Çerkes Özgürlük Meclisi

Çerkes Ulusal Meclisi, 13 Haziran 1861'de Çerkesya'nın bağımsızlığını korumak için Soçi (Saçe/Шъачэ) yakınlarında Şapsığlar, Abzehler ve Wubıhlar tarafından oluşturulmuş olan meclistir.

Meclis kavramı modern anlamıyla ortaya çıkmazdan önce de Çerkesler yerleşim bölgelerini Xase denen, gerekli görülen durumlarda toplanan küçük meclislerle, Xabze kurallarına göre idare ediyorlardı.  Hatta daha geriye gidersek mitolojik çağda Nartların Xase toplayarak ortak kararlar aldıklarını biliyoruz. Çerkesler danışmaya, istişareye daima önem veren bir halk olagelmişlerdir. Hatta tam da bu konuyla ilgili bir atasözünü burada zikretmeliyiz mutlaka: “Danışacak kimsen yoksa bile kalpağını karşına koy ona danış ”. Bu söz Çerkes toplumunun istişareye, ortak karar almaya ne denli yatkın olduğunu ifade etmeye yeter. Ancak bu küçük yerleşim yerlerinde çok güzel uygulayageldikleri Wunafe, Zeuç, Xase geleneğini tüm Çerkes coğrafyasını kapsayacak şekilde savaş döneminde toplumu birleşterebilmek, toplu ortak karar alabilmek açısından uygulayabildiklerini söyleyebilmek pek kolay değildir.

13 Haziran 1861 tarihinde ilan edilen Çerkes Ulusal Meclisi ( Büyük Özgürlük Meclisi) maalesef Çerkes tarihinde derinlemesine incelenmemiş, üzerinde pek durulmamış, ön plana çıkarılmadığı için genellikle de gözden kaçmış bir tarih ve olaydır. Ancak Çerkes tarihine baktığımızda bunun gerçekten çok önemli ve anlamlı bir dönüm noktası olduğunu görürüz. Çünkü bu meclisin kurulması Batı Kafkasya’da bir Çerkes Devleti’nin ilanı anlamına gelmektedir.

Aslına bakarsak General İsmail Berkok buna benzer bir teşkilatlanmanın 1807 yılında gerçekleştiğini ifade etmektedir. Bu teşkilatın Kalawubatıko Şuwpago önderliğinde 12 Eyaletten oluşan bir devlet tipi olduğunu, milli birliğe dayalı, maddi ve manevi olarak milletin tüm güçlerini birleştiren bir teşkilat kurmanın amaçlandığını yazar ve bu 12 eyaleti de sıralar. Bu eyaletler şunlardır:             

1- Şapsığ-Nathuaç, 2- Abzeh, 3- Kemirgoey ( Çemguy) , 4- Barakay, 5- Bjeduğ, 6- Kabardey-Besleney,         7- Hatukay, 8- Mehoş, 9- Başılbey 10- Teberda (Karaçay-Malkar), 11- Abhazya, 12- Vubıh Bölgesi.

12 eyaletin her birinin kendine ait bir idaresi ve işlerini görüşeceği birer meclisleri vardı. Bu eyalet meclislerinin temsilcilerinden oluşan 300 kişilik bir Milli Yemin Meclisi  ( Jilethaua Xase) oluşturulur. Berkok Paşa, bu Meclisin Çerkes topraklarının çeşitli yerlerinde toplanarak güçlü bir yapı oluşturmak için görev yaptığını, bu birlik ruhunun da 1864 e kadar direnişi beslediğini ifade etmektedir. Şamil’in naibi Muhammed Emin de bir süre bu meclise liderlik etmiştir. Bu dönemde Muhammed Emin Meclisi örgütleyerek, teşkilatları ile birlikte daha kurumsal bir yapıya sokmaya çalışarak birliği sağlamak için çaba gösterdi ise de bir aşamaya kadar başarabildi. İdari ve adli alanda yapılan bazı düzenlemeler dışında Çerkes topraklarında ciddi bir başarı sağlayamadı.   Çeşitli yerlerde gerekli görülen zamanlarda toplanan bu meclisin bir merkezi, binaları ve kurumları oluşturulamadı. Rusların işgallerine karşı organize olmaktan başka amaç gütmeye fırsat bulamadı demek yanlış olmaz. Bu meclis toplantılarının yabancı görgü tanıkları da vardır: Edmund Spencer, John Longworth, James Bell, David Urquhart, Şövalye Taitbout de Marigny...                    13 Haziran 1861 de Hacı Granduk Berzeg’in liderliğinde kurulan Yeni Meclisin ( Büyük Özgürlük Meclisi )  Jilethaua Xase’ nin yaklaşık 50 yıllık mücadelesini yeni bir aşamaya geçirdiğini, Çerkeslerin artık bağımsız bir devlet oluşumuna geçtiğini de söyleyebiliriz. Bu meclis de Haziran 1861 den 1864 yılına kadar işgale karşı direnişi organize etmeye çalışacaktır.

1763 yılından itibaren Ruslar ile Çerkeslerin daha yakın temas ve çatışma ortamı içine girmesi ile başlayan mücadele öncelikle Kafkasya’nın doğusundaki Dağıstan ve Çeçen, Oset topraklarında “Gazavat” anlayışı etrafında şekillenirken batı Kafkasya’da bulunan Çerkesler doğuya oranla daha az tehdit hissettiler. Ancak Kırım Savaşından sonra İngiltere ve Fransa Çerkesleri Rusya karşısında yeterince desteklemeyince yüz yıla yaklaşan savaşın en amansız, acı ve dehşet dolu günleri yaşanmaya başlandı. Yıllardır Osmanlı Devleti ile Çerkesler arasındaki ilişkileri yürütmeye çalışan Zanıko Seferbiy de beklediği desteği bulamadı. Doğu Kafkasya’daki savaşın Şamil’in teslim olmasıyla sona ermesi (Eylül 1859) sonucunda Ruslar askeri güçlerini ve dikkatlerini batıdaki Çerkes topraklarında yoğunlaştırmaya başladılar.  Zanıko Seferbiy ’in ( 1859 sonu veya 1860 Ocak ayı )  vefatı da bu dönemdedir. Zanıko Seferbiy ile birlikte Çerkesler, savaşın batıda iyice yükseleceği bir dönemde uluslararası bir diplomatlarını kaybetmiştir. Yani 1859 yılı Çerkes toprakları için önemli bir dönüm noktasıdır. Bu tarihten itibaren ağırlığı Batıdaki Çerkes topraklarına kaydıran Ruslarla yapılan savaşlarda yeni bir örgütlenme ihtiyacı olduğu kendini bir kez daha belli etmeye başladı. Ruslar Çerkeslere Kuban nehrinin ötesine veya Osmanlı topraklarına gitmeleri için iki seçenek sunuyordu. Kazak Birlikleri Komutanı General Filipson Çerkes topraklarını barışçı yöntemlerle uzun vadede almak taraftarı iken Kuban Bölgesi Komutanı Kont Yevdokimov Çerkesleri yerlerinden söküp atarak Kazakların yerleşecekleri alanın dışına çıkarmak ( Kuban ötesi)  veya Osmanlı topraklarına göçe zorlamak politikasını savunuyordu. Çerkeslerin sürgün edilmesi fikri ise ilk olarak Kafkas ordusu Genelkurmay Başkanı General D.A. Milyutin tarafından dile getirildi. Kırım Savaşından az sonra 1857’de hazırladığı bir raporda Çerkesleri Don Bölgesinde iskân etmek gerektiğini savundu. Bu raporda Çerkeslerin Don Bölgesinde koloniler halinde yerleştirilecekleri yerleşim birimleri kurulması ancak; bu planın Çerkeslerden son ana kadar gizlenmesi gerektiği yazıyordu.

Kafkasya Ordusu Komutanı General Prens Baryatinskiise 1860’da Petersburg’daki Çar’a verdiği raporda Kuzeybatı Kafkasya’daki Çerkeslerin bir kısmının Osmanlı topraklarına sürülmesinin hem savaşı bitireceğini, hem de Çar’ın paralarının israf edilmemiş olacağını ifade ediyordu.

Özetle böyle bir askeri ve siyasi ortamda; 13 Haziran 1861’de ( Bugünkü takvime göre 25 Haziran ) Kont Yevdokimov ‘un idare ettiği Rus ordularına karşı birlik oluşturarak karşı koyabilmek için Wubıhlar, Abzehler ve Şapsığlar bir araya gelerek yeni bir örgütlenmeye gittiler. Soçi ile Psışuape arasında bir yerde toplanarak (Xaseşho olarak da bilinir) Özgürlük Meclisi’ni (Шъхьафитныгъэ Хасэ)  kurduklarını ilan ettiler. Rusya, Osmanlı Devleti, İngiltere ve Fransa’ya bağımsız bir Çerkes Devleti kurulduğunu bildirme kararı aldılar. 15 kişiden oluşan Meclisin başkanlığına Wubıh Hacı Granduk Berzeg seçildi. Devletin idari, adli ve askeri yapıları belirlenerek seküler bir anlayışla, seçimin hakim olduğu demokratik ilkeler çerçevesinde kurulan bu Özgürlük Meclisi devlet teşkilatlanmasını tamamlamaya gayret etti. Meclis, hâkimiyetindeki toprakları 12 bölgeye ayırdı, yönetim organı kurdu ve vergi almaya başladı. Düzenli ordu kurulması için her 100 hane 5'er atlı vermek zorundaydı. Meclis'in mahkeme binası, ibadethanesi ve misafirhanesi bulunuyordu. Zanıko Seferbiy ‘in oğlu Zanıko Karabatır, İsmail Barakay, Bidh Hasan Efendi, İbrahim Efendi gibi isimler meclis üyesi olarak görev yaptılar.

1861 yılının Eylül ayında Meclis üyeleri, “yeniden fethedilmiş toprakları” görmek için bölgeye gelen II. Aleksandr'ın bulunduğu Khamketi istihkâmını ziyaret ettiler. Burada Hacı Granduk “Çerkes Boyları Birliği'nin Muhtırası”nı Çar'a sundu. Bu belgede, ezeli Çerkes topraklarının işgal edilmemesi, buralara stanitsa ve kaleler kurulmaması, köylerin ve yolların tahrip edilmemesi isteniyordu. Çerkesler, askeri harekâtın durdurulmasını ve statükonun korunmasını istiyorlardı. Delegelerin bu önerisi kabul edilirse, Dağlılar Rusya idaresini kabul edeceklerini taahhüt ediyorlardı. Fakat Çar'ın tutumu değişmedi. Çarlık, Çerkeslerin kayıtsız şartsız boyun eğmelerini talep ediyordu. Çar elçilerle gönderdiği mesajda; “Ben bir ay süre tanıyorum. Abzehler karar versinler: Kuban'a taşınmayı mı kabul edecekler yoksa Türkiye'ye mi gidecekler. Karar versinler” diyordu.  Bu görüşme de Sürgün edilmeye engel olma çabalarını boşa çıkardı. Savaşın kıyıcılığı gittikçe artan şiddette devam etti. 1862’den itibaren sürgün resmen uygulanmaya başlandı. 1864’e kadar süreç facialarla devam etti.

21 Mayıs 1864 tarihi; Kbaada Vadisinde yapılan Rus Askeri töreni ile bitmiş kabul edilen 101 yıllık savaş ile birlikte Çerkes Meclisi’nin de sonu oldu. Bu Meclisin Ruhu 11 Mayıs 1918’ e kadar soykırım, sürgün, iskân ve darmadağın edilen bir halkın mücadelesine tanıklık edecek,  bu tarihte Kuzey Kafkasyalılar özgürlük için Dağıstan, Çeçenya, Osetya’yı ve Batısındaki Çerkes topraklarını kapsayacak şekilde yine örgütlenecekler, devlet kuracaklar ama bu da maalesef kısa ömürlü olacaktır.

Yüz bir yıl süren savaşlarda, 1807’den itibaren çeşitli dönemlerde toplanan, kararlar alan ve uygulayan Çerkes Meclisi içinde can siperane mücadele eden Çerkes kahramanlarımızın bir kısmının adlarını burada anmayı vicdanen borç addediyoruz. Burada adını anamadıklarımız için de atalarımızdan bizleri bağışlamalarını diliyoruz.

Hacı Granduk Berzeg, Havudukua Mansur, Kalewubatıko Şuwpago, Şeretlıko Tıghujıkhue Khızbeç, , Hacı Makua Muhammed, Zanıko Seferbiy, Dazığyıkua Şupaşe, Şuruhyıko Duğuj, Beslenikua Arslan, Hatokşukua Muhammed, Yindaryıkua Muhammed, Hacı Degumuko Berzeg, Jansetyıkua, Rüstem Pe, Geriyikua Şemiz, Hajiyuko Mehmet, Babıko Hace, Zanıko İbrahim Karabatır, Barakay İsmail, Şumaf Biy,  Bidh Hasan Efendi, İndaryiko Mehmet, Arslangeri, Keriakyiko Ali, , Kasdemir, Şurukyiko,  Anzavurkovue Mehmet, Kundetiko Mehmetgeri, Dudarıko Voyij, Muhammed Emin, Cendere Hacı Hasan, Abdullah İsmail Efendi,  Hacızade Muhammed Efendi,  Thauşe, İbrahim Efendi, Huşt Hacı Hüseyin, Gustarıko İsmail, Hacı Ğuzbek,
Wordevavyiko Zepş, Dzadzuko Ali, Berzeg Indar Hacı, Bastıko Pşımaf, Marşanyikouva Erişav, Kalubatuko Hatuk, Kastemir, Korosyiko Amirz, Basirbi Hacı Haç, Janbulat…

Daha adını burada sayamadığımız binlerce Çerkes kahramanlarımızı saygıyla anıyoruz…

Kaynaklar:

Çerkes Soykırımı- Çerkeslerin XIX. yy Kurtuluş Savaşı Tarihi- Ali KASUMOV- Hasan KASUMOV

Vatanından Uzaklara Çerkesler- Murat PAPŞU( Editör)

Çerkes Sürgünü ( Gerçek, Tarihi ve Politik Nedenleriyle) – N. BERZEG

Çerkes Soykırımı- Walter RİCHMOND

Çerkesya- XIX. yy Tarih ve Etnografyası

Çerkesya Savaş Mektupları- J.S BELL

Çerkesya Seyahatnamesi- Şövalye Taitbout De MARIGNY

Kafkas Halklarının Özgürlük Savaşı- John LONGWORTH

Adığelerin XIX. yy Politik Tarihinin İncelenmesi Gerekir - Ashad Y. ÇIRG ( Çev. Murat PAPŞU)

KAFDAV İnternet Sitesi – Tarih

NIBE Anzor Makalesi- CHERKESIA NET.                                                                                                               

 Kafkasya: Ümmetin Yetim Coğrafyası ANADOLUPLATFORMU. ORG.TR

 

                                                                                                                

 

                                           

 


nan



Kaffed

Share