“Yeni Normal” ve Bayramlarımız

Korona Virüs (COVID-19) pandemisinin damgasını vurduğu, 2020 yılı içerisinde yer alan ikinci bayramımız Kurban Bayramı’nı geçtiğimiz hafta yaşadık. Hiç şüphesiz, toplum olarak bayram sürecinin nasıl geçirileceği bu sene Mayıs ayında gerçekleşen Ramazan Bayramı ile Temmuz ayındaki Kurban Bayramı için merak konusu oldu.
 
Pandemi sürecinin beraberinde getirdiği “sosyal mesafe, sokağa çıkma yasağı, evlerde vakit geçirme, dışarıda maske zorunluluğu vs.” bütün vatandaşları etkilediği gibi Çerkes toplumuna da tesiri son derece büyük oldu. Mart ayından itibaren virüsün Türkiye’ye giriş yapması ile birlikte başta büyükşehirlerde yaşamakta olan Çerkeslerin derneklerde olsun açık alan etkinliklerinde olsun bir araya gelmesini engelledi. 
 
Özellikle büyükşehirlerde yaşayan Çerkesler, Ramazan Bayramı’na kadarki süreçte birlikte olamamanın, sosyal ilişkilerin kısıtlanmasının olumsuz neticelerini sonuna kadar hissetti. Çünkü, “metropol Çerkesleri” şehirlerde iş hayatının da etkisiyle sosyal anlamda sürekli bir araya gelememektedirler. Bu sebepten de başta dernekler olmak üzere sosyal iletişimi kuvvetlendiren her kurum ve organizasyon “metropol Çerkesleri” için son derece elzem hale gelmektedir. 
 
Pandemi ise Çerkesler’in sosyal yaşamına ciddi bir ket vurmuştur. Öyle ki Ramazan Bayramı’na kadar geçen süreci Çerkesler açısından bir kayıp olarak nitelendirebiliriz. Mayıs ayında gerçekleşen Ramazan Bayramı’nda sokağa çıkma yasağı getirildi. İnsanlar eş, dost, akrabaları ile aile büyüklerini ziyaret edemediler. Bu durum akraba ilişkilerini, aile mefhumunu son derece önemseyen Çerkesleri de derinden sarstı. Bayramlaşmalar telefonlardan, sosyal medya mecralarından yapıldı. Çerkesler açısından Ramazan Bayramı özellikle büyükşehirlerde çoğunlukla “çekirdek aileler” içerisinde kutlandı. 
 
Ramazan Bayramı’ndan Kurban Bayramı’na kadar geçen yaklaşık 2 aylık dönemde yasakların da nispeten gevşetilmesiyle beraber Çerkesler de başta yakın akrabaları ile olmak üzere aşama aşama kontrollü bir şekilde sosyalleşmeye başladı. Büyükşehirlerde pek fazla örneğini göremesek de ekseriyetle, Çerkes köylerinde pandemi önlemlerine uyularak düğünler (ceug) dahi yapılmaya başlandı. Gözlemlerimize dayanarak söylemek gerekirse, Çerkesler, ülkemizde kademeli sosyalleşme sürecine en fazla riayet eden toplumların başında gelmektedir. 
 
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen Kurban Bayramı’na geldiğimizde kurban ibadetini yerine getirecek olan çoğu Çerkes sosyal mesafeye de uyarak ibadetlerini yerlerine getirdiler. Ardından bu seneki Ramazan Bayramı’nın aksine Çerkesler yakın akrabaları ile genellikle ev ortamlarında birbirlerinin bayramlarını kutladılar. Aile büyükleri / Thamade kavramını fazlasıyla önemseyen Çerkesler, gözlemlediğimiz kadarıyla büyüklerini fazla kalabalık oluşturmayacak, sosyal mesafeye uyacak şekilde ziyaret edip, bayramlarını tebrik ettiler. Köylerdeki Çerkesler ise şehir hengamesine de pek fazla girmedikleri için bayramlarını daha kalabalık, toplu bir şekilde kutladılar. Aile büyükleri tıpkı şehirlerde ve metropollerde olduğu gibi yine ziyaret edildi. 
 
Çerkesler için gerek pandemi süreci gerek pandeminin getirdiği yeni bayramlaşma şekilleri yeni ve büyük bir tecrübe oldu. Bundan sonraki yıllarda gerçekleşecek olan bayramlarda Çerkes toplumu sosyolojik olarak nasıl bir pozisyon alacağını, “yeni normal” şartlarında düğün, cenaze ve bayramlaşma gibi önemli kültürel kodlarını ve sosyal dayanışmasını nasıl yaşatacağını zaman gösterecek.
 
Bu vesileyle tekrardan geçmiş bayramınızı kutluyor, Korona Virüs (COVID-19) pandemisi sonucu hayatını kaybeden başta soydaşlarımız olmak üzere herkese Allah’tan rahmet diliyorum.
 
Toplumumuzun, anavatanımızın, ülkemizin ve dünyanın sağlıklı günlere en kısa zamanda ulaşması en büyük dileğimdir.

nan



Mirac Albek Hızlıok
Share