Köklerimizden Güç Almak: Gençlik ve Siyasette Çerkes Kimliği

Janberg Turgut

Geçtiğimiz hafta, Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun düzenlediği 5. Gençlik Çalıştayı’na Bursa Çerkes Kültür Derneği Gençlik Komisyonu’nu temsilen katıldım. Siyaset komitesinde olduğumuz için tartıştığımız konular farklı görünse de, aslında hepsinin cevabı aynıydı: birlik, bilinç ve görünürlük.

Çerkes kimliğimiz, kültürümüz ve tarihimiz bizleri biz yapan en büyük hazinelerimiz. Ancak bu değerleri korumak, geleceğe taşımak ve toplum içinde hak ettiğimiz yeri almak için önce birbirimize kenetlenmemiz gerekiyor. Köklerimizi bilmeden, kültürümüzü tanımadan siyasette, toplumda ya da herhangi bir alanda güçlü olamayız. Önce kendi içimizde bir bilinç oluşturmalıyız; dilimizi, müziğimizi, geleneklerimizi, hikâyelerimizi öğrenmeli ve yaşatmalıyız.

Sonrasında bu güç ve bilinci, sadece kendi çevremizde değil, toplumun her kesiminde gösterebilmeliyiz. Türkiye siyaseti de bunun için bir araç olabilir. Çerkes gençler olarak siyasete katılımımız, taleplerimizi görünür kılmamız ve kültürel değerlerimizi savunmamız gerekiyor. Siyaset, yalnızca karar mekanizmalarına katılmak değil, aynı zamanda kültürel kimliğimizi duyurmak, haklarımızı savunmak ve toplumsal fayda üretmek demektir.

Bu çalıştay bana bir kez daha gösterdi ki, tek başına bireysel çaba yeterli değil; biz bir topluluğu, bir tarihi temsil ediyoruz ve birlikte güçlü olabiliriz. Kenetlenir, öğrenir ve cesurca duyurursak, hem kendi kimliğimizi hem de toplumdaki yerimizi güçlendirebiliriz.

Çerkes kültürü, Türkiye’nin mozaiğinde önemli bir renk. Bu renk solmasın, köklerimizden aldığımız güçle hem siyasette hem sivil hayatta görünür olalım. Gelecek nesillerin de gurur duyacağı bir mirası inşa etmek, bizim elimizde. Kültürümüzü yaşatmak ve Türkiye’de hak ettiği yere taşımak için gençler olarak sorumluluğumuz büyük. Ama ben inanıyorum ki, bu bilinçle, bu birlikle ve bu kararlılıkla başarabiliriz.

Share