Bir Çalıştay, Bir Dönüşüm / Tsipine Aslı Sena Zabun

Tsipine Aslı Sena Zabun

18 Ekim tarihinde beşincisi düzenlenen Gençlik Çalıştayı’na ilk kez katılma fırsatım oldu. Bu tarz organizasyonlarda hep katılımcıydım ancak bu dönem Gençlik Katılım Komisyonu’na dahil olmak bakış açımı tamamen değiştirdi. Arka planda harcanan emeği, yapılan hazırlıkları, her detayın titizlikle planlandığını görmek; sürecin ne kadar çok çaba, zaman ve özveri gerektirdiğini fark etmemi sağladı. Katılımcı olmaktan çıkıp sürecin bir parçası olmanın verdiği sorumluluk da bu deneyimi benim için çok daha anlamlı hale getirdi.

Çalıştayımıza değerli büyüğümüz Kuşha Doğan Özden’in açılış oturumu ile başladık. Müziğe dair yürüttüğü çalışmalarını, bir ömürlük deneyimlerini birinci ağızdan dinlemek, hem ilham verici hem de son derece kıymetliydi.

Program Tanışma Oyunu ile devam etti. Bu etkinlik bir tür yapboz oyunuydu ve görselleri Rustam Yakhikhanov, Vadim Kadzhaev ve Hamid Savkuev gibi günümüzün önemli Kuzey Kafkasyalı sanatçılarının eserlerinden seçilmişti. Benim en çok etkilendiğim görsel, Hamid Savkuev’in Çerkes folklorunun güçlü kadın figürü Lashin’i betimlediği eseriydi. Yapboz parçaları birleştikçe görsellerin ortaya çıkması, katılımcıların hem sanatçıyı hem de eseri tanıması, ortak kültürel değerlerimizin etrafında güzel bir bağ kurulmasını sağladı.

Programın ilerleyen saatlerinde grup çalışmalarına geçtik. Ana vatanla ilişkiler, kariyer, anadili, kültür, siyaset gibi başlıklarda farklı komiteler oluşturulmuştu. Toplumun bir ferdi olarak üzerime düşen sorumlulukları daha iyi kavrayabilmek ve bir Çerkes genci olarak toplumsal çalışmalara nasıl katkı sunabileceğimi görmek amacıyla Gençliğin Toplumsal Çalışmalara Katılımı komitesini seçtim. Bu sayede yaşıtlarımın düşüncelerini dinleme ve onlarla bağ kurma fırsatı buldum.

Kültürü geleceğe taşırken gençler nasıl bir rol üstlenmeli, dijital platformları birer köprü olarak nasıl kullanabiliriz, aidiyet duygusunu nasıl pekiştirebiliriz gibi sorular etrafında tartıştık. Çalıştay süresiyle yetinmeyip sonrasında gerçekleştirdiğimiz ek toplantı ile fikirlerimizi derinleştirdik ve kapsamlı bir rapor hazırladık.

Hızla değişen ve her an kendini yeniden üreten bu çağda; geleneksel ile modern, eski ile yeni arasındaki temel zıtlıklar, köklü kültürlere sahip toplumlarda kuşaklar arasında belirgin çatışmalara neden olabiliyor. Kültürümüzde gençlerin değer görmesine rağmen söz sırasının çok sonra gelmesi, görüşlerini ifade ettiğinde yanlış anlaşılma korkusu yaşaması ya da anlaşılamayacağını düşündüğü için tamamen pasivize olması zamanla biz gençleri bu dinamiğin dışına itebiliyor. İşte bu noktada değişimin bir parçası olmamıza olanak tanıyan böylesi organizasyonlar yalnızca bu döngüyü kırmaya yardımcı olmuyor; aynı zamanda bizi yeniden birbirimize yaklaştırıyor.

Bu tür buluşmalar, geçmişin değerleriyle bugünün düşünce biçimini bir araya getiriyor. Birlikte üretmek, tartışmak ve paylaşmak; hepimizin içindeki aidiyet duygusunu yeniden canlandırıyor. Bu çalıştay, ortak bir amaç etrafında bir araya gelmenin ne kadar dönüştürücü olduğunu gösterdi. Kültürün yalnızca koruyarak değil; onu yaşatarak ve günümüzün ruhuna uyarlayarak sürdürülebileceğini bir kez daha gördük.

Gençlerin fikirlerini özgürce ifade edebildiği, sorumluluk üstlenip üretme imkânı bulduğu bir ortam yarattığı için KAFFED’e içten teşekkürlerimi sunuyorum. Nice çalıştaylarda yeniden buluşmak dileğiyle.

Share