Kafkasya Gezisinin Ardından

Kakfas Birliği Genel Merkezi'nden bir heyet Mart ayı sonlarında Kafkasya'ya giderek çeşitli inceleme ve görüşmelerde bulundu. Genel Başkanımız Sn. Muhittin Ünal ile gezinin amacı ve sonuçları üzerine beğeni ile okuyacağınızı umduğumuz bir röportaj yaptık.

+''+

Nart: Kafkas Birliği heyeti olarak yakın tarihte Kuzey Kafkasya'ya bir gezi gerçekleştirdiniz. Gezi nereleri kapsıyordu, amacı neydi?

Genel Başkan Muhittin Ünal: Bilindiği gibi 22 Aralık 1996 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısında, Kafkasya'ya yönelik program ve icraatımıza, Kafkasya'ya bizzat gidip, yerinde yetkililerle görüşüp, sağlıklı tesbitler yaptıktan sonra yön vereceğimizi söylemiştik. Seyahatin ana maksadı Kafkas Birliği'nin oluşumu ve amaçları hakkında yetkililere bilgi vermek, son seçimlerde yeniden seçilen devlet başkanlarını kutlamak, ve yakında vefat eden Dünya Çerkes Birliği Genel Başkanı için başsağlığı dilemek, yatırımcı işadamlarımızın can ve mal güvenliği sorunlarını gündem konusu yapmak ve nihayet oturduğumuz yerden Kafkasya hakkında ahkâm kesme yerine, tesbitlerimize dayalı bir yol belirleyip icraata başlamaktı.


Kafkas Birliği heyeti Khabardey Balkar Cumhurbaşkanı Koko Valeri ile

div>

Bu seyahati Nisan ayı ortalarında yapmayı plânlamıştık. Nalçık kentinde Çeçenya'ya kaçırılan iş adamımız Nazmi Sabancı'nın tüm uğraşlara rağmen serbest bırakılmaması üzerine diğer işadamlarımızın bozulan moralini de dikkate alarak seyahati önceye aldık. Programımızda Osetya, Khabardey Balkar, Karaçay Çerkes ve Adığey cumhuriyetleri vardı. Son anda Osetce bilen arkadaşımızın hastalanması üzerine bu cumhuriyet programdan çıkarıldı. Sayın Sebahattin Diyner, Sayın Cihan Candemir, Sayın Mustafa Vurdum ve Sayin Recep Bay ile birlikte bes kisilik heyet halinde üç cumhuriyete gidildi.

Khabardey Balkar'da kimlerle görüştünüz? Görüşmelerin konusu ve sonucu hakkında bilgi verebilir misiniz?

Khabardey Balkar Cumhuriyeti'nde Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı'nın da katilimi ile Sayın Devlet Başkanı Koko Valeri ile iki saat süren son derece samimi ve herşeyin açık konuşulduğu bir görüşme yaptık.

Özellikle orada yatırım yapmakta olan insanlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanmasının önemi, bürokratik problemlerin çözümü ve işadamlarına hizmet için ayrı bir birimin oluşturulması, işadamlarımızın sorunlarının çözümü yönünde ayda bir toplantı düzenlenerek onların üst düzeyde dinlenilmeleri gibi önlemlere yönelik konular dışında kültürel ilişkilerimiz için yapılabilecek şeyler ve dönüş dahil değişik 19 ayrı konu görüşüldü. Derneğimiz hakkında tanıtıcı bilgiler verildi. Görüşme sonucunda mutabık kalınan hususları içeren bir metin imzalandı.

TRT tarafından düzenlenmiş olan 19. Uluslararası Çocuk Şenliği'ne Kafkasya'dan bir ekibin getirtilmesi için yapmış olduğumuz müracaata TRT önce olumsuz cevap verdi. Pes etmeden 40 derneğin merkezi bir organizasyonu olarak iki ay süren mücadelemiz sonucunda TRT'yi olumlu bir noktaya getirmişken, Kafkasya'ya gittigimiz için Khabardey Balkar'dan bir çocuk ekibinin gönderilmesi kararını kesinleştirip, oradan TRT'ye bildirmelerini sağladık.

Görüşmeler sırasında Sayın Devlet Başkanı'nın söylemiş olduğu su sözler birçok soruya isik tutabilecek niteliktedir: "İçinde yaşadığımız devletlerle çatışmadan, iki büyük ülkemiz arasında sorun yaratmadan iyi ilişkiler içerisinde kültürel ve ekonomik imkânlarımızı kullanarak kalıcı bir köprü kurmak en akilci yoldur..."

Khabardey Balkar'da kaç is adamımız var? Onlarla da görüştünüz mü, sorunları nelerdir?

Sadece Nalçık'ta 112 insanimiz değişik boyutlarda iş yapmaya başlamıştır veya yeni isler için altyapılarını oluşturmaktadır. Dolayısıyla onlarla da iki kez görüşüldü. Sayın Devlet Başkanı ile yapılan görüşmede işadamlarımızı ön plânda tutmamız doğaldır. Zira, çoğunluğu derneklerimizin üyesidir. Kendi aralarında kurmuş oldukları İşadamları Kulübü Derneği ile bundan böyle birlikte çalışacağız. Bazı sahalarda kendilerine temsilcilik yetkisi vereceğiz. Can ve mal güvenliği sağlandıktan sonra hemşehrilerimizin orada çok güzel şeyler yapacağına şahsen inanıyorum. Rusya Federasyonu içerisinde Serbest Bölge olarak ilân edilen Khabardey'in işadamlarımıza sağlayabileceği avantajlar elbette vardır.

Nalçık Üniversitesi'nde okuyan gençlerimizle görüşme imkânı bulabildiniz mi? Bu yıl da öğrenci göndermeyi düşünüyor musunuz?

Hem öğrencilerimizle, hem de üniversite yönetimi ile toplantılar yapıp iki kez görüştük. Dil bilmeden gitmiş olmaları yanında çok zayıf öğrencilerin gitmiş olması bazı sorunlara sebep olmuş. Bir yıllık hazırlık okulunda Rusça ve Khabardeyce dil problemini halledemediklerinden olumsuzluklar var. Üniversite yönetimi son derece anlayışlı. Bundan sonraki yıllarda benzeri sorunları yasamamak için seçeceğimiz burslu ve paralı okuyacak öğrencilerde buradaki öğrenci seçme sınavının taban puanının 10-15 puan üzerinde not almayanları göndermeyi düşünmüyoruz. Seçmeler yeterli bir komisyon marifetiyle yapılacak. Başarı için buna ihtiyaç vardır.

Karaçay Çerkes Cumhuriyeti'nde kimlerle görüştünüz?

Devlet Başkanı Sayın Hubiyev başkanlığında ve Başbakan, Başbakan Yardımcıları, Dışişleri ve Kültür bakanlarının iştirak ettiği heyet ile görüştük. Beş kişilik heyete Çerkesk'deki Dünya Çerkes Birliği Başkan Vekili Boris Akbas'i da dahil ederek toplantıya katildik. Son derece yararlı bir toplantı oldu. Özellikle ekonomik potansiyelleri ile hangi alanlarda yatırımcılara ihtiyaç bulunduğunu öğrendik. Ciddi ve büyük çapta is yapan özel firmaların varlığını öğrendik ve memnun olduk. Belli başlı firmaları da işbirliğine hazır. Yatırımcılarımızı samimiyetle bekliyorlar. Seramik sanayi ve orman ürünleri sanayiine öncelik vermektedirler. Can ve mal güvenliği sorunu yok. Üretimin fiilen orada yapılmasını istiyorlar.

Habaz Rayonu'ndaki özel televizyon kanalı yayını arttırıp Adığey ve Khabardey'i kapsayacak tarzda yayınını 24 saate çıkarmak ve yansıtıcılarla ağını genişletmek istiyor. Ayrıca Çerkesk kendi de Türkiye'den bir kardeşkent istiyor. Bu öneriyi iki büyük kentimizin belediyesine götüreceğiz.

DÇB'de olağanüstü kongre tartışmaları var. Bu konuda tesbitleriniz nelerdir?

DÇB'nin Çerkesk'e taşınması isabetli olmuş. Karaçay Çerkes Cumhuriyeti'ndeki Adige ve Abaza halklarının kaynaşmasına sebep olmuş. Güzel bir büro da kurmuşlar. Olağanüstü kongre ile ilgili çağrılar ve yazışmalar oldu. Son Genel Kurul'da kabul edilen tüzüğün yasal zorunluluk olmadığı halde yetkisiz ve gereksiz şekilde değiştirildiği iddiaları var. Yönetim, değişiklik gerekçelerini yasal zorunluluk olarak açıklamaktadır. Keyfi değişikliden bahseden arkadaşlarımızdan da eski ve yeni metinlerin Türkçe karşılaştırmalı seklini istedik. Değişiklik metinleri geldiğinde inceleyeceğiz ve tutumumuzu buna göre saptayacağız.

Adığey Cumhuriyeti'nde yaptığınız görüşmeler konusunda da bilgi verir misiniz?

Diğer iki cumhuriyette devlet başkanı başkanlığında bir heyetle görüştüğümüz halde, Adığey'de önce Devlet Bakanı, Eğitim Bakanı, Kültür Bakanı, Başbakan ve Parlamento Dışilişkiler Komisyonu Başkanı ile görüştük. Sonra Devlet Başkanı Sayın Carim Aslan ile görüştük. Her bakan ile kendi konusunu görüştüğümüz için Devlet Başkanı ile görüşme gündemimiz farklı oldu.

Ziyaretimize ve tebriklerimize memnun oldugunu belirten Sayın Başkan Carim Aslan, Adığey Cumhuriyeti olarak dönüsü teşvik için çıkarmış oldukları ve yakında (Temmuz ayında) çıkarmaya çalıştıkları muafiyet ve istisna yasalarına rağmen geri dönüsün yavaşlığından ve azlığından, keza insanlarımızdan çok azının Adığey'e yatırımı düşündüğünden üzgün olduğunu belirtti. Köylerde boşalan çok sayıda evin bos tutulduğundan, Ermeniler basta olmak üzere bol miktarda talepli olduğu halde bu evleri vermediklerinden, Fransızların, Almanların, İtalyanların ve Amerikalıların bir çok konuda fizibilite çalışmaları yapmakta olduklarından, bu gidişle uzun olmayan bir süre sonunda Türkiye'deki yatırımcılar gelse bile belki geç kalmış olacaklarından bahsedip, işadamlarımıza çağrıda bulundu. Dönüş konusunun Rusya Federasyonu ve Türkiye arasında görüşme konusu yapılması için girişimlerinin olduğunu, sağlıklı yolun da bu olduğunu ilâve etti.


Adiğey Cumhurbaşkanı Carim Aslan ile yapılan toplantıdan bir görünüm

div>

Büyük yatırımcılar halinde gelemiyorlar ise, Türkiye'de yasamakta olan her Adığe'nin bir dolar katarak oluşturacakları fonlarla değişik alanlara yatırım yapılmasını, Türkiye'deki derneklerin ekseriyetinin bir çatı altında toplanmalarından memnun kaldığını, bir taraftan birleşme sağlanırken, diğer taraftan da tabana mutlaka inilmesi gerektiğini, o takdirde başarının kendiliğinden geleceğini, plânlı ve sessiz çalışmalarla dönüş olayına daha bir katkıda bulunulabileceğini, Türkiye'ye dönüşümüzde herkese sevgi ve selâmlarını iletmemizi ilâve ederek konuşmasını tamamladı.

Adığey'e dönüş yapmış kişiler ve yatırım yapmakta olan hemşehrilerimizle görüştünüz. Bu toplantılarda neler gündeme getirildi?

Nalçık kentinde Türkiye'den giden hemşehrilerimiz tarafından kurulmuş 112 irili ufaklı firma varken Maykop'da bu sayı sadece 25'dir. Dönüş yapanların sayısı ise henüz 140 kişidir. Görüşmemizde dile getirilen sorunlar, radyo ve televizyonda Adıgece yayın süresinin kısalığı, bürokratik problemler, yasaları yeterince bilmemek, iletişim eksikliği, Türkiye'deki bazı dernek ve çevrelerin yanlış davranış ve konuşmalarından kendilerine yansıyan problemler seklinde özetlenebilir. Bir de dönüş düşüncesinde olan insanların mutlaka Kafkasya'yı görmelerinin sağlanması ve gerçek koşullar ne ise onun aynen söylenmesine özen gösterilmesine çalisilmasi önerisini sayabiliriz.

Gerek Devlet Baskanı'nın ve gerekse Başbakan'ın açıklamalarına göre önemli sayıda üretime yönelik yatırım alanları vardır. Ortaklıklar kurmak suretiyle bu imkânlardan hemşehrilerimizin yararlanmasında fayda vardır. Geç kalınırsa Batili devletler köse başlarını tutmakta gecikmeyecektir. Bu düşünceyledir ki, Sayın Başbakan'ı derneğimizin misafiri olarak 28-29 Nisan tarihlerinde Karadeniz Ekonomik İşbirliği toplantısına davet etmiş bulunuyoruz. Yeni seçilmiş olması nedeniyle islerinin yoğun olduğunu biliyoruz. Şayet gelebilirse İstanbul ve Ankara'da işadalarımızla toplantılar düzenleyip tanıştırmayı ve Adığey'in yatırım imkânlarının konuşulmasını sağlayacağız.

Maykop Devlet Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin durumu nasıldır? Maykop Devlet Üniversitesi bu yil da Türkiye'den öğrenci alacak mi?

Öğrencilerin problemleri daha ziyade dil ile ilgilidir. Ayrıca hazırlık sınıfını iki yıl okumaktan rahatsızlar. Yöneticilerin ifadelerine göre iki yıl hazırlık okumalarında kesin olarak fayda vardır. Bu konularla ilgili bir rapor dergide yayınlanacaktır.

Geziniz amacına ulaştı mı? Kafkasya Birliği'nin izleyeceği Kafkasya politikasının anahatları nedir?

Gezimiz amacına ulaşmıştır. Tahminimizin ötesinde yararlı bir gezi olmuştur. Her üç cumhuriyette de derneğimiz yeterince tanınmış olup, bundan sonraki ilişkilerde muhatap alınacaktır. Maykop ve Nalçık kentlerinde kurulan ve işadamlarımızın üyesi olduğu iki dernek de bizimle işbirliği arzusunu ifade etmiştir. Kendilerine belirli konularda yetkiler vermeyi düşünüyoruz.

Hiç kimseyi zorlamadan dönüş arzusunda olan her insanımıza (özellikle evi ve toprağı olmayan köylülerimiz basta olmak üzere) elimizden gelen her katkıyı yapacağız. Bu nedenle tabana yönelik, köylerimize yönelik iletişim çalışmaları önem kazanmıştır. Hazırlatmakta olduğumuz anketin uygulama sahası ve değerlendirilmesi bu açıdan çok önemlidir. Öğrencilerimizi seçip göndermek yeterli değildir. Her üç ayda bir, bir görevli gönderip durumlarını yakından izlemeye çalışmalıyız.

Kafkasya'nın bütünlüğünü hepimiz isteriz. Ama oradaki koşullar, düşünce ve yetişme tarzı ile ihtiyaçlar çok farklıdır. Hayalci olmayalım. Milletlerin hayatında 25-50 yılın fazlaca bir önemi yoktur. Bu nedenle oradaki cumhuriyetlerimizin nüfus ve ekonomi yönünden istenilen seviyeye gelebilmesine yardımcı olmak bana göre çok önemlidir. Nüfus ve ekonomik yönden istenilen seviyeye gelmelerine yardımcı olabilirsek diğer hususları zamanı gelince kendileri zaten düşünecektir. Aksine düşünceler bana göre gerçeklere bir hayli uzaktır. Sayın Başkan Koko Valeri'nin dediği gibi, içinde yaşadığımız ülkelerle uyum içerisinde, barıştan başka bir şey düşünmeden yasarken Türkiye'miz ile Kuzey Kafkasya'mız arasında ayakları kültürel ve ekonomik işbirliğinden oluşan bir köprü oluşturmaya çalışmalıyız. Böyle bir köprü tartışmasız herkesin yararınadır. Ekonomileri maalesef düşüş göstermektedir. Böylesi bir zamanda üretime yönelik yatırım ve katkı yapma gücü olan insanlarımızın sorumlu davranış göstermelerinin tarihi değeri vardır.

Verdiğiniz bilgilerde anlaşıldığı gibi geziniz son derece yararlı olmuş. Bundan sonraki çalışmalarınızda basarılar diler, bize bunca zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Asil ben teşekkür ederim.

+'



'+Muhittin Ünal

Share