Thaguaş Melike Akıncı
Ağustos ayında Düzce’de düzenlenen Çerkes Gençlik Kampı, farklı coğrafyalardan gelen gençleri bir araya getirdi. Suriye’den, Abhazya’dan ve Türkiye’nin dört bir yanından katılım oldu. Hepimiz farklı şehirlerden, farklı dillerden gelsek de aynı kültürün kalbinde buluştuk.
Bu yolculuğa Ceyhan Çerkes Derneği’nden katıldım ve Düzce’de Ömer Mete ile Emine Mete’nin evinde kaldım. Onların samimiyeti ve misafirperverliği, bana yalnızca bir konaklama değil, kültürün inceliklerini öğrenme fırsatı da sundu. Bir kahve eşliğinde yapılan sohbetlerde hiç bilmediğim adetleri dinledim, bazen tek bir cümlenin bile insanda bir ömürlük iz bırakabileceğini hissettim.
Kamp boyunca her bir gençle sayısız anı biriktirildi. Paylaşılan gülüşler, gece yarısı sohbetleri, küçük ayrıntılar… Hepsi bir araya geldiğinde, içimizde unutulmaz dostlukların filizlendiğini görmek mümkündü. Anadil atölyesi ise dil konusundaki duyarlılığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi gençler arasında güçlü bir iletişim kurulmasına vesile oldu.
Kamp sonrasında da bağlar kopmadı. Orhanlı Festivali’nde yeniden buluşuldu, üzerine yeni anılar eklendi. O günlerde çok net anlaşıldı ki’ Gerçek dostluk mesafelerle değil, birlikte yaşanan anılarla büyüyor’.
Bugün içimizde tatlı bir özlem var Yıllar sonra bu günler hatırlandığında, aynı tebessümle ve aynı sıcaklıkla birbirimize bakabilmek en büyük dileğimiz.
Bize kapılarını açan Ömer Mete ve Emine Mete’ye, bu buluşmayı mümkün kılan Düzce Çerkes Derneği’ne ve KAFFED’e teşekkür etmek gerekir. Çünkü kültür, işte böyle anılarla, böyle dostluklarla yaşamaya devam ediyor.