Çocuk haklarını savunma konusunda ilk etkili girişim 1923 yılında Eglantyne Jebb tarafından taslağı hazırlanan ve 1924 yılında Milletler Cemiyeti tarafından kabul edilen Cenevre Çocuk Hakları Bildirisidir. Bu bildirge Birleşmiş Milletler tarafından kuruluşunda kabul edilmiş, 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi olarak güncellenmiş ve 20 Kasım 1989 tarihinde daha geniş olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile değiştirilmiştir. Çocuk Haklarının hukuki güvenceye kavuştuğu gün olarak 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.
Bu günün çevremizdeki savaşların mağduru olan çocuklar başta olmak üzere tüm dünyadaki çocukların haklarının pratiğe yansıması için gerekli toplumsal desteğin ve bilincin geliştirilmesi anlamında katkısı olmalıdır. Bu çerçevede çocuklara uygun barışçıl ve sağlıklı bir çevrenin; eğitim, sanat ve spor gibi alanlarda çocukların kişiliklerini geliştirmeleri için gerekli olanakların sağlanması ve özellikle de toplumumuz açısından da hayati öneme sahip olan anadillerini ve kültürlerini öğrenmeleri ve geliştirmeleri için merkezi ve yerel yönetimlerde gerekli kamusal desteğin ve ortamın oluşturulması alanlarında çalışmalar yapılmalıdır. Ülkemizin Çocuk Hakları Sözleşmesinin aşağıda metinleri yer alan maddelerine koymuş olduğu çekincelerin kaldırılması da bu anlamda önem taşımaktadır.
Toplumumuzun, ülkemizin, anavatanımızın ve tüm dünyanın çocuklarının evrensel çocuk hakları standartlarına bir adım daha yaklaşmasına vesile olması dileklerimizle Dünya Çocuk Hakları Gününü kutluyoruz.
Kafkas Dernekleri Federasyonu
-----------------------------------------------------------------------------------------
BM Çocuk Hakları Sözleşmesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin çekince koyduğu maddeler :
p>Madde 17
p>Taraf Devletler, kitle iletişim araçlarının önemini kabul ederek çocuğun; özellikle toplumsal, ruhsal ve ahlâki esenliği ile bedensel ve zihinsel sağlığını geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklardan bilgi ve belge edinmesini sağlarlar. Bu amaçla Taraf Devletler:
a. Kitle iletişim araçlarını çocuk bakımından toplumsal ve kültürel yararı olan ve 29 uncu maddenin ruhuna uygun bilgi ve belgeyi yaymak için teşvik ederler;
b. Çeşitli kültürel, ulusal ve uluslararası kaynaklardan gelen bu türde bilgi ve belgelerin üretimi, değişimi ve yayımı amacıyla uluslararası işbirliğini teşvik ederler;
c. Çocuk kitaplarının üretimini ve yayılmasını teşvik ederler;
d. Kitle iletişim araçlarını azınlık grubu veya bir yerli ahaliye mensup çocukların dil gereksinimlerine özel önem göstermeleri konusunda teşvik ederler;
e. 13 ve 18’inci maddelerde yeralan kurallar gözönünde tutularak çocuğun esenliğine zarar verebilecek bilgi ve belgelere karşı korunması için uygun yönlendirici ilkeler geliştirilmesini teşvik ederler.
Madde 29
p>1. Taraf Devletler çocuk eğitiminin aşağıdaki amaçlara yönelik olmasını kabul ederler:
a. Çocuğun kişiliğinin, yeteneklerinin, zihinsel ve bedensel yeteneklerinin mümkün olduğunca geliştirilmesi;
b. İnsan haklarına ve temel özgürlüklere, Birleşmiş Milletler Andlaşmasında benimsenen ilkelere saygısının geliştirilmesi;
c. Çocuğun ana–babasına, kültürel kimliğine, dil ve değerlerine, çocuğun yaşadığı veya geldiği menşe ülkenin ulusal değerlerine ve kendisininkinden farklı uygarlıklara saygısının geliştirilmesi;
d. Çocuğun, anlayışı, barış, hoşgörü, cinsler arası eşitlik ve ister etnik, ister ulusal, ister dini gruplardan, isterse yerli halktan olsun, tüm insanlar arasında dostluk ruhuyla, özgür bir toplumda, yaşantıyı, sorumlulukla üstlenecek şekilde hazırlanması;
e. Doğal çevreye saygısının geliştirilmesi.
2. Bu maddenin veya 28’inci maddenin hiçbir hükmü gerçek ve tüzel kişilerin öğretim kurumları kurmak ve yönetmek özgürlüğüne, bu maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen ilkelere saygı gösterilmesi ve bu kurumlarda yapılan eğitimin Devlet tarafından konulmuş olan asgari kurallara uygun olması koşuluyla, aykırı sayılacak biçimde yorumlanmayacaktır.
Madde 30
p>Soya, dine ya da dile dayalı azınlıkların ya da yerli halkların varolduğu Devletlerde, böyle bir azınlığa mensup olan ya da yerli halktan olan çocuk, ait olduğu azınlık topluluğunun diğer üyeleri ile birlikte kendi kültüründen yararlanma, kendi dinine inanma ve uygulama ve kendi dilini kullanma hakkından yoksun bırakılamaz.
nan
Kaffed