[STAR GAZETESİ] Güner Kuban Hanımefendi Bodrum’dan aradı. Çerkes Ethem’le ilgili yazımı okumuş, yazdıklarımla ilgili görüşlerini açıklamak istedi. Eh ben de sütunumu Çerkes Ethem’in yeğenine kapayacak değilim herhalde!
p>“Türkiye tarihiyle yüzleşiyor; en büyük haksızlığa uğrayan Garp Cephesi Kumandanı Çerkes Ethem olayında gizlenen gerçekler neden açıklanmıyor?” diye sorarak başlıyor gönderdiği mektuba. Ve devam ediyor:
p>“Mustafa Kemal Paşa’nın, ‘adınız İstiklal Savaşı tarihine altın harflerle yazılacaktır’ cümlesiyle biten telgrafı var. Sonra ne oldu? Cephede, bir yandan Yunan ordularıyla savaşırken öte yandan Ankara’nın bastıramadığı isyanları, mecliste oturanları şaşırtacak bir sürat ve başarıyla sonlandıran amcamın, Ethem Bey’in hain olması mümkün mü!
p>“Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs’ta Samsun’a ayak basmadan aylarca önce, kendi oluşturduğu birlikleriyle işgal kuvvetlerine karşı savaşmaya başlayan Ethem Bey hain olabilir mi?
p>“İsmet İnönü’nün ‘itiraf etmeliyim ki, biz iç isyanları bastırmakta ve meclisin varlığını korumaktan aciziz,’ strong>gibi yakarışları sonucunda, cepheden istemeyerek çektiği kuvvetleriyle neredeyse Ankara’yı ele geçirmek üzere olan Yozgat isyancılarını bastıran amcam kime ihanet etmiştir? O isyan bastırılmasaydı bu gün belki de Türkiye Cumhuriyeti diye bir devletin olamayacağını bilenler o tarihten sonra hangi vicdan ve korkuyla Ethem Bey’i ihanetle suçlamışlardır!
p>“Amcam iki ateş arasında kaldığında kardeş kanı dökmemek ve ülkeyi kaçınılmaz bir iç savaştan korumak için canı ve kanıyla koruduğu vatanını terk etmek zorunda kaldı. Ethem Bey sadece Çerkes değil aynı zamanda da bir Türk kahramanıydı; bunu kimse unutmasın!
“Ethem Bey kuvvetleriyle birlikte ona yapılan saldırıya karşılık verseydi, Anadolu iç savaşlarla parçalanacak, emperyalist güçler de hedeflerine varacaktı. Vatanın parçalanmasına ve kardeş kanı dökülmesine razı olmayan Çerkes Ethem kendisi, ailesi ve Anadolu’da yaşayan bütün Çerkes’lerin mağdur edilmesi pahasına bu fedakarlıkta bulunmuş ve çok sevdiği vatanını terk etmiştir. Kafkasya göçmeni büyük babam
Ali Paşave’nin beş oğlu vardı. Amcalarımın ikisi Balkan savaşında şehit düştü. Ali Bey, mebus olan babam Reşit Bey, amcam Tevfik Bey ve aileleri, torunlarıyla birlikte sürgün edildi. Tüm Çerkesler gibi amcam da, da ikinci vatanı bildiği Anadolu’ya hasret, acılar içinde hayata gözlerini yumdu. ...Atina’da muhacir evinde maddi sıkkıntılar için de boğuşurken İngilizlerin kapıdan içeri attıklerı altın dolu keseleri babam Reşit Bey aynen iade etmiştir. Türkiye’yle Rusya arasında, Çerkes Ethem yönetiminde tampon bir devlet kurmak isteyen İngilizler’e verilen yanıtıysa çok sert olmuştur amcamın:
“Türkiye Cumhuriyeti aleyhine hiçbir hareketin içinde yer almayız!”
p>Amcam Ethem Bey’in itibarının iade edilmesi, çarpıtılmış tarih kitaplarının da yeniden yazılmasını istemekten israrla vaz geçmeyeceğim!
Güner Kuban”
Bende buna ekleyecek tek bir sözcük dahi yok. Sadece herkes bu dünyada 90 yıldır soluk alıp veren Güner Hanımın bu sözlerine biraz kulak versin demekle yetineceğim efendim.
Aziz ÜSTEL
http://haber.stargazete.com/yazar/cerkes-ethemin-yegeni-amcasini-anlatiyor/haber-724763
p>nan
Kaffed