Dede, ben geldim.
Açlıktan, yıkımdan, savaşlardan arta kaldım da geldim. Dünyanın dört bir yanına savruldum; filizlendim, çiçek açtım ama hep eksik kaldım. Dede… Sana geldim. Özlemden daha büyük bir derdim yok; eksiğim biraz, tamamlanmayı bir türlü beceremedim. Köküm bastığım hiçbir toprağı sarmadı, hiçbir yere ait olamadım. Savruluyorum dede, tut beni diye geldim.
Nine, sana geldim.
Sofranda eksik kalanım ben; ağzındaki o buruk tat, benim. Tadın, tuzun, suyun olmaya geldim. Sen anlarsın beni nine, yarım kalan şarkımı sen tamamlarsın, başı karlı dağın devlerinden ateş çalan Sosruque masalını anlatırsın diye geldim. Kulağıma kendi dilimdeki ninniyi sen söyle bana saçlarımı okşayarak uyuturken.
Xeky, ben geldim.
Dilimde kalan son seslerle sana hasreti anlatayım diye geldim. Bir toprak nasıl bir avuç köze dönüşür insanın yüreğinde, bir rüzgâr nasıl yakar insanın etini, bulut ne zaman bulut olur, gökyüzü ne zaman senin evin olur anlatmaya geldim. Hep bir şeylere yetişmeye çalıştım, hep kendimi anlatmaya uğraştım, hep buruk gülümsedim fotoğraflarda… Nedenmiş anladım. Sana varmak içinmiş çıktığım bütün yollar, sana anlatmak için yaşamışım her bir anı, seni görmek için kısmışım gözlerimi her ufka daldığımda ve… Senin kokunu getirir diye sevmişim ben rüzgârı ve yağmurları…
Dede, ben geldim.
Beni vatanımdan ayrı bırakma demek için çağlar öncesinden geldim. “Xeky’dan kopma, ben hiç doğmayayım bu yarım kalmış hayatı yaşamaktansa” demek için geldim.
Kendi masalımla, kendi toprağımda büyümeyeceksem bunu büyümekten nasıl sayayım ben? Bak; bir türlü büyüyemedim, gör diye geldim.
İçimde kendi toprağında doğmadığı için bir türlü büyümeyen o huysuz, çilli, kumral ve cılız saçları çok kıymetli kızı görün diye geldim. İçimdeki küf kokan bu marazlı yerleri anlattıkça iyileşmiyorum, “Benim yaram var burada” dedikçe tuz basanları duvarıma çentikle işaretliyorum dede, yaramı sen üfür diye geldim.
Dede, nine, vatanım… Ben geldim.
“Sizden kalan ne varsa hepsi kutsal emanetimdir. Gözümü kırpmadan korurum sizden kalanları” demeye, bunun andını içmeye geldim.
Çerkes doğdum, Çerkes kalacağım, ruhuma başka ellerin dokunmasına müsaade etmeyeceğim, dilimle, bayrağımla, içimde yanan vatan aşkıyla var olacağım, var edeceğim, bunun sözünü tüm dünyaya vermeye geldim.
nan
Ayça Atçı