Samsun’da 26-27 Nisan 2025 tarihlerinde düzenlenen IV. Gençlik Çalıştayı’nda alınan karar doğrultusunda, Çalıştay sürecinde kurulan Gençlik Katılımı Komisyonu tarafından KAFFED Meşealtı Toplantıları tekrar başlatıldı. Toplantıların cinsiyet dengesi gözetilerek 18-30 yaş arası gençlerin katılımı ile her ayın son Perşembe akşamı 21.05 – 23.00 saatleri arasında çevrimiçi ortamda düzenlenmesi kararlaştırıldı. Toplantı gündeminin önceden belirlenerek duyurulması planlandı.
Bu çerçevede, 29 Mayıs 2025 Perşembe akşamı 21:05-23.10 saatleri arasında yeni sezonun ilk Meşealtı toplantısı gerçekleştirildi. İlk toplantımızın konusu “Gençlerin Perspektifinden Çerkes Soykırımı ve Sürgünü” idi. Katılımcılar bu yıl yapılan merkezi ve yerel anma etkinliklerini değerlendirdiler. Kamusal alanın ve iletişim olanaklarının etkin kullanımı konusunda görüşlerini dile getirdiler. Soykırım ve Sürgüne dayalı demokratik taleplerimizi tartıştılar. Anavatanda daralan demokratik haklar ve bu durumun 21 Mayıs Anma Etkinliklerine yansımaları da ele alındı.
Gençler Samsun’da düzenlenen merkezi anma etkinliği ve diğer 21 Mayıs etkinlikleri hakkında görüş öneri ve eleştirilerini dile getirdiler. Samsun’daki merkezi anma etkinliğinin Karadeniz’e kıyısı olan tarihi hafıza mekânı bir şehirde kamusal alanda kitlesel olarak yapılması olumlu karşılandı. Etkinliğin Samsun Çerkeslerinde kimlik bilincinin gelişmesine katkı sağladığı vurgulandı. Ayrıca önemli bir dayanışma tablosunun ortaya konulduğu belirtildi. Suriye Çerkes Hayır Derneği heyetinin katılımının da çok önemli olduğu belirtildi. Kortej yürüyüşü güzergâhında oluşan büyük kalabalığın hem çevredeki halk hem de etkinliği izleyen basın mensupları üzerinde etkili olduğu vurgulandı. Sonraki yıllarda gençlerin de etkinlik hazırlık komitelerinde yer alması ve etkinlik alanında da katılan her dernekten en az 1 görevli belirlenmesi talep edildi. Yerel ve merkezi etkinliklerin kamusal alanlarda ve bizim dışımızdaki toplumsal kesimler üzerinde etkisinin artırılması için yöntemler geliştirilmesi önerildi.
Gelecek yıllarda düzeltilmesi gereken hususlar olarak da; yürüyüş esnasındaki ve sahnedeki ses sisteminin iyileştirilmesi; Nart ateşinin daha büyük ve etkili olması; Çerkeska giyen insan sayısının artırılması; daha fazla at kullanımı ile çevredeki insanların ilgisinin çekilmesi; alanda halka ve çevredeki esnafa yönelik daha fazla bilgilendirici broşür dağıtılması; eski gazetelerin formatında ve ebadında broşürler basılarak gazete dağıtıcısı genç formatında teatral bir gösteri ile bölgede dağıtılması; çevredeki esnaf ve insanların etkinliğin içeriği konusunda bilgilendirilmesi ve yüksek sesli müzik, yol üstündeki arabalar gibi hoş olmayan durumların önüne geçilmesi; Anma programının tanıtımının daha etkili şekilde yapılması; mezar taşı nöbetinin daha iyi organize edilmesi; daha fazla reklam panosu/billboard tanıtımı verilmesi ve bu verilen tanıtımlarda QR kodu ile günün tarihçesinin anlatıldığı bir video veya yazılı içeriğe yönlendirme yapılması; 21 Mayıs’ın bir tarih olduğu için akılda kalıcı ve etkili olmaması nedeniyle, başka halkların benzer durumlarda kullandıkları markalaşmış kelimeler gibi bir ortak isimlendirmenin (Tsitsekun, Şığoşej/ЩыгъуэщӀэж vb) yaygın olarak kullanılması önerildi.
Katılımcıların bizzat katıldıkları veya sosyal medyadan takip ettikleri yerel etkinlikler de değerlendirildi. Suriye’de ilk kez kamusal alanda Çerkes Soykırımı ve Sürgünü Anma Etkinliği yapılmasının önemli olduğunun altı çizildi. İstanbul Kafkas Kültür Derneği gençlerinin faşe giyerek metroya binmelerinin çok etkileyici olduğu üzerinde tüm katılımcılar mutabık kaldı. Taksim etkinliğinin ekran ve görseller olarak başarılı olmasına rağmen katılımın zayıf kaldığı dile getirildi. 21 Mayıs konusundaki bölünmüşlüğün önemli bir sorun olduğu belirtildi.
Toplantının ikinci bölümünde; Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nün hem ulusal hem uluslararası kamuoyu tarafından daha görünür hale gelmesi için neler yapılabileceği tartışıldı ve bu konuda önerilerde bulunuldu. Öncelikli olarak Çerkeslerin tanıtılması ve kimliğe dair unsurların görünürlüğünün artırılmasının soykırım ve sürgünün tanıtımında daha etkili bir zemin oluşturacağı fikrine varıldı. Dile getirilen önerilerden bazıları şunlardı: Ünlü sporculardan ve sanatçılarından faydalanılması; sosyal medyanın etkin kullanımıyla, sadece 21 Mayısta değil sürekli soykırım ve sürgünün gündeme getirilmesi; 21 Mayıs konusundaki akademik çalışmaların artırılması; sözlü tarih çalışmaları konusunda geç kalınmaması; arşiv konusunda kurumlarımızın geliştirilmesi; soykırımın tanınması konusunda çalışmaların artırılması; lobi konusunda toplumumuzun ve kurumlarımızın kapasitelerinin artırılması; önemli görüşmelere yetkin temsilcilerin katılması; soykırımın tanınmasının siyasi bir süreç olduğu; Denizli Çerkes Derneği’nin TBMM ye yaptığı başvurunun bu anlamda önemli olduğu; bölünmelerin tarihte de olduğu gibi günümüzde de bizi zora düşürdüğü; Polyanna olmaya da Don Kişot olmaya da gerek olmadığı; Rusya’nın baskıya kapalı olması nedeni ile akademisyenler, sanatçılar gibi farklı ortak platformlar üzerinden taleplerimizin karşılık bulması için çalışmalar yapılması gerektiği vurgulandı. Çözümün temel taşı olarak anavatana aidiyet güçlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Meşealtı toplantısına katılarak görüş, öneri ve eleştirileri ile katkı veren gençlerimize teşekkür ediyoruz. Bir sonraki Meşealtı Toplantısı Haziran ayının son Perşembe akşamı (26 Haziran 2025) çevrimiçi ortamda gerçekleştirilecek. Toplantının gündemi, Mayıs ayı toplantısının değerlendirme formlarında belirtilen öneriler ve toplumsal gündem dikkate alınarak Gençlik Katılımı Komisyonu tarafından belirlenerek duyurulacak.