21 Mayıs’la 22 Mayıs’ları Beslemek

Bir 21 Mayıs daha yaşıyoruz.

Yine hüzün, yine acı!

 

21 Mayıs zihinlere kazınmış unutulmaz bir gün!

p>

 

Unutulur mu hiç, ne acılar yaşandı Mayıs’ta!

Tarihinden koparılmak,

p>

Vatanından kovulmak,

Özgürlüğü yitirmek...

Sürülmek, ölmek, tükenmenin eşiğine gelmek!

p>

 

Sermayesi, yüreğindeki vatan sevgisi olan çile insanlarının, açlıkla, hastalıkla, yoklukla savaşırken yaşadıkları yürek yakan büyük dramın adıdır 21 Mayıs.

p>

 

Mazisinden, anavatanından, acımasızca koparılan; ailesinden, dostlarından ayrılmak zorunda bırakılan bir neslin acı hikâyesidir 21 Mayıs.

p>

 

22 MAYISLARI YAŞATMAK

p>

21 Mayıs’lar asla unutulmamalı, layıkıyla anılmalı ancak 22 Mayıs’ların programı da çok iyi yapılmalı.

p>

21 geçmişimiz, 22 geleceğimiz olmalı.

Kara kışımızdı 21 Mayıs, baharımız olsun 22 Mayıs!

p>

 

AYNI GÜNDE AYNI DUYGULARLA DOLMAK AMA BİR ARADA OLAMAMAK

p>

Onlarca farklı ülkede yaşayan aynı dedelerin milyonlarca torunu, aynı günde, aynı acıyla, aynı duyguları yaşıyor.

p>

 

Ah keşke, aynı gün, yüreklerinde aynı acıyı hisseden milyonlar, ortak eylemlerde buluşup aynı duygularla sesini duyurabilse, aynı acıyı paylaşabilse!

p>

Ah keşke!

p>

İşte o zaman sesimiz boşlukta yankılanmaz, dünya sesimizle yankılanırdı.

p>

 

21 Mayıs, tek yürek olmanın, ortak noktada buluşmanın tam da yeri ve zamanı olması gerekirken mevcut dağınıklık, yüreklerimizi yeniden kanatıyor.

p>

Bu toplumsal sorunumuz acil çözüm bekliyor.

p>

 

Çözüm; daha samimi bir duruş, daha kucaklayıcı anlayış gerektiriyor.

p>

Çözüm; yeni şeyler söylemeyi, farklı eylemler planlamayı gerektiriyor.

p>

 

HEP DÜNÜ KONUŞMAK

p>

Dilimizde hamaset, yüzümüzde acı, yüreğimizde sancı… dünü konuşuyoruz.

p>

Yüreklerimizi kanatan geçmişi, 1864’ü.

p>

 

Elbette konuşalım yaşanan büyük acıları!

Açlığı, hastalığı, sefaleti, ölümü…

Sürgünü, soykırımı...

p>

 

Konuşalım, tartışalım, yaşananlardan büyük dersler çıkaralım.

p>

Ancak 22 Mayıs’ı unutmayalım!

22 Mayıs’ı, 21’in gölgesinde bırakmayalım.

p>

Bugünü, yarını bırakıp geçmişte boğulmayalım!

 

21 Mayıs’ların hamaseti, kanayan yaramızı derinleştirmesin!

p>

Bu yaranın sarılması lazım, kabuk bağlaması lazım.

Doktor lazım,ilaç lazım, merhem lazım…

p>

 

21 MAYIS’LA YATIP KALKMAK

p>

Yoksa biz hep 21 Mayıs’ı mı konuşuyoruz.

Acıyı, sancıyı, sürgünü, ölümü…

p>

O halde konuşmayalım hep konuştuklarımızı.

Tekrar tekrar ağıtlar eşliğinde ezberimizi…

 

 

“BİZ, BÖYLE ÖLDÜK İŞTE!”

p>

Sen, hâlâ 21 Mayıs’ta, ne kadar feci öldüğümüzü ispatlama gayretindeyiz, bu doğru değil, diyorsun.

p>

Ben de bakarsın bir 22 Mayıs’ta da küllerimizden nasıl doğduğumuzu anlatırız, diyorum.

p>

 

 

BİTSİN ARTIK SÜRGÜN AĞITLARI

p>

Şüphesiz, “Tarih, zalimler ve zulümlerin meydanıdır!”

Tarihin yaşadığı en trajik ve dramatik olaylardan biri olan bu yürek dağlayan büyük acıyı, şüphesiz kimse unutmamalı!

p>

Ancak bir bitmeli değil mi sürgün ağıtları!

p>

Bu halkın, hiç mi mutluk şarkıları söyleme hakkı yok?

 

22 MAYISLARI DA KONUŞALIM

p>

Savruldukça savrulan toplumumuzu konuşalım.

Umursamaz, vurdumduymaz “üç maymunları” oynayan etkili ve yetkilileri…

p>

Kuru hamasetle kültürünü yaşatılabileceğini sanan yalancı pehlivanları…

p>

Üslup fukarası zevatı konuşalım.

Nemelazımcılığı, tepkisizliği, hissizliği…

p>

Yüksek yüksek tepelerdeki “ne oldum delisi” şımarıkları…

p>

Ortak akılla beslenen, herkesi kucaklayan onurlu bir geleceğin inşasını konuşalım.

 

 

 

 

HAYDİ, SİZ SÖYLEYİN!

p>

Siz söyleyin, dünyanın dört yanına savrulmuş bu yürekli insanlar kimliğiyle kültürüyle var olma savaşını sürdürebilecek mi?

p>

Yoksa köklü tarihleri, renkli kültürleri ve özgürlük sevdalısı yürekleriyle göz göre göre tarihten silinip gidecekler mi?

p>

 

GÜZEL GELİŞMELER

p>

Çok eleştirdiğimiz 21 Mayıs’lar geride mi kalıyor ne?

Artık sesimiz, çok kısık da olsa sanki muhatabına ulaşıyor gibi.

p>

Gördüğüm, duyduğum, sosyal medyadan, TV’lerden izlediğim kadarıyla geçen 21 Mayıs kısmen de olsa hedefine ulaştı, ulaşıyor.

Bu durum karşısında sevindim, duygulandım, ümidim katlandı.

p>

Anavatandaki muhtelif programları izlerken de bir başka gururlandım.

“Bak; oldu, oluyor, olacak!”duygularıyla dalgalandım.

p>

Siyasi liderlerin mesajları,

p>

Meclis konuşmaları,

STK’ların duyarlılığı… oldukça güzeldi.

p>

Evet, bu iş oldu, oluyor…

Kabuğumuzu kırdık, kırıyoruz!

p>

Görünür olduk, oluyoruz!

Ha marje!

 

21 MAYIS DİRİLİŞ GÜNÜ OLSUN!

p>

21 Mayıs, diriliş, küllerinden doğuş günü olsun!

Dilimiz, kimliğimiz ve kültürümüzledünya durdukça yaşama sözü verdiğimiz gün olsun!

p>

Meşaleler, ümidimizi tutuştursun!

21 Mayıs’lar, özellikle gençlerin, kültürel duyarlılıklarını geliştirdikleri gün olsun!

p>

Kırmızı karanfiller, bu duygularla, bu kararlılıkla denize bırakılsın!

Artık matem; ümide, mutluluğa dönüşsün!

 

TEBRİK

p>

Her 21 Mayıs’ta muhtelif yerlerdeki programlara katılarak etkinliklere ruh katan herkesi, özellikle sevgiligençleri,

p>

Otobüslerle alanlara katılımcı taşıyan dernek yöneticilerini,

p>

22 Mayıs’larda daha fazla görünür olabilme amacıyla programların kalitesini arttırmak için büyük emek harcayan değerli tepe yöneticilerini ve gizli kahramanları,

p>

Bu acılı günde Çerkes toplumunun acısını mesajlarıyla paylaşan sporcuları, sanatçıları, siyasileri, STK temsilcilerini, duyarlılıklarından dolayı yürekten kutluyorum.

p>

 

Büyük sürgünde hayatını kaybeden atalarımızı rahmetle, minnetle anıyorum.

p>

 

Derinliği ve estetiği yüksek 21 Mayıs anma programlarında buluşmak temennisiyle.

p>
nan



Yemuz Nevzat Tarakçı

Share