde sıralar(13) Kazakların gelmesinden önce Kuban'ın kuzeyi, Bugünkü Krasnodar kentinin bulunduğu yerler Bjeduğ toprağı idi. Bu yerlerin usların eline geçmesi ve Krasnodar kalesinin kurularak Çariçeye doğum günü armağanı olarak verilmesi üzerine Bjeduğ Prensi Boletıkua, Khabardey'e dayıları olan Hadokşokue'lere sığınır, ırmağın güneyine geçen Bjeduğ halkı ise Kemirgoey'lerle birlikte kalan Çerkes Kiakh'ların önemli kitlesini oluşturmaktadır. Bjeduğlar Metalürji ve maden ustası olarak tanınırlardı. Ülkenin güneyinde gümüş yatakları ünlüdür.
Şhaguaşe ve Psıp ırmakları arasında oturan Hatıkuaylar: bir zamanlar batıda, Ajips ve Ubin ırmakları havzalarına kadar uzanırlardı. Hatkolar büyük bir olasılıkla Hatıkuay'ların bir bölümüdür. Hatıkoay'ların bir bölümünün ayrılarak Kemirgoey'lere karıştığı da bilinmektedir.
Kemirgoey'ler, Bjeduğların ve Hatıkuayların doğusunda, Kuban ile Laba ve Şhaguaşe ırmakları arasında, Psınasug, Ghiaga, Ul, farz, Dzagu, Çokraj ırmakları yörelerinde otururlardı. Arim yöresinde Makhoş'larla sınırdaş idiler. Bu sınır antik Çiraki kentinin bulunduğu yöreye kadar uzanıyordu. Aşağıda sıraladığımız üç boyda Kemirgoylara bağlanmaktadır.
Psega ırmağı kıyılarında ve Psıj yörelerinde Ademiyler, bu boyun ismi bu gün Khabardeyler arasında bir aile ismi olarak, Adığey gurubunun arasında ise bir köy ismi olarak yaşamaktadır.
Ciraki ve Ratazay dolaylarında Yegerekoy (Yegerıkuay)lar.
Kiray'lar.
Abazek'ler veya Abzakh'lar. Şhaguaşe ve kolları olan Kurdjips, Pşeha, Pkatz, Tifizep, Laba ve kolları ile Psızag, Şeguıpsın, Hağuır, Farz, Psıj ve şimdi Bjeduğ bölgesinde bulunan Nart, Pças, Psekups ile, kolları Dus, Tsoak, Çib, Unabat ve Abzakh'larla Şapsığlar arasında sınır çizen Sup ırmağı vadilerinde yaşarlardı. Abzakhların daha çok Adığe-Abaza veya Wubıkh-Abaza karışımı bir halk olarak gören ve savunan görüşler vardır.(14) Abzakh halkı kendi ismi ile ilgili şöyle bir yorum da yapmaktadır: "Abaza(m)-ikh" = "Abazaların berisinde" deyimi bu topluma isim olmuştur. Gerçekten de Abzakhlar Kuzey Abazalarının kuzeyinde yaşarlardı. Abzakhlerin Çerkes boyları arasında yeri çok önemlidir. Bu halkın demokratik bir toplum yapısı vardı. Metalurji açısından ünlü Pças vadisindeki demir ve Kurdjıp vadisindeki yatakların işletilmesi ile uğraşırlardı. Abzekh'ler Wubıkhler ve Kuzey Abazaları ile birlikte Ruslarla yapılan savaşlarda çok önemli rolleri vardı. Bu gün Adığey cumhuriyetini oluşturan Adığe boyları arasında sayıları çok azalmıştır. Büyük bölümü Diyasporada yaşamaktadır.
Makhoş'lar: Kemirgoeylerin Güney doğusunda, Yukarı farz yörelerinde, Karadağların eteklerinde otururlardı. Ülkenin bitimine yakın Khurğokoy köyünün bulunduğu Psıj, Chimblonokhe(15) Çokradj ırmakları ile Nederbi, Panoko ve Khalk, Arm köylerinden geçen Psekups yöresi onların vatanı idi. Makhoş ülkesi uzun yıllar Bogarsokua Prenslerine vergi ödemek zorunda kalmıştır.
Besleneyler veya Beslenie'ler, Prens Kanokua yönetiminde Küçük Kaberdey'dn Batıya geldikleri anlatılır. Abzekh'lerin doğusunda, Aşağı urup vadisinde, büyük ve küçük Labe ile Kodz ve Psıfır vadilerinde otururlardı. Makhoş, Aşıwua ve Aşkarıwua Abazaları ile komşu idiler. Besleneyler, Çerkeslerin Aristokratik geleneklerini sürdüren şövalye ruhlu bir kolu olarak tanınmışlardır. İnceliğin, yalnız kendi topraklarında değil, tüm Kafkasya da sembolü idiler. X. Glovani için; "Büyük Soyluluk.... Dünyanın en güzel ırkı, diğer kantonlar onlara soylulukları kadar yiğitlikleri nedeni ile de saygı duyarlardı. Der; (15)
Agoy'lar: Hatıkuay'ların güneyinde, Karadeniz kıyılarında, Tuapse yakınlarında otururlardı. Kemirgueyler ve diğer Çerkes boyları onlara Hakuıç ismini verirler. Bjeduğ, Şapsığ ve Hatıkuaylar ise onlara "Agoy" derlerdi. Aynı ad, Tuapse yakınlarındaki "Goitikh" boğazına ve küçük bir ırmak olan "Aguıyın" suyuna da ad olmuştur. Bu gün Agoey ismi aile ismi olarak yaşamaktadır.
Khabardeyler: Khabardey grubunda coğrafi açıdan bir bölünme görülür; Büyük ve küçük Khabardey. 1759 da Prens Kurgoko Alkhokue partizanları ile birlikte Khabardeyi terk ederek Terek ırmağının sol kıyılarına gelmiş ve Mozdok(Mezdegau=Sağır orman) kentini kurmuştur. Bir zamanlar bütün Kafkasya üzerinde egemenliği sağlayan Çerkeslerin bu güçlü kolu, 18. yüzyıldan başlayarak bu günkü durumlarına getirilmişlerdir. Günümüz Khabardeylerinin büyük bir bölümü, Çegem, Bakhsan, Malka, Podkumakh, Kuma ırmakları havzalarında ve Mezdegu de otururlar. Ayrıca Zelençuk vadisinde ve bu günkü Adığe topraklarında da kolonileri bulunmaktadır. Kafkasya dışında Diyaspora Khabardeylerinin en büyük gurubu Türkiyede Uzunyayla köylerinde, Sivas, Tokat, Eskişehir, Mersin ve Bandırma'ya bağlı Khabardey köylerinde, Ürdün, Suriye de yaşamaktadırlar.
2) WUBIKH'ler:
Kendilerine Pekh veya Piokh derler. Yerleşim alanları, Şhaguaşe ve Pşeha ırmaklarının kaynaklarından Karadreniz kıyılarına dek, Zuebze, Lon, Niğe, Batkh, Dausmers, ırmakları ile bölünmüştür. Kuzey ve doğuda, Hatıkuay, Agoy ve Abzekh'lerle, Güneyde Abhazlarla komşu olduklarından Abhazlarla Adığe boyları arasındaki geçişi oluştururlar. Diyalekt olarak ta bu iki gurup dil arasında bulunurlar, ancak sözcük yapısı ve ses olarak en çok Abazaların Aşkarıwua koluna yakındırlar. Kimi yazarlara göre ise Wubıkhlar Abaza-Aphaz gurubunun bir koludur.(16) Ancak Adığe ve Abaza dillerinin bütün seslerini taşıyan Wubıkh dilinin ise Adığe-Abaza dillerinin anası yani Nostratiki olduğunu savunan yazarlar da vardır.(17)
lll-APHAZ-ABAZA gurubu; Pr1. Namitok ve Klyaproth'a göre Abhaz-Abaza gurubu Çerkeslerin üçüncü büyük kolunu oluştururlar. Abhazlar Adığe gurupları tarafından Adzığe genel adı ile anılırlar, Adığeler Kuzey Abazalarına ise Abadze ismini vermektedirler. Wubıkh'ler ise dağ ötesi Abazaları anlamına gelen "Adzıyğa" ismini vermektedirler. Wubıkhler ise dağ ötesi Abazaları anlamına gelen "Adzıyğa" ismini kullanırlar. Abazalar ise Aphazlar için "Apsıwua", Gürcüler Obesa, Apsili, Swan'lar ise Mikhbaz ismini verirler.(18)
şu halk boyları Abhaz sayılırlar:
Wubıkhlerin Güney komşusu Bzıbeler
Sohum'dan Kabatiye kadar Akhips'ler
Kodor ırmağı kıyısında oturan Ayubgalar
Kodor ve Dal vadilerinde oturan, Rusların Tzebeldintsky dedikleri Zambal'lar.
Doğuda Swanlarla komşu olan Khirips'ler. Bu boyun yöneticileri olan Marşan soyu bu gün Kuzey Abazaları arasında Khirips Klan Aile ismi ile anılmakta olup Bu Klan aile Türkiye'de Sivas'ın Yıldızeli ilçesine bağlı Halkaçayır Köyüne, Eskişehir'in Musaözü Köyüne ve Suriyede Golana yerleşmişlerdir. Aşkarıwua'ların Psılbarıpş gurubunun başı olan Yismeyl'ler, Pınarbaşının Borandere Köyüne yerleşen Yel'ıukh'lar ve Khırıps soyunun Marşan'ların kolları iken ayrılarak bağımsız sülaleler haline geldikleri Aşkarıwua halkı arasında halen anlatılmaktadır.
Agın yöresinde oturan Tchajiler.
Sohum'un Kuzeyinde, Wubıkh'lere yakın oturan Sadz'lar. Abhazların en yakın akrabaları olan Abazalar (Abazinler) veya Kuzey Abazaları: Abhazların "Aşıwua-Aşkarıwua" genel adları ile andıkları Abazalarda çok sayıda kabile ismine rastlanır. Başlıcalar yazı dizimizin geçen bölümlerinde detaylı bir biçimde anlatıldığından burada yeniden ele alınmayacaktır.
Bu arada yapmış olduğumuz sınıflandırmanın sonunda, diyalektlere dayanarak üç halk gurubu olarak saydığımız Çerkes halkına ilişkin ayırımın etnografik gerçeklere her zaman uymadığını da hatırlatmak isteriz. Örneğin, Adığe ve Abazaca konuşan iki gurup Jane'nin, Şapsığların, Natkuay'ların. Kimi zaman Abaza Halkından olduklarının kabul edildiğini gördük, Ayrıca Agoey, Natıkuay ve Hatıkuayların da zaman zaman Şapsığlardan olduğunun, Yegerıkoeylerin Kemirgoey'lere bağlı oldukları bilindiği halde Natıkuaylara bağlandığını öğrendik. Yüzyıllar boyu olagelmiş çok büyük göçleri bir tarafa bıraksak bile daha son zamanlarda, Kafkas savaşları sırasında, Halk guruplarının yer değiştirme ve birbirlerine karışma olaylarının sık sık tekrarlandığını görürüz. Bu göçlerin halk arasında yaşayan izler bırakması doğaldır.
Bu açıdan bakıldığında Khabardeylerin Kırımdan Güney doğuya, bu günkü yerlerine gelişlerinin tarihsel bir gerçek olduğu kabul edilmektedir. Bu açıklama Khabardeylerin Taurıd'de oturduklarına ilişkin çeşitli kanıtlar gösteren Pallas, Klaproth ve diğer bazı yazarlar tarafından desteklenmiştir. Gerçekten Kırım'da Belbik ırmağının yukarı kısmına Kabard dendiği gibi, Bu ırmak ile Katça arasında bulunan güzel ülkenin ismi de Çerkes –tüz(Çerkes Düzlüğü veya Çerkes ovası)dür.(19)
Bir dağın doruğunda, kalıntıları şimdilerde bile görülen Çerkes-Kermen Kalesinin varlığı, ülkenin bir zamanlar Çerkesler tarafından işgalinin başka bir kanıtıdır.(20) Fredutio D'ankone tarafından 1497 yılında çizilen Kabardiya'nın yeri Tagorog'un batısında gösterilmektedir.
Halk geleneklerine göre, çok eski devirlerde çeşitli kollara bölünmüş olan aynı ve tek bir dil konuşan Çerkesler, yaşlılara saygıdan başka hiçbir ayrıcalık ve hiyerarşi tanımaksızın Adığe adı altında Karadeniz kıyılarında "Khekuıj" "Eski Vatan" topraklarında yaşadılar. Nüfusun artması sonucu, Tsemez ve Anapa yörelerinde yaşayan halkın bir kısmı, Azak denizi kıyılarını izleyerek Kuzeye göç etmiştir. Oradan da Kırımı işgal eden bu Çerkes boylarının torunudur Khabardeyler.. özellikle orta Asya Tyuran kökenli ve çok sonraları Kafkas Sıradağlarının vadilerine yerleşen Karaçay ve Balkar boylarının savunduğu gibi Kafkasya'ya sonradan gelmemişlerdir. Turan asıllı ve geldikleri yer Uralların doğusu olan bir gurubun Kafkasya'nın otokhtonu olan Khabardeylerin bu topraklara sonradan geldikleri, bu toprakların gerçek sahiplerinin kendileri olduğu şeklindeki savlarının tarihsel ve bilimsel hiçbir dayanağı bulunmamaktadır.
Yukarıda açıkladığımız Azakın Kuzeyine doğru çıkan Çerkes gurubundan arta kalanlar ise aynı nedenlerle sıkışık bir biçimde yaşadıkları yerlerden, iki ayrı gurup halinde Khekuıj'dan Aşağı Kuban'a geçmişlerdir. Şapsığ ve Natıkuaylar bunların torunlarıdır. Kuzeyde kalanlar, (Kıyıda kalanlar), Şekhje ve Koslo vadilerinden göçmeyip kalanlar, Deniz korsanlığına başlayarak Wubıkh halkını oluşturmuşlardır. Namitok'un bu görüşüne katılmak olası değildir. Zira tüm antik çağ belge ve bilgilerinden çok daha önceleri Wubıkh'lerin zikh adı çerçevesinde Abazalarla birlikte yaşadıkları bilinmektedir. Ancak Çerkes halkının o zamanki atalarının büyük bir bölümü Tchileps ırmağı vadisini izleyerek Kafkas dağlarının kuzey yamaçlarına yöneldiler. Sıradağlara ilk ulaşan Kemirgoeyler oldu. Bunları Prens Kerken ve Prens Khamış yönetimindekiler izledi. Khamış Şhaguaşe Havzasına gitti ve onu izleyen Bjeduğ ve Kemirgoey'lere Khamışey ismi verildi. (21)
Diğer kardeş prens Kerken ve Partizanları ise Psecups ve Çigiako ırmağı arasındaki toprakları ele geçirmek amacıyla yola çıktı, Kısa bir süre Kemirgoeyler arasında kopmalar başladı,. Önce Makhoşlar ayrılarak Kurdjıps'ın ötesine, daha sonra Yegerukoeyler de onları izleyerek, Hatıkoayların yanına, Şhaguaşe'nin alt bölgelerine, daha sonra da Adamiy kasabası ile aynı adı taşıyan suyun karşı kıyısına geçerek Janelerin yanına yerleştiler. (22)
Son göç dalgası Abazalarla komşu olmalarından kaynaklanarak Abazekh veya Abzakh ismi alanları daha yükseklere dağlara doğru götürdü. Diğer Çerkes boyları arasındaki feodal yönetimlerden memnun olmayanlar, aristokratlara karşı duran Abzakhlara katılmaya başladı.
Uyruklarını daha iyi denetleyebilmek için Çerkes prensleri ovaları tercih ederlerdi. Buna karşılık Abzekh'ler dağlık ve zor ulaşılan yerleri seçerlerdi. Merkezleri Goitkh dağ ve boğazları idi. Daha 17. yüzyılın başlarında abzakhlar o denli güçlenmişlerdi ki, Bjeduğları Psekups'dan Tchigakoya kadar sürdüler. Dolayısı ile Bjeduğlar Janelere baskı yapmaya başlayınca Janelarin bir bölümü Kara Kuban ve Kızıl orman taraflarına yerleşmek zorunda kaldılar.
Bu saydığımız Çerkes boyları dışında kimi kaynaklarda "Mamkhağ" veya "Mamkhığ" olarak adı geçen bir başka boyla ilgili açıklayıcı bir kaynağa rastlayamadık. Ancak Mamkhığ isminin birçok örneklerde gördüğümüz gibi klan-aile ismi olarak halen Çerkesler arasında yaşadığını tespit edebildik.
KAYNAKÇA:
1,2,3) : Prf. Dr. Aytek NAMİTOK
L'ORİGİNES DE CİRCASSİENS.
Paris/FRANCE. 1939
: Dünden Bu Güne Kuzey Kafkasya
KAFDER Yayını. 1990
Birinci Baskı
GURUB : Stastiya, Sbornik, Proyzvedenya Abazinskaya,
Autorov Na Abazinskom Yazık. Çerkessk. 1975
6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22: NAMİTOK. A.G.E.
+''+Özdemir Özbay