1943 yılında Almanlar Rusya’dan çekilirken Alman ordusuyla beraber Kafkasya’yı terk eden ve çoğunluğu kadın, çocuk ve ihtiyarlardan oluşan 15 bin kadar Kafkasyalı mülteci bulunuyordu. Önce İtalya’nın kuzeyindeki dağ köylerine daha sonra da Avusturya’da, Drau Nehri Vadisi’ne yerleştirildiler.
28 Mayıs 1945 sabahı, İngilizlerin sığınma talebini kabul etmeyen kamp başkanı Sultan Kılıç Girey’in de aralarında bulunduğu 300 kişilik grup, İngilizler tarafından kamptan çıkarıldı ve kamp kuşatılarak mülteciler Sovyet makamlarına teslim edildi. Bu sırada çoğu mülteci İngiliz askerlerine karşı direnirken ya da Drau Nehri’nde boğularak hayatlarını kaybettiler. Teslim edilen mülteciler ise Sovyetler tarafından kurşuna dizilerek katledildi. Mültecilerin çok azı dağlara kaçarak ya da Drau nehrine atlayarak hayatta kalmayı başarabildiler.
Böylece, 28 Mayıs 1945 tarihinde, Anavatanlarında ve sürgün yollarında katledilen Kafkasyalıların acı hatıralarına Drau katliamı da eklenmiş oldu. Bu yüzden bu topraklara “haram tala” adını veren Kafkasyalılar, bir toprak parçasında daha sevdiklerinin cansız bedenlerini bırakıp, Ruslar tarafından kurşuna dizilmek üzere Kızıl Ordu’ya teslim edildiler. Sultan Kılıç Girey ise Moskova’da çıkarıldığı mahkemede yargılanarak idam edildi.
Dünya tarihinde, çok az bilinen bu katliamdan sonra, katledilen 7000 Kafkasyalı için, Kuzey Kafkasyalılar tarafından kurulan “Batı Avrupa Müslümanları Cemiyeti”, 28 mayıs 1960 tarihinde İrschen Köyü’nde bir anıt dikti ve hatıralarını ebedileştirdi.
Drau anıtı üzerinde Almanca şu ifadeler yer almaktadır: “Burada 28 Mayıs 1945’te, 7000 Kuzey Kafkasyalı, kadın ve çocukları ile birlikte Sovyet makamlarına teslim edildiler. Ve İslamiyet’e olan sadakatleri ile Kafkasya’nın istiklali ideallerine kurban gittiler.”
Drau Katliamı’nda hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz.
nan
Kaffed
