Kuşha Yusuf Ahmet Arslan
Ben Yusuf Ahmet Arslan, 21 yaşındayım. Kahramanmaraş, Anzorey köyündenim Kabardeyim ve Kuşha sülalesindenim. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim. Aynı zamanda üniversitemizdeki Kuzey Kafkas Halk Dansları Topluluğu ve Bolu Kafkas Derneği gençlik komisyonu başkanıyım. 26-27 Nisan tarihlerinde KAFFED’in 4. Gençlik Çalıştayına katıldım.
KAFFED organizasyonları kimliğimi anlamam için önemli fırsatlar sunuyor. Kariyer ve network için Menti Mentör Programı gibi etkinlikleriyle gençlerimizin ufkunu genişletiyor. Bu nedenle tüm organizasyonlarına katılıyorum. KAFFED gençliğe çok önem veriyor.
Gençlik çalıştayında yaşıt soydaşlarımla tanıştım ve ana dil komitesinde dilimizi yaşatma konusunda fikirler geliştirdik. Derneklerimizi ve topluluklarımızı bu fikirler doğrultusunda gençlere efektif bir dil eğitimi vermek için kullanmalıyız. Çerkesce içerik üretimi, toplumda konuşmanın yaygınlaştırılması, çeşitli etkinlikler ve kamplarla bu konuda etkili bir eğitim ve gelişim sağlanabilir. Arkadaşlarımın bu konudaki isteği beni mutlu etti.
Değerli akademisyenlerin kültürümüzü, dilimizi ve kimliğimizi koruma yöntemleri, geçmiş ve gelecek vizyonları hakkındaki konferansları benim için çok değerliydi.
Çalıştayda Ünal Uluçay başkanım ve Ömer Atalar ile görüşme fırsatı buldum. Kendilerine teşekkür ederim. Geçtiğimiz yaz KAFFED’in düzenlediği Nalçık Gençlik Yaz Kampı’ndaki arkadaşlarımla Samsun’da tekrar bir araya geldik. Hepsi bulundukları yerlerde Çerkes kültürü için güzel çalışmalar yapıyorlar.
Bu çalıştay, BoluKaf ve gençlik komisyonumuz için çevre illerdeki gençlerle iletişim kurma imkanı sağladı. Topluluğum adına katılımım bu açıdan faydalı oldu.
Çalıştayda Çerkes gençliğinin kimliğini koruma konusundaki çabasını gördüm. Üniversite topluluklarımızda neler yapabileceğimizi değerlendirdik. Bu toplulukların gençlere ulaşma gücü ve farklı şehirlerde kültürlerini yaşama imkanı sunması açısından kritik bir öneme sahip olduğunu fark ettim. Bu nedenle gençlerin dernek ve topluluklara sahip çıkması gerektiğine inanıyorum.
Çalıştayı düzenleyen KAFFED’e, Samsun Çerkes Derneği’ne ve Ankara Çerkes Derneği’ne teşekkür ederim. Benim için verimli geçen bu çalıştayın önümüzdeki süreçte tekrarlanmasını umuyorum.
Yazımı şu cümleyle bitirmek istiyorum,
“Dilini yitiren, gölgesini de yitirir. “