Çeçenya’da Savaş Sürüyor

Çeçenya'da savaş tüm acımasızlığıyla sürüyor... Dağıstan'daki olayların ve Moskova'daki "faili meçhul" bombaların bahane edilmesiyle başlayan savaş Grozni'nin kuşatılması ile yeni bir aşamaya geldi. Yüzbinlerce insan soğuk kış koşullarında açlık ve yokluktan perişan bir şekilde bombardıman altında ve mülteci kamplarında yaşamaya mahkum ediliyor.




Nobel Barış Ödülü Sınır Tanımayan Doktorlar'ın

Bu yıl Nobel Barış Ödülü, Sıır Tanımayan Doktorlar Örgütü'ne (Medecins Sans Frontieres, MSF) verildi. 10 Aralık günü Oslo'da yapılan ödül töreninde bir konuşma yapan MSF uluslararası konseyi başkanı James Orbinski, "Burada Rusya büyükelçisine ve onun aracılığıyla devlet başkanı Yeltsin'e çağrıda bulunarak Çeçenya'da savumasız sivillere yönelik bombardımanın durdurulmasını istiyorum." Dedi. Orbinski, Grozni'den kaçamayan yaşlı ve hastaların hiç bir insani yardımdan yararlanamadığını belirtti.

Çeçenler soğuk gecelerle, Rusya eleştrilerle karşı karşıya

Rusya Çeçenya'dan çıkmalarına izin vermediği için, binlerce mülteci soğuk geceler geçirmeye devam ediyor. A.B.D. makamları Başkan Clinton'ın Putin'i hava ve yer saldırılarını sınırlandırması konusunda zorlayacağını belirttiler. Bir yetkili, "Başkanın devam eden vahşet ve ayrım gözetilmeksizin sivillere yapılan saldırılar hakkındaki derin endişelerini dile getireceğini" bildirdi. (2 Kasım, Reuters)

Rus kuvvetleri Çeçenya'nın Inguşetya'yla olan batı sınırını 1 Kasım'da sadece birkaç saatlik açtılar ve sınırı geçmek için bekleyen binlerce mülteciye ertesi gün geri dönmeleri gerektiğini söylediler.

Putin Çeçenya'daki sert tavrını koruyor

Putin, Moskova'nın amacının İslamcı "teröristleri" yok etmek olduğunu, sivilleri değil savaşçıları ve karargahlarını bombalamak olduğunu söyledi.

Putin 1 Kasım'da Rus televizyonuna yaptığı açıklamada şöyle söyledi: "Biz kimseye saldırmadık ve kimsenin toprağına tecavüz etmedik." Şimdiye kadar Avrupa ve Amerika'nın sivillerin ölümüyle ve kitlesel mülteci göçleriyle sonuçlanan saldırıların durdurulması çağrılarını dinlemeyi reddetti. Şimdiye kadar İnguşetya'ya sığınan mültecilerin sayısı yaklaşık 200.000'i buldu. Çeçenya'ya girebilen Reuters muhabirinin telefonla bildirdiğine göre, başkent Grozni ve ikinci büyük kent olan Gudermes'te, Rus saldırılarının başlamasından bu yana en az halkın %60'ının şehirleri terk ettiği öğrenildi. (2 Kasım, Reuters)

1700'den fazla mülteci Gürcütan'a sığındı

Gürcüstan Hükümet sözcüsünün Interfax ajansına bildidiğine göre, 1700'den fazla mülteci, kendi cumhuriyetleri olan Çeçenistan'da halen devam etmekte olan savaş yüzünden komşu Gürcüstan'a sığındı. Sözcü, mültecilerin çoğunlukla, 5 Eylül'de Rus askeri kuvvetlerinin Çeçenya'da başlattığı yeni bir saldırı sonrasında meydana gelen çatışmalardan kaçan kadın, çocuk ve yaşlılardan oluştuğunu belirtti. Gürcüstan Hükümet Sözcüsü, mülteci akımının, kar yağışının dağ yollarını kapatmasıyla durabileceğini beklediklerini ekledi. (7 Kasım, AFP)

İngiltere Çeçenya konusundaki baskısını arttırdı

İngiliz Dış İşleri Bakanlığı Sekreteri Robin Cook, Rus meslekdaşı Igor Ivanov'a telefon ederek İngiltere'nin Çeçenya'daki olaylarla ilgili duyarlılığını ve endişesini bildirdi. Cook özellikle mülteciler konusuna dikkat çekerek Rusya'nın yardım organizasyonlarının bölgeye ulaşmasını sağlaması gerektiğini vurguladı. Bundan birkaç gün önce de İngiliz Başbakan Tony Blair, Rusya Başbakanı Vladimir Putin'e sivil kayıpları ve mültecilerin durumu konusundaki endişelerini dile getien ikinci bir mektup yazmıştı. Igor Ivanov, Moskova'daki Batı büyükelçilikleriyle Çeçenya'daki durum hakkında görüşmeyi ve Cook ile 18-19 Kasım'da İstanbul'da yapılacak olan AGİT toplantısında bir araya gelerek krizi değerlendirmeyi kabul etti. (7 Kasım, AFP)

Meşhadov'un çağrısı

Çeçen Lider Aslan Meşhadov A.B.D. Başkanı Clinton'a, Rus savaş uçaklarının Grozni yakınındaki köyleri bombaladığını belirterek, Rusya'nın bölgeye yaptığı korkunç saldırıları durdurmak için yardım çağrısında bulundu. Bağımsızlık için savaşan Çeçen komutanları üzerinde çok az kontrole sahip olan ılımlı Devlet Başkanı Meşhadov, Clinton'a yazdığı mektupta "Çeçenlere uygulanan soykırımı" durdurmak için yardım istedi. Interfax ajansına yaptığı açıklamada, "Biz diyalog için hazırız, Çeçenlerin özgür ve güvenle yaşama haklarıyla ilgili değişik düzenlemeleri tartışmaya hazırız" diyen Meşhadov, "Çeçenler Amerika'nın otoritesini kullanarak insan haklarını savunacağına dair büyük umutlar taşıyorlar" diye ekledi. Meşhadov, Putin'in Yugoslavya Başkanı Slobodan Miloseviç gibi sivilleri öldürmek yüzünden yargılanması gerektiğini söyledi. Rus NTV televizyonunda yaptığı bir açıklamada bölgenin Rus saldırılarına dayanabileceğini vugulayan Meşhadov; Çeçenlerin ablukadan, gaz ve elektriğin kesilmesinden, köy ve kasabaların bombardıman edilmesinden etkilenmediğini anlamadıkça onlarla konuşmanın anlamsız olduğunu belirtti. Putin Meşhadov'un batıdan yardım çağrılarına çabuk cevap verdi. "Meşhadov istediğinden yardım istesin, hatta Papa'dan bile. Teröristleri desteklediği sürece kimse onunla konuşmayacaktır." Meşhadov, AGİT üye ülkelerine de birer mektup göndererek, Çeçenya konusunun 18-19 Kasım İstanbul görüşmelerinde ele alınmasını istemişti. (7 Kasım, Reuters)

Çeçen mülteciler kışı çadırlarda geçirebilir

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komisyonu (UNCHR), Çeçenya'daki çatışmalardan kaçan 200.000 mültecinin İnguşetya'da çadırlarda geçirebileceğini belirtti. Sözcü Kris Janowski BM Mülteciler Yüksek Komisyonu bölgeye daha fazla çadır göndereklerini ve diğer Birleşmiş Milletler organizasyonlarının da yardım için harekete geçeceğini umduğunu söyledi. Rus otoriteleri sınır kapısını tekrar açtıkları için son iki gün içinde 10.000 mülteci daha İnguşetya'ya geçti. Janowski Cenevre'de yaptığı bir basın toplantısında sınırın Çeçen tarafında 7 km uzunluğunda mülteci kuyruğu olduğunu söyledi. Janowski, "Mülteci akımı, halen 200.000 mülteciyi kabul eden ve 10.000 kadarını çadırlara yerleştiren İnguş makamlarına da bir baskı yapıyor. BM Mülteciler Komisyonu İnguşetya'ya gönderilecek soğuğa dayanıklı çadırlar dahil olmak üzere bölge için daha fazla yardım planlıyor. Bu insanlar kışı çadırlarda geçirecek gibi görünüyor" diye ekledi. (5 Kasım, Reuters)



AB Çeçenya'daki "terörizmi" kınadı

Avrupa Birliği Parlamentolar Asamblesi, Çeçenya'nın içinde ve dışındaki "terörist eylemleri" kınadı. Asamble Rusya Federasyonu'nun bölgesel bütünlüğünü tanıdığını, aynı zamanda Rusya'dan "Avrupa Birliği'nin bir üyesi olması bakımından insan hakları ihlallerinden kaçınmasını" istedi. 40 üyeli Asamble, Rus otoritelerinden, Çeçenya ve İnguşetya arasındaki sınırın açık tutulmasını ve insani yardımın mültecilere ve evinden çıkarılan insanlara ulaştırılması konusunda elinden geleni yapmasını istedi. (5 Kasım, AFP)

Albright görüşme çağrısında bulundu

A.B.D. dışişleri bakanı Madeleine Albright, savaşmak ve bölgeden kaçan binlerce mültecinin güvenliğini tehdit etmek yerine Çeçenlerle diyalog yolları aramaları konusunda uyardı. Albright soruna yalnızca politik yollarla bir çözüm bulunabileceğini ekledi. "Biz Rusya'yı barış yanlısı çözüm için meşru Çeçen taraflarıyla diyalog yollarını açması konusunda zorluyoruz. Çeçenya ve çevresindeki insani krizin nasıl halledilebileceği konusunda acil bir çözüm için AGİT aracılığıyla bölgede nasıl bir uluslararası rol oynayabiliriz diye düşünüyoruz" dedi. (5 Kasım, Reuters)

Aushev Çeçen savaşını seçimlere bağlıyor

İnguşetya Başkanı Moskova'nın Çeçenya'ya karşı saldırılarının seçimle ilgili politikalara dayandığını düşündüğünü belirtti. Ruslan Aushev Le Monde'la yaptığı röportajda "Çeçenya'daki olaylar politik bir amaç için Moskova'da uzun bir süre planlandığını zannediyorum" dedi. "Rusya Çeçenya'yla yaptığı 1994-96 savaşına seçimler için kampanyalar yapılırken başladı ve son saldırılar Haziran 2000'deki devlet başkanlığı seçimleri hazırlıkları sırasında meydana geldi. Çeçenya problemini çözen kişi başkanlık seçimleri için favori aday durumuna gelecek" diye ekledi. Aushev insani yardımların 6 haftalık savaş boyunca bölgesine sığınan 200.000 mülteci için yetersiz kaldığını, barınak, giysi, yiyecek ve ilaç sıkıntısı çekildiğini, mültecilere yiyecek sağlamanın günlük 114.000 dolara malolduğunu söyledi. Ve Birleşmiş Milletlerin durumu değerlendirmesini beklediğini ekledi. Rusya ve Çeçenya Devlet Başkanı Aslan Meşhadov arasında görüşmeler yapılmasından yana olduğunu ifade eden Aushev, Moskova'nın böyle bir yaklaşımı desteklemediğini söyledi. (5 Kasım, Reuters)

T.C. Başbakanı Rusya'yı ziyaret etti

Ecevit'in 3 günlük Rusya ziyareti ticaret ve petrol boru hattı konularında odaklanacak ancak Rusya'nın Çeçenya'ya saldırıları görüşmeleri bulutlandırıyor. Ecevit, özellikle sivil halkı tehdit eden Moskova'nın altı haftalık askeri harekatını konuşmaktan uzak görünüyor. Ecevit yola çıkmadan önce Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada "Çeçenya probleminin, Rusya'nın toprak bütünlüğü çerçevesinde barışçı yollarla çözümüne özel bir önem veriyoruz" dedi. Ankara ince bir çizgi üzerinde yürüyor. Birçok Türk yetkili, Rusya'nın 1994-96 Çeçen savaşı sırasında eleştirilmesinin, Moskova'yı Kürtleri destekleyerek misilleme yapmaya sevk ettiğine inanıyor. (4 Kasım, Reuters)

A.B.D.: AGİT Çeçenya'ya gitmeli

1 Aralık'ta yapılan bir açıklamaya göre, Avrupa Güvenlik Grubu tarafından Çeçenya'ya gidilmesinin zorunlu olduğunu belirtildi. A.B.D. sözcüsü James Rubin, Rusya'nın sorunun çözümünde AGİT'in arabuluculuk etmesini kabul etmesine rağmen, şimdiye kadar bir AGİT delegasyonunun Çeçenya'ya gitmek için Moskova'dan izin alamadığını söyledi. "Rusya'nın İstanbul görüşmelerinde, AGİT Başkanı ve Norveç Dışişleri Bakanı Knut Vollebaek'in ziyaretine izin verme konusundaki taahhütünü uygulamasını umuyoruz" diyen Rubin Moskova'nın anlaşmazlığa arabuluculuk amaçlı (ki arabuluculuk çabaları "Çeçen teröristleri" yok etmek amaçlı olduğu söylenen Rus saldırılarının artmasıyla zorunlu hale gelmiştir) herhangi bir AGİT delegasyonunu reddettiğini söyledi. Batı ülkeleri Moskova'nın ayrım yapmaksızın güç kullanmasını sürekli olarak eleştiriyorlar ve Rus otoritelerini politik çözüm arama konusunda zorluyorlar. (2 Aralık, AFP)

Rusya kimyasal silah kullanıyor

Çeçen Devlet Başkanı Aslan Meşhadov'un temsilcisi, Rus kuvvetlerinin saldırılarda kimyasal silah kullanma hazırlıkları yaptığını söyledi. Saidhasan Abumuslumov İstanbul'da düzenlenen bir basın konferansında "Rusya'nın Çeçenya'da kimyasal silah kullanacağı yolunda bazı bilgiler aldık" dedi. Meşhadov'un özel temsilcisi olduğunu söyleyen Abumuslumov daha ayıntılı bilgi vermedi. Abumuslumov şöyle devam etti: "Çeçen halkı adına tüm dünyadaki insanları uygulanan jenosidi durdurmaya ve kimyasal silah kullanımını engellemeye çağırıyorum." "54 Batı ülkesinin AGİT İstanbul görüşmelerinde Rusya'yı kınamasının hiçbir etkisi olmamıştır" diye ekleyen temsilci, sözlerine şöyle devam etti: "Rusya AGİT görüşmelerinde eleştirilmiştir fakat ortada hala açık bir sonuç yoktur. AGİT Çeçenya'da devam eden jenosidi efektif olarak desteklemiştir. (26 Kasım, Reuters)

Rusya eleştrilerini reddetti

Dışişleri Bakanı Başsözcüsü Vladimir Rakhmanin yaptığı açıklamada "Rusya Çeçenya'yı işgal eden teröristleri ve eşkiyaları yok etmeye yönelik askeri hareketler düzenlemektedir" dedi. Bu açıklamalar, bir kaç gün önce "Rusya savaşı bir an önce durdurmalı ve kabul edilebilir bir politik çözüm için çalışmalara başlamlıdır" diyen Almanya Başbakanı Gerhard Schroeder'in sert tepkisini aldı. İngiliz Dışişleri Sekreteri Robin Cook parlamentoya yaptığı açıklamada acilen anlaşmazlığa politik bir çözüm gerektiğini belirterek bu savaşı anlamanın giderek daha zor olduğunu ifade etti. Rakhmanin şöyle cevapladı: "Bizim amacımız çok açıktır, terörist hareketleri sonlandırmak ve Çeçenya'dan ayrılan insanların geri dönebilmesi için normal yaşam şartlarını sağlamak". Rus kuvvetleri Grozni çıkışlarında kamp kurdular ve dış dünyanın müdahalesini önlemek için kuşatma devam ediyor. Rus askeri yetkilileri Grozni'nin %80'ini kuşatma altında tuttuklarını açıkladılar. (24 Kasım, AFP)

Kimyasal silahlar ve vakum bombaları

Önde gelen İngiliz gazetelerinden The Independent, Moskova'nın 'vakum bombası' kullanmaya hazırlandığını bildirdi. Gazetenin Mozdok'taki askeri kaynaklara dayandırarak verdiği haberde, Rusya'nın dağlık bölgelerde ve terk edilmiş yerleşim bölgelerinde saklanan militanlara karşı, patladığında yeraltında saklananları da öldürebilecek bir basınç yaymasıyla bilinen 'vakum bombaları' kullanacağı öne sürüldü. Vakum bombasının yarattığı basınç, insanları, çoğunlukla akciğerlerini patlatarak öldürüyor. (27 Kasım, Radikal)

Rusya, üçüncü aşamaya gelindiğini açıkladı

Güney Rusya Genelkurmay Başkanı Yardımcısı Valeri Manilov dün harekâtın üçüncü aşamasının hedefinin Çeçenya'nın dağlık güney bölümünde mevzilenmiş Çeçen militanları yok etmek ve Çeçen yönetimini restore etmek olduğunu söyledi. Manilov, sınırların kontrol altına alınması ve Çeçenya içlerinde denetim sağlanmasını içeren ilk iki aşamanın başarıyla tamamlandığını iddia etti. Rusya'nın restorasyonla kastettiği, Çeçenya'nın kuzeyinde bir kukla hükümet kurmak oluşturuyor. Devlet Başkanı Boris Yeltsin ise hükümete bir af yasası çıkarılması yönünde talimat verdi. Ayrıntıları henüz belli olmamakla birlikte, aftan Rus vatandaşlarını öldüren Çeçen militanların yararlanamayacağı önceki gün Başbakan Vladimir Putin tarafından açıklanmıştı. (27 Kasım, Radikal)

Grozni darmaduman

1994-96 savaşında tattığı hezimeti yeniden yaşama korkusuyla Grozni'yi karadan işgale yeltenmeyen Rusya, dün de başkente ve stratejik önemdeki Urus-Martan kasabasına havadan ve karadan binlerce bomba yağdırdı. Grozni'den ve Urus-Martan'dan yoğun dumanlar yükseldiği bildiriliyor. Grozni'deki savaşçıların kent dışında ve içinde yoğun bir mayınlama faaliyeti yürüttükleri de gelen haberler arasında. Rusya ise bombardımanlarda altı köprüyü ve birçok sanayi tesisini yok ettiğini öne sürerken, Manilov da operasyon çerçevesinde şu ana dek 4 bin Çeçen militanın öldürüldüğünü iddia etti. Manilov Rusya'nın asker kaybını da 208 olarak açıkladı. (27 Kasım, Radikal)

TBMM İnsan Hakları Komisyonu'ndan sert bildiri: Rus vahşeti durdurulmalı

Hükümetin aksine, Çeçenya'nın Rusya'nın iç sorunu olmadığını ve Çeçenya'daki insan hakları ihlallerinin katliama dönüştüğünü belirten Komisyon, Rusya'nın bir an önce durdurulmasını istedi. TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Çeçenya'daki olaylar sebebiyle Rusya'yı kınayan ve uluslararası kamuoyunun Rusya'ya baskı yapmasını içeren bir bildiri yayınladı. DSP'li Komisyon Başkanı Sema Pişkinsüt başkanlığında toplanan İnsan Hakları Komisyonu, Rusya'nın Çeçenya'da İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Helsinki Senedi ve 12 Mayıs 1997 yılında Çeçenya ile imzaladığı özerklik anlaşmasını ihlal ettiğine kanaat getirerek Rusya'ya yaptırım uygulanmasını istedi. Çeçenya'dan gizlice çıkarılan ve vahşet görüntülerinin yer aldığı iki kaseti izleyen İnsan Hakları Komisyonu üyeleri oy birliği ile Rusya'nın kınanmasını ve uluslar arası kamuoyunun dikkatinin çekilmesi gerektiğine karar verdi. Rusya'ya ve Çeçenya'ya gönderilmek üzere bir alt komisyon oluşturarak bu ülkelerden izin talebinden bulunan komisyon, Gürcistan'a sığınan Çeçen mültecilerinin durumunu da yerinde görmek için bir alt komisyon oluşturdu. TBMM İnsan Hakları Komisyon üyelerinin oy birliği ile kabul ettikleri bildiri de şu ifadelere yer yerildi: "Rusya Federasyonu, izahı oldukça güç olan bazı olayları gerekçe göstererek, altına imza koyduğu antlaşmaları yok saymış ve özerk bir devlet olan Çeçenya'ya askeri müdahalede bulunmuştur. Rus ordusu, Çeçenistan yerleşim birimlerini hedef gözetmeksizin bombalamaktadır. Yerleşim birimlerinin ve saldırıdan kaçan sivil halkın oluşturduğu konvoyların vurulması sonucunda binlerce kadın, çocuk ve yaşlı insan ölmüş ve yaralanmıştır. Tanklara ayaklarından bağlanarak sürüklenen insan manzaraları bile Çeçenya'da yaşanan vahşetin boyutlarını açıkça ortaya koymaktadır. Hedef gözetmeksizin yapılan saldırılardan kaçan, çoğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan binlerce Çeçen komşu ülkelere sığınmıştır. Rus askerlerinin engellemesi sonucu dağlarda ve yollarda kalan insanların sayısı ve çektikleri sıkıntılar bilinmemektedir. Çünkü Rusya, gazetecilerin ve tarafsız gözlemcilerin Çeçenya'ya girmesine izin vermemektedir. Çeçenya'da yaşanan tüm olaylar, ne savaş ne de barış hukukuyla izah edilebilir. Yaşananlar bir halkın toptan şiddete maruz bırakılmasıdır. İnsanların kadın, çocuk yaşlı gözetilmeden, şiddet uygulanarak öldürülmelerinin hiç bir haklı gerekçesi olamaz. Rusya Federasyonu altına imza koymuş olduğu uluslar arası belgeleri yok sayarak bir insanlık suçu işlemektedir." BM; AGİT ve Avrupa Konseyi nezdinde girişimlerde bulunmaya karar veren Komisyon, bu kuruluşların Rusya Federasyonu'nu altına imza koyduğu belgeler konusunda zorlaması gerektiğini belirterek şu ifadeler yer verdi: "Türkiye, uluslar arası camiayı faaliyete geçirmek üzere yapmış olduğu girişimleri sürdürmelidir. Rusya Federasyonu, gazetecilerin, insan hakları örgütlerinin ve gözlemcil-erinin bölgeye girişine izin vermelidir. Bağımsız ve uluslar arası komisyonun bölgede insan hakları ih-lallerini incelemesi sağlanmalıdır. Başta İnguşetya ol-mak üzere mültecilerin bulunduğu ülkelere ve Çeçenistan'a insanı yardımların güvenli bir şekilde ulaştırılmasına izin verilmelidir. İnsani yardımların biz-zat ihtiyaç sahiplerine verilmesi sağlanmalıdır. Rusya, Moskova ve diğer bölgelerde yaşayan Çeçen ve Kafkas kökenlilere karşı başlattığı kötü muamele ve seyahat özgürlüğünü engelleme girişimlerine son vermelidir." (30 Kasım, Yeni Şafak Gazetesi)

Sert kayaya tosladılar

Çeçen başkenti Grozni'yi almak için tüm gücüyle saldıran Ruslar, büyük bir direnişle karşılaşıyor. Ruslar ilk kez bu kadar ağır can kaybı olduğunu kabul etti. Çeçen başkenti Grozni'yi ele geçirmek için son stratejik engel olan Urus-Martan'a tüm gücüyle saldıran Rus birlikleri, tahmin etmedikleri kadar güçlü bir direnişle karşılaştı. Rusların tank ve helikopter desteğiyle yaptığı yoğun saldırılara rağmen, başarılı olamadığı, hafta sonunda karşı saldırıya geçen Çeçen güçlerin ise ilk kazanımları elde etmeye başladığı bildirildi. Çeçen savaşçıların bir gün içinde ikinci zaferlerini kazanarak Novogroznesenski'nin ardından Grozni'nin 50 km. doğusundaki Noibyora köyünü de geri aldığı kaydedildi. Ruslar ise Novogroznesenski'nin geri alındığında ısrarlı. Ruslar, göğüs göğüse çarpışmalarla birlikte ilk ciddi kayıplarını veriyor. Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Valeri Manilov, Şamil Basayev'in komutasındaki Vedeno bölgesindeki çatışmalarda 12 askerin öldüğünü, ikisinin de esir alındığını açıkladı. Bu, harekâtın başından beri Rusların bir tek çatışmada verdiklerini kabul ettikleri en büyük kayıp. Rus yetkilileri, birliklerin hâlâ Çeçen kontrolünde olan kasaba ve dağlık arazide çatışmalara girmeye hazırlandığını bildiriyor. Önceki gün sivillerin kenti terk etmeleri için açıldığı söylenen koridor dün kapatıldı. Gerekçe olarak İnguş sınırındaki kontrol noktasının bilgisayar sisteminin çökmesi gösterilirken, mülteciler sınırda kuyruklar oluşturdu. (30 Kasım, Radikal)

Vollabaek Moskova'da

Moskova'da dün Dışişleri Bakanı Igor Ivanov'la görüşen AGİT Başkanı Knut Vollabaek, gelecek ay Çeçenya'yı ziyaret etme talebinde bulundu ve AGİT'in kabul ettiği, 'iç çatışmalar tüm üyeleri ilgilendirir' prensibini hatırlattı. Zirvede Moskova'ya ağır eleştiri yönelten Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Dışişleri Bakanı Hubert Vedrine de, siyasi diyalog çağrısını yineledi. Rusya'nın eleştiriler arasından tek duyduğu IMF'nin 'kredi musluklarını kapatırız' uyarısı oldu. Rus siyasiler IMF Başkanı Michel Camdessus'nün uyarısına 'IMF siyasileşti, kuklaya döndü' tepkisini verdi. (30 Kasım, Radikal)

* * *

 

Dergimizin bu sayısında da, Çeçenya'daki savaşa ilişkin olarak bazı yorumlara ve söyleşilere yer veriyoruz. Öncelikle bu konuda sorumlu bir tutum takınan Kafkas Derneği Genel Merkezi'nin basın açıklamalarını okuyucularımızın bilgisine sunuyoruz.

Kanada'daki McMaster Üniversitesi öğretim üyelerinden Kafkasolog ve dilbilimci John Colarusso'nun gelişmeleri analiz eden bir yazısı ve ABD'deki Illionis Üniversitesi Hukuk Profesörü Francis Boyle'nin Rusya-Çeçenya ilişkilerini uluslararası hukuk açısından inceleyen bir yazısı yer alıyor.

Bilindiği gibi Rusya'dakiler de dahil olmak üzere çeşitli insan hakları kuruluşları Rusya'nın sivillere yönelik saldırılarını şiddetle kınıyorlar. Bu sayımızda Helsinki Yurttaşlar Meclisi'nin basın bildirini bulacaksınız.

Çeçenya'daki durumun daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla Çeçenya'daki önemli şahsiyetlerle yapılan röportajlara bu sayımızda da yer veriyoruz. Çeçenya Doğu Bölgesi Komutanı Şamil Basayev ve Meclis Sözcüsü Ruslan Alihacıyev ile yapılan söyleşileri ilgi ile okuyacağınızı umuyoruz.

Çeçenya'daki gelişmeler ve savaşa ilişkin son yazıda, ünlü Rus muhalif Boris Kagarlitsky'nin, Grozni kuşatmasını 1812'de Napolyon'un Moskova'yı kuşatmasına benzeten ilginç bir yorum sunuyor ve bu savaştan sonra Rusya'da köklü değişiklikler ve reformlar olabileceğini belirtiyor.





Kaffed

Share