2005 yılının Aralık ayında ilk sayısını çıkaran Jineps Gazetesi 16 yılı aşkın süredir aralıksız olarak yayın hayatını sürdürüyor. Gazetenin odağı Kafkasya ve diasporadaki meselelerin görünürlüğünü dert etmekle sınırlı kalmıyor, yayın kurulu üyeleri Türkiye’deki diğer halklarla ve onların özgürlük, demokrasi ve adalet arayışlarıyla da dayanışma gösterme gayretinde olduklarını ifade ediyor.
Jineps Gazetesi, KAFFED’in sorularını yanıtladı.
p>
KAFFED Sosyal Medya İletişim Grubu :
p>
-Jineps nasıl doğdu? Gazetenin hikstrong>âyesi nedir? Kaç yıldır yayın yapıyorsunuz? Kaç kişilik bir ekipsiniz?strong>
p>strong>
p>-Gazetemizin ilk sayısı 2005 yılı aralık ayında yayımlandı. Aylık olarak başladık, öyle de devam ediyoruz. Hedef haftalık yayındı aslında ama koşulları olgunlaştıramadık diyelim.
Yola çıkarken birtakım tespitler yapılmıştı:
19.yy’da soykırım yaşamış, sonrasında kadim topraklarımız Kafkasya’dan sürülmüştük, Türkiye’de çok dağınık yerleşim birimlerinde yaşıyorduk. Hemşinli, Laz, Ermeni, Rum, Alevi, Gürcü, Roman, Kürt, Türk… halklarla birlikte, çok kültürlü yapının bir parçasıydık. Birbirimizin kimlik, inanç, kültür ve tarihsel değerlerini yadsımadan, özgür iradelerimizle eşitçe bir arada yaşamalıydık; özgürlük, adalet, demokrasi, daha fazla demokrasi için de dayanışma içinde birleşik mücadeleyi öne çıkarmalıydık. Aramızdaki demokratik ilişkilerin geliştirilmesi ilkesi temelinde, öncelikle birbirimiz hakkında, resmi tarih üzerinden bize ezberletilmiş olanın dışında kendi hallerimizde tanışabilmeli ve birbirimizi anlayabilmeli, yaşadığımız coğrafyada olumsuzluklara seyirci kalmayıp ortak çözümlerin hayata geçirilmesi için çaba göstermeliydik.
Çerkesler özelinde; bir yandan yaşanmış olan soykırım ve sürgüne yönelik adalet, diğer yandan kimliğin-kültürün korunması, yeniden üretilmesi ve geleceğe taşınması mücadelesi söz konusuydu ve bu mücadele kültürel, siyasi… her anlamda katkıya açıktı. Çerkeslerin dünyayla, dünyanın da insani ve demokratik bir yaklaşımla Çerkeslerle ilgilenmesinin sağlanması, yerel ve uluslararası demokratik odaklarla dayanışma ve güç birliği oluşturulması uğraşısı da katkıya açıktı. Diasporik yaşamın dağınık yerleşim gerçeği, her tür iletişim aracını –dergi, gazete, radyo, TV…- zaten önemli kılıyordu. En azından birbirimizden haberdar olabilmek için.
Sonuç olarak Jineps gazetesi, Kafkasya ve diasporadaki sorunlara demokratik çözümler üretme çabasındaki insanları bir araya getiren yazınsal bir araçtır. Sorunların çözüleceği değil ama görünür kılınmasını, tartışılmasını sağlayabilecek bir zemindir. Logosunda sözcüklerle ifade edilmiş temel ilkeler dışında, başka platformlarla asgari müştereklerde bir araya gelerek oluşturduğumuz/oluşturacağımız kavramlar, değerlendirmeler; üretim ve tartışma sürecinde değişime ve gelişime açıktır, öyle olmaya da devam edecektir. Farklı düşüncelerde de olsak birlikte yol alabileceğimizi düşünüyoruz. Yanı sıra; katkı anlamında niyetlerinde ve söylediklerinde samimi olan herkesi gazete okuyuculuğuyla sınırlı kalmadan gazetemizde aktif görevler almaya çağırdık/çağırıyoruz.
Bir çekirdek kadro ile başladığımızı söyleyebiliriz. Gazetenin ilk sayılarında yayın kurulu isimleri yoktu, sadece yasal zorunluluk nedeniyle gazete sahibi olarak bir isim vardı. Başlamak, adım atmak, süreç içinde yayın kurulunu netleştirmek istedik, öyle de oldu.
Yayın kurulunda, zaman içinde nöbet devri diyebileceğimiz isim değişiklikleri oldu. Kuruluş sürecinde inisiyatif alanlar, zaman içinde görev alan bütün yayın kurulu üyeleri, emekleriyle düşünceleriyle önemli katkılar yaptılar. Yazarlarımızın katkıları, sözcüklerle ifadesi zor değerde. Yayın Kurulunda isimleri görünmeyen omuz veren dostlarımızın her daim var olduğunu ve onlarla devam ettiğimizi belirtmeliyiz.
Başlangıçta mekânsızdık. Kültür evlerinde, kafelerde, farklı mekânlarda toplantılar yaparak ilerledik. Sonra Karaköy’de ve Tünel’de ofisimiz oldu. Tünel ofisimizin kapı kırılıp bilgisayarımız çalındı. Maddi olanaksızlıklar sonucu uzun süre ofis olmadan yürüttük çalışmaları. 2010 yılından bu yana Kadıköy’de ofisimiz var.
Gazetenin sahibi konumunda bir kez isim değişikliği yaşadık. İsim değişikliği sırasında mevzuat gereği gazetenin ismi de değişti. Okuyucularımız ayırdında olmayabilir, Jineps ismi Jıneps olarak devam ettirildi. 2021 yılında ise ilk ismimizle, Jineps adıyla çok ortaklı bir şirket kurarak gazeteyi yayımlamaya devam ettik.
Dernek, vakıf vb. bir kurum ya da bir sivil siyasi platformun gazetesi değiliz. İcazetsiz, minnetsiz ve diyet borcu olmayan, tam bağımsız bir gazeteyiz.
Özveriye dayalı, tamamıyla gönüllü başlayan ve devam eden süreç elbet kolay olmadı ama gerekliliğe olan inanç, eksilmeyen umut ve inat, sürdürülebilmesinde etkendir.
-Okuyucu profilinizi tanımlayabilir misiniz, hedef kitleniz neydi, kimlere ulaştınız, kimlere ulaşmaya çalışıyorsunuz? Aradığınız ilgiyi bulabildiniz mi? strong>
p>strong>
p>- Odağında Çerkeslerin olduğu bir gazetenin hedef kitlesi de doğal olarak Çerkesler. Dernek, vakıf, platformların… üyeleri, hiçbir kuruma üye olmayan ama kimlik sorununun bilincinde olup kimlik adına katkı yapmaya çalışanlar, gençler, akademisyenler, öğrenciler, Çerkes köyleri… kısaca her yaş ve sosyal tabakadan kişiler.
Okuyucu profilimiz oldukça geniş. Jineps okur anketi sonuçlarına göre (318 katılım) okurlarımızın %40’ı kadın, %60’ı erkek; farklı yaşlardan ve eğitim seviyelerinden (%50’si üniversite mezunu) okurlarımız var; %48,5’i İstanbul’da yaşıyor, diğerleri çeşitli Çerkes yerleşim birimlerinde; anadili bilme oranı %23,4 okuyup yazabiliyor, %22,8 anlıyor konuşamıyor, %21,5 konuşabiliyor, %32,4 hiç bilmiyor. Gazetemizi yayın başlangıcından itibaren okuyanların oranı %21,6…
Sadece Çerkesler değil hedefimiz. İlk soruda verdiğimiz yanıttan anlaşılacağı üzere, demokratik zemini önemseyen her kesim ve kişiye ulaşabilmek, okunabilmek, etkileşim içinde olmak çabasındayız. Benzer sorunları yaşadığımız halklar ve inançlar, siyasi platformlar, partiler, vekiller, insan hakları kurumları, demokratik kitle örgütleri… kısmen ulaşabildiğimiz daha fazlasına ulaşmak istediğimiz alanlar.
Jineps, Türkiye demokratik kamuoyunca bilinen ve Çerkeslerle ilgili bir konu söz konusu olduğunda başvurulacak bir adres artık. Türkiye kamuoyunun olumsuz Çerkes ezberinin bozulmasında kurduğumuz ilişkilerin önemli rolü oldu. On yıllardır resmi tarih ezberleri ile Çerkes kimliğine önyargılı yaklaşımın kırılmasında bir işe yaradığımızı; yerinden bilgiye ulaşmak isteyenleri doğru adreslere yönlendirdiğimizi söyleyebiliriz.
“Aradığımız ilgiyi bulma” konusu görece. Hem zor, hem kolay yanıtlamak.
On yıllardır Çerkes süreli yayınlarının kısa ömürlü oluşu gerçeğini biliyorduk. Yeterli olmayan abone sayısı, maddi olarak dönmeyen çark ve yayın yaşamının sonlanması… Yayının siyasi, kültürel… oluşundan bağımsız bir durum. 60 civarında derneğin üst yapısı federasyonun, KAFFED’in dergisi Nart’ın yayın yaşamını sonlandırması örneği, demek istediğimizin daha net anlaşılmasını sağlar. Böyle yola çıktığınızda, ilgi konusunda beklenti eşiğiniz ulaşılmaz olmuyor.
Diğer yandan elbette ilgi bekliyoruz. Her anlamda. 17 yıldır yayın yaşamındayız, bu yıl bir hedef koyup kampanya başlattık. 1000 Çerkes aboneye ulaşabilir miyiz sorusunun yanıtını arıyoruz. Bu soruyu sadece kendimize sormuyoruz, “kimliğim yaşamalı” diyen tüm Çerkeslere soruyoruz. Jineps, Çerkes süreli yayın yaşamında ne ilk ne de son. Kısa ve öz olası yeni yayınlara cesaret verebilmenin yollarından biri potansiyel destekler olabilir. Jineps somut örnek işte…
Örneğini hep veriyoruz; nüfusları 30-70 bin arasında tahmin edilen (Artık tahminden sıyrılıp gerçek nüfusları bütün halklar ve inançlar için bilebilsek, kafa sayısıyla değer kazanmak için değil, gerçekleri öğrenmek için) Ermenilerin Agos gazetesi haftalık yayımlanıyor, uzun süre 5-7 bin tirajla devam etti, Hrant Dink’in katledildiği dönem 12 bin basıldı, son yıllarda 3.500 tirajla devam ediyor, Agos’u eleştirenler de gazetenin yaşaması için destek veriyor. Bizim nüfusumuz tahminen… diyelim ve bırakalım burada.
Sadece abonelik değil; okunmak, eleştirilmek, eleştirileri yayımlamak, okuyucu yazılarına sayfa/sayfalar açmak istiyoruz, bu anlamda da ilgi bekliyoruz. Öneriler, katkılar -haber, anı, köy tanıtımı, dernek etkinliklerinin ulaştırılması…- bekliyoruz. Farklı kentlerden gönüllü muhabirlerimiz olsun, Çerkeslerin birbirlerinden haberdar olmalarına katkı sağlasın istiyoruz.
-Jineps Çerkeslerin gazetesi olarak biliniyor, peki Çerkesler bu işin neresinde? Jineps’in Çerkesler arasındaki karşılığına dair neler söylemek istersiniz?strong>
p>strong>
p>Şu an Türkiye’de yayımlanan en uzun soluklu gazete, mevcut durumda tek Çerkes süreli yayını olmamıza (Bu gururlandırıcı bir ifade gibi gelebilir ama burukluk aslında bizim için, Çerkesler için. Kitap ölçeğinde birden fazla yayınevinin olması bu burukluğu gideren bir moral-motivasyon kaynağı) ve 5 milyon civarında nüfusumuz olmasına rağmen abone sayımızı -şu sıralar 300’e yaklaştı- düşünürsek… Çerkesler “bu işin neresinde” çok haklı bir soru. Birlikte yanıt aramamız gereken bir soru. Kitap satış rakamlarımız da iç açıcı değil. Galiba yayın konusunun pek içinde değil Çerkesler. En azından bir gerçeği teslim etmek gerek, sosyal medyada oldukları kadar yoklar yayınlarda. Belki klavye silahşorluğu tercih edilen bir var olma biçimi.
Desteğini esirgemeyenlere teşekkür ediyoruz.
Sosyal mecradaki yazışmalardan, değinilen konulardan anlıyoruz ki okumak konusunda Çerkesler Türkiye ortalamasına benzer durumda. Belki de “okumamak konusunda” diye ifade etmeli. Bu anlamda kat edilecek yolumuz var.
Gazetede yıllar önce yer almış bir kısım araştırmalar, çeviriler, özel bir alana ait -örneğin arkeoloji- haber yazılar… sosyal mecrada yeni bir haber, bilgi, belge gibi paylaşılıyor. Ezkaza görüp Jineps’ten aylar, yıllar önce yayımlanmış linki paylaşınca derin bir sessizlik oluşuyor ama hepsi o kadar.
Çerkesler içinden; siyasi bir gazete olan Jineps’e yönelik, “Siyaset yapmayın, Çerkes kültürünü tanıtın, anlatın” tavsiyeleri var. Bir kısım okuyucu gazeteyi sakındığı, zarar gelmesini istemediği için böyle yaklaşıyor. Bir kısmı da mevcut iktidara yakınlığı nedeniyle. Jineps’in demokratik olmayan her uygulamayı eleştirdiğini, bunun iktidardaki partiden bağımsız bir durum olduğunu, iktidarda başka parti olsa ve antidemokratik uygulamalar içinde olsa yine eleştireceğini anlatmaktan yorulmayacağız. Ancak Jineps 2005 yılında ilk sayısını yayımladığında iktidar olan parti halen devam ediyor ve teorik olarak söylediğimizi pratikte kanıtlama şansımız olamadı, umarız öyle bir fırsat da olur.
Gazeteye emek verenlerin dünya görüşlerinden hareketle gazete içeriği hakkında bilgi sahibi olmadan hatta hiç okumadan, önyargıyla eleştirenler de var. Bugünkü siyasi iklimin bilinçli kutuplaştırıcı anlayışının bize yansımış hali… Temelinde yatan, farklı düşünüyor olmamız ve statükoyu kabullenmiyor oluşumuz.
Gerçekten eleştirel yaklaşımların her daim kabul gördüğünü, bunun için zaman zaman toplantılar düzenlendiğini, görüş ve önerilerle değişikliklerin yapıldığını ifade edelim.
Çerkeslerin içinde de, Agos gazetesi örneğinde söylediğimiz gibi, “Düşüncelerinize katılmıyorum, eleştiri hakkımı saklı tutarak gazetenin yaşaması için abone olacağım” diyenler de var.
-Çerkesler dışında okurların Jineps’e ilgisi nasıl? Farklı kesimlerle etkileşim olabildi mi?strong>
p>strong>
p>-Çerkesler dışında bireysel abonelerimiz var ve yeni abonelik talepleri de geliyor. Çerkesleri merak eden Çerkes dostları, hem bizlerin gündemini ve yorumlarımızı merak ediyor hem de gazeteye destek amaçlı abone olabiliyorlar. Okur anlamında istediğimiz oranda olmadığını söyleyebiliriz.
Genelde demokrasi özelde kimlik sorunlarıyla ilgilenen adreslerine ulaşabildiğimiz aydınlara, yazarlara, gazetecilere ve akademisyenlere, yanı sıra çeşitli sendikalar, insan hakları kuruluşları, milletvekilleri ve diğer birçok STK’ya gazete göndermeye devam ediyoruz.
Çerkesler dışındaki halklarla STK’lar düzeyinde ilişkilerimiz, kültürel ve siyasi konularda ortak çalışmalarımız, özellikle 2007 yılından itibaren devam ediyor.
-Örnek aldığınız bir gazete var mı? İstediğiniz gazeteyi yapabildiniz mi?strong>
p>strong>
p>-Özellikle halklar ve inançlara yönelik süreli yayınları inceliyoruz. İçerik, kültüre, kimliğe, anadiline dair farklı uygulamalarından örnek aldıklarımız oluyor. Hemen bütün gazeteleri, özelde mizanpaj konusunda inceliyor, örnekler alıyoruz. Bu anlamıyla nokta atışı şu gazeteyi örnek aldık diyemeyiz ancak haftalık yayını ve tirajına öykünerek Agos’u önde tutabiliriz.
İstediğimiz gazeteyi ekonomik ve teknik olanaksızlıklar nedeniyle tam olarak gerçekleştirebildiğimizi söyleyemeyiz. Elbette bu sonu olan bir durum da değil. Teknik donanımımız arttıkça içerikte, dijitalde, mizanpajda daha iyiye ulaşıyoruz. Profesyonel destek aldığımızda daha farklı bir seviyeden seslenebilir olabiliriz. Daha iyi matbaalarla çalışabildiğimizde baskı kalitemiz daha iyi olabilir…
Belki de “En güzel Jineps henüz yapmamış olduğumuzdur” diyerek devam edeceğiz.
-Biraz gazeteyi çıkarırken karşılaştığınız zorluklardan bahsedebilir misiniz? Finansal destek bulabiliyor musunuz?strong>
p>strong>
p>-Doğrusu bir maddi birikime yaslanarak başlamadık. Aylık bir gazete ancak abone sistemi ile olabilirdi, öyle yaptık. İstanbul ağırlıklı bir abone kampanyası ve yanı sıra gönüllülerin desteği ile ilk sayıları yayımladık; 8 sayfa ve siyah-beyaz. Zaman içinde farklı kentlerde yaşayan Çerkeslerle kurulan ilişkilerle abone sayısını artırmaya çalıştık. Başlangıcından itibaren gönüllülük temelinde dayanışma ile devam eden çalışmalar, kentleri ziyaret etmek ve doğrudan temas kurmak noktasında bizi zorladı. Bunu hakkıyla yapamadık. Gazeteye tam mesaili destek verebilecek bir gönüllü ya da profesyonel farklı katkı sağlayabilirdi.
Zaman zaman reklam destekleri alabildik. Abone kampanyaları ile abone sayımızı artırmaya çalıştık. Satış noktaları oluşturduk. 2020 yılında ilk kez Gazeteciler Cemiyeti üzerinden fon kullandık. O ana kadar fon konusunda direndik doğrusu. Bağımsız bir gazete idik ve buna hiçbir anlamda halel gelmesini istemedik. Elbette fon konusu uzak durulması gereken bir şey değildi ama bizdeki durum 2020’ye kadar böyleydi. Fon desteği tek başına yeterli değil. Hâlâ abone ve gönüllü desteği ile ekonomik çarkı çevirmeye çalışıyoruz. Hemen bütün işleri yayın kurulu üyeleri ve onlara destek verenler elbirliğiyle, imece yöntemiyle kotarmaya çalışıyoruz.
Farklı kentlerde, derneklerde temsilcilik yapabilecek gönüllü çalışma arkadaşları aramaya devam ettiğimizi belirtelim; gazeteye haber akışı, abone desteği vb. konularda iletişim içinde olabileceğimiz…
-Gazetenin Türkiye siyasetinde daha muhalif bir çizgide yayımcılık yaptığını biliyoruz. Sadece Çerkesler değil herkesi ilgilendiren dosyalar da hazırlıyorsunuz. Jineps’in siyasi duruşu nedir? Kendinizi nerede görüyor ya da nasıl tanımlıyorsunuz?strong>
p>strong>
p>-Sorulara dair meramımızı anlatabilmek için dakikalarca konuşabilir, sayfalarca yazabiliriz; kısaca anlatabilir de… Önemsiyoruz kendimizi ifade etmeyi, bunun nedenlerinden biri de yanlış anlaşılmaların ve manipülasyonların üstesinden gelebilmek.
Çıkış nedenimiz Çerkes kimliği. Kimliklerin yaşaması, kültürlerini yeniden üretilebilmesi, geleceğe taşınabilmesi için olmazsa olmazı yani demokrasiyi savunuyoruz. Kısa ve öz demokrasiden, daha fazla demokrasiden tarafız. Diasporanın her yaşam alanında, anavatanda… XIX. yy’da Çerkesler olarak yaşadığımız tarihsel kırılmaya yönelik adalet arayışımız; soykırım ve sürgünün dünya kamuoyunda tescili, çifte vatandaşlık hakkı, kadim topraklarımıza koşulsuz geri dönebilme hakkı özeti ile devam ederken demokrasi talebi ve mücadelemiz de devam ediyor. Yayın Kurulu üyeleri olarak, bireysel olarak dünya görüşlerimiz geçmişte, bugün, gelecekte farklılık gösterebilir ama Jineps’in tarafı bu anlamda nettir.
On yıllardır Türkiye diasporasında yaşadığımız temsili demokrasinin bize kazandırdıklarından değil kaybettirdiklerinden söz ediyoruz. Anadillerimiz tehlike altında ve bu durum derinleşiyor. Bunca yıldır yaşadıklarımız, pansuman tedavileri ile kimliğimizi koruyup geleceğe taşıyamayacağımızın göstergesidir. Çerkesler olarak geleceğimize karar verebilme iradesini topyekûn olamasa da kahir ekseriyetle ortaya koyabilmemiz için siyasallaşmak, temsiliyetten doğrudan demokrasiye yolculukta ısrarcı olmak durumundayız. Geleceğimize dair kararı, bugüne kadar olduğu gibi başkalarına bırakamayız.
Özgürlük vazgeçilmezlerimizden. Sözcük zaten kendi içini doldurmuyor mu? Birey, kimlik, inanç, örgütlenme, düşüncenin ifadesi… bütün özgürlükler insan haklarının temelidir.
Eşitlik, hemen her alanda olduğu gibi kimlik ve inanç alanlarında da belirleyicidir. Hiçbir ölçüt, kimliklerin eşitliğini sorgulatamaz.
Sorunların tespitinde ve çözüm önerilerinde ne kadar farklılaşırlarsa farklılaşsınlar, Çerkeslerin kimlik adına, daha fazla demokrasi adına birlikte yapabilecekleri çok şey var, olası bir yol ayrımına kadar birlikte kat edecekleri yol uzun. Bu anlamda bir arada durabilme iradesini ortaya koymalı, bunun nasıl gerçekleşebileceğini konuşabilmeliyiz.
Çerkeslerin iç dinamikleri ile var olabilmeleri, taleplerini ve mücadelelerini sürdürmelerinin yanı sıra demokrasi karşısında benzer konumdaki halklar ve inançlarla, hatta farklı alanlardaki –çevre, insan hakları…- platformlarla dayanışma içinde olması da bir diğer gündemimiz olmalıdır.
Jineps’i bu yaklaşım içinde konumlandırabilirsiniz.
Çerkeslerin sesini Türkiye’ye ve olabildiği kadar dünyaya yansıtmaya çalıştık. Çerkes kimliğinin kamuoyunda görünür kılınması, başta anadili olmak üzere kimliğe dair demokratik haklar, kimlik erozyonu, çifte vatandaşlık, anavatanla dolaysız ilişkiler geliştirme gibi konularda yazınsal bir araç olduk. Diaspora Çerkeslerinin yaşadıkları coğrafyalarda etnik kimlikleri ile demokratik süreçlere katılması, demokrasi güçlerinin Çerkeslerin sorunlarını görebilmesi/anlayabilmesi için girişimlerde bulunduk.
Bütün bu tespitlerden sonra Jineps, aynı zamanda bir platform gibi kamusal alanda etkinlikler organize etti.
1979’da yasaklanan 1 Mayıs mitingi yıllar sonra 2006’da Kadıköy’de yapılmıştı. Jineps, ilk sayısındaki manşeti “Çerkesler dünyayı renklendirmek istiyor” pankartı ve mızıka eşliğinde yürümüştü.
Jineps; 2007’den başlayarak Halkların Dostluğu Girişimi, Kafkas-Karadeniz, Halkların Anayasası platformlarında Anadolu'nun pek çok rengiyle birlikteydi. Farklı kimlikler birbirlerini daha iyi tanımaya, anlamaya çalıştılar. 1 Mayıslarda “Emek ve Dayanışma Günü”nde birlikte kortej oluşturup Taksim’e yürüdüler (2010), 21 Şubatlarda “Dünya Anadili Günü”nde Galatasaray Meydanı’nda “Anadillerimiz Yaşasın” dediler, 1 Eylüllerde “Dünya Barış Günü”nde barış için kol kola yürüdüler, 12 Eylüllerde askeri darbeleri ve faşizmi lanetlediler…
Kimlikler, önem verdikleri özel günlerinde, günün anlamına uygun bir arada durdular. 21 Mayıs 2010’da, May’21 organizasyonuyla Taksim'de toplanıp RF Konsolosluğu'na yürüyenler sadece Çerkesler değildi örneğin.
2011’de “Halkların Anayasası” çalışmasıyla hazırlanan metin “Anayasa Uzlaşma Komisyonu”na verildi.
Jineps; 2011’de Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) kuruluşundan bugüne, TC’de yaşayan halklar ve inançlarla birlikte benzer çalışmaları devam ettiriyor.
Yayın kurulu üyeleri; demokratik kitle örgütlerinin organize ettiği etkinliklere, televizyon ve radyo programlarına katılıp Çerkesleri, 21 Mayıs’ı, kültürel-demokratik hak taleplerini anlattılar. Radyolarda programlar hazırlayıp sundular, anadilleriyle yayın yaptılar.
Jineps, genel seçimlerde ezber bozan çalışmalar yürüttü. 2007’de “dışlanmışların, ezilenlerin, sessiz bırakılanların sesi olacağız” diyen bağımsız adayları destekledi. 2015’te Çerkeslerin ezici çoğunluğunun uzlaşacağı talepler ve ilkeler hazırlayarak seçime katılacak partilerden (MHP dışında) söyleşi için randevu talep etti. CHP ve HDP ile söyleşi gerçekleştirildi, AKP randevu vermedi. On yıllardır tanık olunan, çeşitli partilerden “Çerkes asıllı vekil adaylığı”na inat açıktan Çerkes kimliği ile HDP’den adayların çıkarılmasına katkı sağladı.
Hazırlanan 21 Mayıs dosyasının ulaştırılmasıyla milletvekillerince TBMM kürsüsünden Çerkes soykırımının dile getirilmesine, soru önergesi verilmesine önayak oldu.
2018 yılında, koordinatörlüğünü İstanbul Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Bülent Bilmez’in yaptığı proje kapsamında, Tophane’deki Tütün Deposu’nda düzenlenen Çoğul İstanbul Medyası Sergisi’nde Jineps de yer aldı.
Dil Hakları İzleme Belgeleme ve Raporlama Ağının (DHİBRA) bileşeni olarak Jineps, 2020 yılı 21 Şubat Uluslararası Anadili Günü’nde, Kafkasya’dan Osmanlı İmparatorluğu topraklarına sürgün edilen Ubıh halkının Türkiye’de yitip gitmiş dilinden bir basın açıklaması yapılmasına katkıda bulundu. 2021 ve 2022’de de DHİBRA ile 21 Şubat çalışmalarını sürdürdü.
-Diasporadaki yayıncılığın en önemli sorunu genelde anavatandaki yayın mecralarıyla istenilen etkileşimi, iletişimi ya da işbirliğini yakalayamaması. Biraz Kafkasya ile ilişkilerinizden söz eder misiniz? Ortak projeler geliştirmeniz mümkün olabildi mi? Ne tür tepkilerle karşılaşıyorsunuz?strong>
p>strong>
p>-Anavatana dair haberler faslında ilk dönemlerde Ajans Kafkas tek kaynaktı, oradan çok yararlandık. Sonrasında farklı kaynaklardan da devreye girdi. Gazeteye özel haber, yorum/değerlendirme, röportaj… alanlarında, dönüş hakkını kullanarak Türkiye’den anavatana yerleşen arkadaşlarımız çok destek oldular, olmaya devam ediyorlar.
Yayın kurulumuzdan bir arkadaşımız, uluslararası yayın yapan haber sitelerinden hemen her konuda yaptığı çevirilerle gazeteye özgün içerik kazandırmaya, zenginlik katmaya devam ediyor.
Anavatandaki yayın mecralarıyla ilişkilerin kurulması ve ortak sayı çıkarmaya varan süreç; iki yayın kurulu üyemizin Kasım-Aralık 2019’da yaptığı Kuzey Kafkasya gezisinde gelişti: Adıgey Cumhuriyeti’nde Adıge Mak, Kabardey Balkar Cumhuriyeti’nde Adıge Psale, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nde Alaşara Uluslararası Abaza ve Abhaz Halkları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, Abazaşta ve Çerkes Heku, Kıyı Boyu Şapsığ’da Şapsugiya gazeteleri ziyaret edildi, temsilcileriyle görüşüldü. Öncelikle Jineps tanıtıldı; sayfa içerikleri, etkinlikler… Ayrıca bu söyleşide de özetlenen gazetelerin kadroları, içerikleri ve yayın politikaları üzerine sohbet edildi.
Adıge Mak, Adıge Psale, Çerkes Heku, Şapsugiya ve bazen Abazaşta gazetesinin katıldığı, tarihimize ve bugüne dair önemli günlerde, genellikle 3-4 ayda bir yayımlanan, bir ana temanın esas alındığı ortak yayında Jineps gazetesinin de yer alması konusunda fikir birliğine varıldı.
İlk sayısı 2020 Mart’ta okurla buluşan, Kiril alfabesiyle hazırladığımız Adıgece Jineps’i Ağustos 2020’den itibaren dijital formatta her ay yayımlamaya devam ettik. Adıgece Doğu ve Batı Diyalektlerindeki yazılara Abazaca, Çeçence ve Osetçe sayfalarımızı da ekledik.
Gerek anadillerimizdeki Jineps’in haber/çevirilerinde gerekse anavatana dair haberler/yazıların hazırlanmasında, cevabımızın başında ifade ettiğimiz gibi, anavatana dönen arkadaşlarımızın desteğinin yanı sıra Türkiye diasporasından anadilini okuyup yazmayı bilen arkadaşlarımızın çalışmaları çok önemli, onların desteği olmadan böyle bir yayını gerçekleştiremezdik.
“Ne tür tepkilerle karşılaşıyorsunuz?” sorunuza gelirsek... Genelde içerikten ziyade kullanılan kelimeler ve kavramlara dair eleştiriler oluyor. “Neden şu diyalekt yok” şeklindeki eleştirilere de “Yazın, çevirin, okuyalım, yayımlayalım” diyoruz.
nan
Kaffed