Atlas Dergisi’nde Çerkes Sürgünü

[HÜRRİYET] Atlas Dergisi, yurtlarından sürülmelerinin 150. yıldönümü öncesinde Çerkeslerin hazin öyküsünü sayfalarına taşıdı.Her yıl Mayıs’ın 21’nde Kafkasya ve Türkiye’deki Çerkesler büyük bir acıyı yeniden yaşıyorlar. Toptan sürgün edilmelerinin yıldönümünde bir araya geliyorlar ve bu günü bir soykırım günü olarak anıyorlar.

h2>

 

Gelecek yıl, Çerkesler ve diğer Kafkas halklarının yurtlarından zorla sökülüp atılmalarının 150. yıldönümü. Atlas Dergisi; şimdi Rusya Federasyonu’nun birer parçası olan Karaçay-Çerkes, Kabardey Balkar ve Adıgey cumhuriyetlerinde Çerkeslerin konuğu oldu. Çerkeslerin yeniden diriliş çabalarını izledi, sürgün ve soykırım anılarını derledi. Atlas Dergisinden Murat Papşu ve Kerem Yücel, Kuzey Kafkasya’da Çerkeslerin yaşadığı özerk cumhuriyetlerin tümünü dolaştılar. Hem Çerkesya’yı hiç terk etmeyen, hem de vatanlarına geri dönüp yerleşen Çerkeslerle görüştüler. 21 Mayıs törenlerini ve Çerkes yaşamının özgün yanlarını görüntülediler.  Atlas Eylül 2013 sayısını büyük ölçüde Çerkes halkının öyküsüne ayırdı. Dergide ayrıca kadim Çerkes yaşamının, tarihinin ve mitolojisinin anlatıldığı 50X100 santimetre boyutlarında dev bir poster hazırlandı.

p>

Çerkesler, 1763 yılında başlayan ve yüz yıldan fazla süren korkunç savaşlarla, kıtlık ve salgınlarla kırıldılar. Dağlardan, vadilerden, köylerden koparılıp düzlüklere, bataklık ovalara sürüldüler. Büyük bir direniş sergilediler ama Rus Çarlığı’nın muazzam gücü karşısında tutunamadılar. Savaş 1864’de Çerkes ve diğer Kafkas halklarının kesin yenilgisiyle sonuçlandığında yurtlarından atıldılar. Yüz binler, ölüm yolculuklarından geçerek Osmanlı ülkesine sığındılar. Yurtları Kafdağı’nın ardındaki bir masal ülkesine dönüştü.

Çerkesya’da ise yerli halk sürgün edilip, mülklerine el konularak yerlerine Rus nüfus yerleştirildi. En yoğun 1863-64 yıllarında olmak üzere, 1858’den itibaren yüzbinlerce Çerkes Osmanlı yönetimiyle anlaşmalı olarak Karadeniz kıyılarından gemilerle Anadolu ve Balkanlara taşındı. Kafkasya’dan  Osmanlı topraklarına nüfus akışı 20. yüzyıl başlarına kadar devam etti. Toplumun geleneklerini çiğneyen ve dönüştürmeye zorlayan düzenlemeler, zorunlu yer değiştirme ve isyanlarla belirlenen savaş sonrası dönemde Kabardey’den, Osetya, Çeçenistan ve Dağıstan’dan kafileler Osmanlı topraklarına akmaya devam etti.

 

div>

Araştırmacılar 1milyon 200 bin ile 1 milyon 500 bin arasında bir nüfusun Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda kaldığını gösteriyor. Gelen göçmenler Kuzey Kafkasya’nın etnik çeşitliliğini Osmanlı topraklarına taşıdılar. Bir milyonun üzerindeki göçmen nüfusun büyük çoğunluğunu Çerkesler oluşturuyordu. Abhazya’dan gelenlerin sayısı yaklaşık 100 bin, dağların kuzeyinden gelen Abazaların sayısı 50-60 bin kişiydi. Çarlık ordusunda general olan Musa Kunduh, 1865 yılında 23 bin Çeçen ve Oset’i Anadolu’ya getirdi. Karaçay ve Balkarların göçleri küçük gruplar halinde 1900’ların başında bile devam ediyordu. Dağıstanlıların 1859’da yoğunlaşan göçleri de genellikle küçük gruplar halinde oldu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Türkiye, Suriye ve Ürdün’deki Çerkeslerin bir kısmı yurtlarına döndü. 

 

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/haber/24682432.asp

p>
div>
div>
nan



Kaffed

Share