Hadeğal’e Asker 75 Yaşında

Ünlü Nartolog, araştırmacı yazar ve ozan Hadeğal'e Asker'in 75. Doğum yıldönümü 20 Eylül 1997 tarihinde başlayan çeşitli etkinliklerle kutlandı. 20 Eylül'de başlayan radyo ve televizyon programlarından sonra 26 Eylül'de Maykop Devlet Flarmoni Salonu'nda, 27 Eylül'de de Hadeğal'e'nin köyü Hatikuaye kültür evinde geniş katılımlı kutlama toplantıları, konser ve folklör gösterileri yapıldı. Etkinliklere kardeş cumhuriyetlerden çok sayıda temsilci katıldı.

+''+

Yapılan konuşmalarda Hadeğal'e Asker'in, Nart mitolojisinin kaybolmaktan kurtarılmasındaki önemli rolü, yurtseverliği, insani ve ulusal değerlere bağlılığı, araştırmacılığı ve yazarlığı vurgulandı, takdir ve şükran duyguları ifade edildi. Hadeğal'e Asker'e layık görülen Adığe Cumhuriyeti Devlet Ödülü, son olarak, 7 Ekim tarihinde Adığe Cumhuriyeti'nin 6. Kuruluş yıldönümü kutlama törenleri sırasında Cumhurbaşkanı tarafından kendisine verildi.

Hadeğal'e Asker'in törenlerden sonra yazdığı bir değerlendirme ve teşekkür yazısını aşağıda sunuyoruz. Adığe Makh gazetesinin 31 Ekim 1997 tarihli nüshasından Fahri Huvaj tarafından çevrilmiştir.

İYİLİK YAPANI İYİLİK BEKLER

HADEĞAL'E ASKER

75. yaşgünüm ve devlet madalyasına layık görülmüş olmam nedeniyle Adığe Cumhuriyeti Devlet Meclisi-Xase başkanı Yevgeni Salov ile yardımcısı Beretere T'aliy beni kutladılar. Törene Khabardey-Balkar'dan, Karaçay-Çerkes'ten, Krasnogvardeyske, T'ewuçüej, Texhutamıkhuay, Koşhable ilçelerinden (rayon), Kıyıboyu Adığelerinden gelenler; Dünya Çerkes Birliği, Dünya Adığe Akademisi ve Çerkeslerin yaşadığı çeşitli ülkelerdeki kimi örgütlerimizin başkan veya temsilcileri; Krasnodar ve Soçi'deki bilim merkezleri yöneticileri katıldı. Sohum'da ve Mahaçkale'de, Moskova ve Kiev'de yaşayan dostlar, ozan ve çevirmenler sıcak dostluk ve kutlama mesajları gönderdiler.

Mesajlar, bende, kahramanlık destanları hakkında gelecekte yapılması gerekenlerle ilgili yeni düşünceler uyandırdı. Bunların kimilerinden sözetmek istiyorum.

Büyük savaştan sonra 1946 yılı baharında Adığe Bilimler Araştırma Enstitüsü'nde göreve başlamıştım. O günlerde Folklor-Müzik Derleme Grubu içinde çalışırken Pseytuk köyünden Axecegu Zeçeriya, Nart şarkılarından "Şabatnıkho'nun Şarkısı"nı yazdırmıştı bana, Dzel' Salih'de Nartlara ilişkin ilginç öyküler aktarmıştı. Önümüzdeki dönemde bu iki kişinin repertuarını kaleme almayı tasarlıyordum. Onların arkadaşı usta sanatçı Wuşıy Ç'eşıkhu da birçok arkadaşını da tanıdım. Pseytuk'ta Nart şarkılarını, melodilerini, öykülerini bilen pekçok insanın bulunmasını hayretle görmüştüm. Ne yazık ki, o zaman şarkıları, anlatıları kaydedecek bir teybimiz olmadığından, onların bilgi hazinesinden benim alabildiklerim o kadar çok değildi.

Bir-iki yıl sonra Pseytuk'a yeniden gittiğimde, ne yazık ki o güzelim şarkılarımızdan hiçbirini bulamadım. Wuşıy Ç'eşıkhu ile birlikte, Axecegu Zeçeriy ve Dzel' Salih'in ailelerini ziyaret ettik.

O günlerde somut olarak gözlemledim ki; Adığe bilgeliğini (şarkıları, müzikleri, öyküleri) beyinlerinde koruyan büyük halk ozanlarımız, dünyadan göçerlerken belleklerindekileri de götürüp gidiyorlar. Birkaç yıl daha onları derlemeden geçirirsek eğer, korkarım ki, ulusal mirasımız yavaş yavaş eriyecek, hatta tümden yitip gidebilecektir. İşte bu korku, beni Nart destanlarını derlemeye yüreklendirdi ve hemen derleme grupları oluşturmaya başladım. Ama şimdi itiraf ediyorum herhalde yadırganmaz, o savaş sonrasında yalnızca 24 yaşında olmam nedeniyle, aklımın ermediği, anlayışımın kavrayamadığı çok şey vardı. En başta, bu büyük işle birkaç on yıl uğraşmam gerekeceğini kavrayamamıştım. İkinci olarak, bu işin beni "Nartların İzini" sürdürerek nice sular ötesine götüreceğini, Adığelerle buluşturacağını; onların seslerini duyacağımı; Nart şarkılarını, öykülerini onların ağzından derleyeceğimi... Üçünü olarak, Khabardiya'da, Çerkesya'da, Adığey'de, Türkiye'de, Suriye'de, Ürdün'de Nartlarla ilgili olarak yapılan derlemeleri, yayınları benim de derleyebildiklerimle birlikte hepsini birleştirerek, anlatanların orijinal deyişleriyle, 705 notalı tekst ve ayrıca 40 nota parçası halinde, eposa ilişkin makale (Adığeyce ve Khabardeyce olarak), anlatanların kimlikleri ve bir sözlük de eklenmiş olarak 1948-71 yılları arasında 7 cilt halinde "NARTLAR" ın yeniden dünyaya geleceğini öngörememiştim. Ayrıca, Nartların izlerinin beni, Adığe Cumhuriyeti'nin 6.kuruluş yıldönümü kutlama törenleri nedeniyle Maykop Kültür ve Sanat Sarayı'na getireceği, genç cumhuriyetimizin ilk Cumhurbaşkanı Carım Aslan'ın Adığe Cumhuriyeti'nin bilim alanındaki ilk devlet ödülünü orada bana vereceği ve bütün bunların sonucunda benim de kendi kendime "evet, boşuna çalışmamışım demek" diyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Gerçekten bu denli bir mutluluğu beklemiyordum.

Bu nedenle Cumhurbaşkanı Carım Aslan'a, mesai arkadaşları Yevgeni Salov, Tharkhuasho Nuharbiy, Bırsır Batırbiy ve Hanahu Adam'a teşekkür ediyorum, sağlıkla Adığe Cumhuriyetimizin sorunlarını en iyi biçimde çözebilmelerini diliyorum.

Kardeş Cumhuriyetlerden, kentlerden, ilçelerden kutlama mesajları gönderenlere, iş edinerek çalışmalarımı önemseyerek beni anımsayanlara minnettarım ve yürekten teşekkür ediyorum. Büyük yetenek Meretıkho Dowlet(Adığey) ve Hapışt Ayis'e(Kıyıboyu) özellikle minnet ve şükran duyuyorum. Onlar, Adığe Nart destanlarını güzel çizim, desen ve resimleriyle süslediler. Usta modelist St'aşü Yura da(Maykop) tıpkı onlar gibi, eski çağlara uygun ilginç kılık kıyafetleri tasarladı.

Adığe kahramanlık destanlarının derlenmesi, yayına hazırlanması çalışmalarına başlarken, ulusal mirasımızın yokolmaktan kurtarılmasının, onların kitap sayfalarına geçirilmesinin taşıdığı büyük anlam ve önemi bilmiyor değildim elbette. Ama beklemediğim engellerle karşılaştım, ulusal, kültürel değerlerimizin korunmasının önemini yeterince kavramamış kişiler, tek tük de olsa pek kararlı olamayan bazı mesai arkadaşlarım, işi baltalamaya çalışan bazı kıskanç kimseler ve esen yele göre tavır değiştirenler de çıktı yoluma.

Ulusal abidenin, anlatmanların özgün anlatımlarıyla (abzax, mamxığh, hatıkhuay, bjedığhu, besleney, şapsığh, khaberdey diyalektleriyle) basılmasını birileri uygun bulmadı: "Bizim çabamızın hedefi edebiyat dilimizin gelişmesidir, Adığe dilinin zenginlikleri diyalektleri kime gerekli!" Öteki "Adığeler'deki: Nartlara ilişkin şarkılar, melodiler, öyküler başka halklardan gelmedir, değilse Adığelerin değildir. Başka halkların dillerinden çok sayıda sözcük içermektedir..." Epos olarak, "Nartların yalnızca Adığelere ait olduğunu söylemek büyük yanılgıdır." Gibi şeyler yazıyor, yayımlıyorlardı. VAK'a kadar ulaşıyorlardı, yüksek lisans tezimi bir yıl iki ay kadar geciktirdiler, doktora tezimi iki kez yenilettiler. Ama ne yaptılar, ne dedilerse tutmadı. Nart Destanları'na ilişkin yaklaşım ve değerlendirmelerim hedefine ulaştı.

Bu konuda bize yardım edenler az değil. Bunların başlıcaları: A.M. Gorkiy Dünya Edebiyat Enstitüsü (Moskova), Şeta Rustavelli Gürcü Edebiyat Enstitüsü (Tiflis), ünlü Mitolog Prof. Mikhail Y. Çihovani, ki deyişleri rehberim, yaptıkları örneğim olmuştur, bugün bile sözleri kulağımdadır: "Çerkeslerde, kendilerinin oluşturup söyleyegeldikleri Nart şarkıları, melodileri, öyküleri var, değil mi?! Var! Öyleyse o sözlü Adığe Nart Destanlarını derleyecek, yitip gitmeyecek biçimde kitap sayfalarına geçirecek biri de çıkmalı içlerinden!..." Adığe kahramanlık destanları "Nartlar"ın yedi cilt halinde (Maykop, 1948-71, 2424 sayfa) oluşmasını, Adığey, Khaberdey-Balkar ve Karaçay-Çerkes'in Araştırma Enstitülerinin zengin söylence fonlarına borçluyuz, onların derlenmesinde yorulmak nedir bilmeyen yazarlar Tsey İbrahim, Lhewsten Yusuf, Şorten Askerbiy, Khardenğhuş' Zeramcık, Mıjey Mikail gibilerinin unutulmaz emekleri var. Adığe kahramanlık destanlarının basılmasında, ona yayın yolunu açanlara zamanın Adığey parti sekreterleri Berzec Nuh, Kuşü Asiyet, Adığe ülke yönetim kurulu başkanı L'ıxase Muhittin, daha sonra Carım Aslan ve Ç'eraşe Aslan Beç olmuştur.

1988 yılında Paris'te yapılan Avrupa Kafkasologları toplantısında Adığe Nart Destanları'na ilişkin olarak yaptığım konuşmada bir fikrimi açtım: "Kafkasologların toplantıları bugüne kadar, her iki yılda bir, Kafkasya'ya oldukça uzak yerlerde yapılageliyor, oralarda Kafkas dilleriyle de pek konuşulmuyor. Bu da pek yerinde olmuyor. Bundan sonraki bir toplantının Kafkaslar'ın eteğinde, örneğin Adığey'in başşehri Maykop'ta yapılmasının isabetli olacağının düşünüyorum. Adığe kahramanlık destanı "Nartlar" esas alınmak suretiyle "Nart Mitolojisi ve Kafkas Dilbilimi" adıyla ele alacağımız pek çok konumuz da var." O toplantıda başkanlık görevini yürüttüğümden, katılanlardan onlarcasının Adığece bildiğini farkettim. Maykop'a döndüğümde önerimi yöneticilerimiz de yerinde gördü. Sonraki toplantının ev sahipliğine talip olan birkaç ülke arasına bizi de yazdılar. Londra'da yapılan gizli oylamada %86 oyla Maykop seçildi. Cumhurbaşkanımızın, bakanlarımızın da katılımlarıyla VI. Dünya Kafkasoloji Kongresi 1992 yılında Maykop'ta yapıldı. Adığe Nart Destanlarının dünya uluslarına ulaştırılmasında, onun bilimsel temellerinin daha da pekiştirilmesinde Avrupa Kafkasoloji Kongresi'nin, tartışmasız, büyük yararı oldu.

Burada Adığece, Rusça, İngilizce ve diğer dillerde yapılan konuşmaları, ayrıca konukların Adığe kültürüne ilişkin değerlendirmelerini kapsayan resimlerle de bezenmiş güzel bir kitap 1994 yılında Maykop'ta yayınlandı ve Nartoloji'de önemli bir belge olarak yer aldı.

Kotarılan bütün bu işlerin sonunda Adığe destanı "Nartlar"; "Manas", "Kalavela", "David Sasunshiy", "Cangar" gibi, dünyanın öteki büyük destanları arasında yerini aldı, bilim dünyasında daha da ünlendi, Fransız Profesör George Dumesile'in deyişiyle Adığe Mitolojisi "Nartlar", "kendisine layık olan yeri aldı." Maykop'taki Dünya Avrupa Kafkasologları Kongresi çalışmalarının, yedi ciltlik "Nartlar"ın yayınlanmasının 25. yıldönümü münasebetiyle Adığey'de yapılan değerlendirme toplantısı "bilimsel-pratik konferansı" etkinliklerinin zamanında geniş kitlelere ulaştırılmasında, Adığe mitolojimizin hikmetlerinin kitlelere ulaşmasında ve duyumsanmasında, "Adığe Makh"ın, "Sovyetskaya Adığeya" gazeteleri ile Adığe radyo ve televizyon kurumlarının büyük yararları olmuştur.

Şimdi elbirliği ile, bir an önce, kotarmamız gereken konuya geldi sıra. Eşsiz ulusal mitolojimizin halkımız ve kültürümüz için taşıdığı büyük önemi göz önünde tutarak (getireceği sıkıntıları anlıyorum ama, doğruyu söylemek gerekirse bu sıkıntılar herhalde savaş sonrası yılların sıkıntılarından daha fazla olmayacaktır), cumhuriyetlerimizin değerli önderleri Carım Aslan, K'okio Valeri, Hubıy Vladimir'den, olanaklarını birleştirmek suretiyle, "Nartlar, Adığe Mitolojisi" adlı yedi ciltlik halk destanlarımızı (Halen Adığey Basımevi'nde basılmayı hazır bekleyip duranı) tekrar yayımlamalarını bekliyor ve diliyoruz. Bu iş 2000 yılına kadar kotarılabilirse, bu, yeni yüzyıla büyük bir armağan olacaktır.

Nart mitolojisinin öğrenilmesine, onun yaşamın her yönüyle ilgili söylem ve vurgularına ilişkin değerlendirmelerimi içeren "Pamyat Natsiy, Genezis Eposa, Nartı" (Ulusal anıt, mitolojinin kökeni Nartlar) adlı bir kitabın bugünlerde Maykop'ta Rusça olarak yayınlanmakta olduğunu bir son haber olarak eklemek isterim.

Çalışmalarıma, mensubu olduğum halk büyük değer verdi. Yorgunluklarımı unuttum, mutluyum. "İyilik edene, iyilik ederler", ne güzel demiş Nartlar.

+'



'+Kaffed

Share