Ukrayna ve Rusya arasında yedinci ayını dolduran savaşla alakalı duruşumuzu 25.02.2022 tarihinde kamuoyuyla paylaşmış ve KOŞULSUZ BARIŞ pozisyonuna dönülerek sorunların, ne kadar sürerse sürsün, diplomasi ve savaşsız yöntemlerle çözülmesine dair çağrımızı ortaya koymuştuk. Ancak geldiğimiz noktada barışa olan mesafenin her geçen gün arttığına şahit olmanın ağırlığını hissediyoruz.
21.09.2022 tarihinde Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yapmış olduğu kısmi seferberlik çağrısı yeni bir aşamaya geçildiğini gösteriyor. Bu açıklama sonrasında Rusya Federasyonu’nun dört bir tarafından gençlerin silah altına alınarak cepheye gönderildiğinin haberleri ve görüntüleri paylaşılmaya başlandı.
Savaş, (ister Rus, ister Ukraynalı ve isterse Çerkes, Çeçen, Dağıstanlı olsun) savaşan herkes için acıdır, zordur ve ağır bedellidir. Bizler savaşın getirdiği sonuçlar ve etkilediği insanlar için üzüntü duyuyor, anavatandaki soydaşlarımız için ayrıca endişe ve derin üzüntü duyuyoruz. Bir Çerkes atasözü “МафIэм и гъунэгъу лыр япэу мажьэ.” (Ateşe yakın duran et -erken- yanar.) der. İşte bu noktada anavatanlarımızdan yaklaşık 7-8 bin gencin silah altına alınmasını ve sonu meçhul bir savaşa götürülmesini üzüntü ve endişeyle takip etmekteyiz.
Gerek siyasi gerek coğrafi olarak halklarımızın yanı başında yürütülen bu savaşta askeri yöntemlerin ve artan militarizmin daha fazla kayıptan başka bir şeye yaramayacağına inanıyoruz. Dahası 18. yüzyıldan beri Kafkasya, Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Anadolu coğrafyasında sürekli savaşan (savaştırılan) Kuzey Kafkasya halklarının gençlerinin bugün yeniden bir savaşa sürüklenmeleri ayrıca kaygı ve acı vericidir.
Bu minvalde Anavatanımızdaki son gelişmelerle alakalı tüm taraflara bir Çerkes atasözünü hatırlatarak yeniden BARIŞ ve İTİDAL çağrısı yapma ihtiyacı hissediyoruz: Зауэм икIэр хьэдагъэщ! Savaşın sonu ağıttır!
