Bir hafta önce 25-26 Eylül tarihleri arasında Balıkesir Edremit’te Kafkas Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen üçüncü KAFFED Gençlik Çalıştayı’na Balıkesir Adıge Çerkes Kültür Derneği Gençlik Komisyonu üyesi olarak katıldım. Öncelikli olarak bizlere bu fırsatı sunan Kafkas Dernekleri Federasyonuna , iki gün boyunca ve öncesinde büyük emekler veren organizasyon ekibine ve tüm katılımcılara çok teşekkür ederim.
Çalıştayımızın ana konu başlığı pandeminin bize kattıkları ve bizden aldıkları idi. İlk oturumda bireyselden genele pandeminin bizi nasıl etkilediği konuşuldu. Farklı bölgeler, dernekler ve ÜNİKAF gruplarının; herkesin kendi kabuğunda kendi hayatına çekilmiş olduğu bu pandemi döneminden kazanımlarını ve kayıplarını değerlendirme şansımız oldu. Benim için de bu süreç içerisinde çevre illerde yapılan etkinlikleri dinlemek ileriye yönelik ufuk açıcı oldu. Bir süre sonra nüanslar olsa da çoğunluğun ortak kayıpları ve kazanımları olduğunu fark ettik. Daha sonra her zaman konuşulan ve çözüm aranan genel Çerkeslik ve gençlik sorunları konuşulmaya başlandı. Bu sorunların dışında ortak paydada buluştuğumuz şey ise artık sorun bulmaktansa çözüm üretmeye ve bu çözümleri uygulamaya başlamamız gerektiğiydi.
Pandeminin sezon ortasında gelip bir sonraki seneyi de kapatmış olmasından dolayı dernek ve ÜNİKAF gruplarına yeni genç kazanımı olmadığını ve iki nesli kaybettiğimizi aynı zamanda da var olan iki neslin de mezun olmasıyla birlikte genç kaybı yaşadığımızı fark ettim. Aynı zamanda araya mesafe ve süre girmesinden dolayı derneklerden uzaklaşma olduğu da çıkarımlarım arasındaydı. Toplumumuzda festivaller, dernek geceleri ve etkinlikler kalabalık grupların toplanması ve etkinliklere çekilmesi yönünde büyük bir önem arz etmekte. Pandemi ile birlikte bu etkinliklerin yapılamaması insanların dernekten uzaklaşmasında büyük bir rol oynamakta. Aynı zamanda devam eden pandemi dönemini de göz önünde bulundurursak bir süre daha bu etkinliklerin olamayacağı aşikar. Fakat pandemi sürecinin bize en büyük katkısının online dünya olduğu konusunda hemfikiriz. Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinden birçok insanın etkinliklere katılmasına olanak sunan bu online dünya insanları derneklerimize yeniden kazandırmak konusunda büyük rol oynamakta. Yine aynı sorun göz önüne alındığı zaman günlük hayatımızı dernekler ve ÜNİKAF gruplarına entegre etmenin efektif bir çözüm olacağını düşünmekteyim. Hepimizin dernekler ve ÜNİKAFlar dışında bir hayatı var. Okul, iş ve kurslar derken birçok insan derneklere vakit ayırmakta zorlanıyor. Bu akademik ve profesyonel hayatın bazı unsurlarını Çerkes ortamlarında kurslar, seminerler ve paneller şeklinde pekiştirebilirsek eğlence aktiviteleri dışında da Çerkeslik ile iç içe olabileceğimizi düşünmekteyim.
Aynı zamanda ilk oturumda gençleri siyasetle birleştirme ve geçmişimizi geleceğe taşıyabilmek için sözlü tarih çalışmalarından da bahsettik. Kendi üyesi olduğum derneğimizi de düşündüğüm zaman kent konseylerinin derneklere olan katkılarına ilk elden şahit olmuştum. Bunları göz önüne aldığımız zaman kent konseylerinden başlayarak herhangi bir siyasi basamakta Çerkeslerin var olmasının hepimize ve varlık mücadelemize faydası olacağını fark ettim. Artık dernekler olarak daha fazla kurumsallaşarak uluslararası programlar yapabileceğimizi, globalleşen dünyada daha büyük bir kimlikle var olabileceğimizi Kayseri Derneğinin yaptıklarını ve Göksun Derneği katılımcısı arkadaşımızı dinledikten sonra fark ettim. Aynı durumları her derneğin ve ÜNİKAF grubunun yapabileceğini konuştuk.
İkinci oturumda gruplara ayrılarak ilk oturumda konuştuğumuz problemlere çözüm önerileri getirmeye çalıştık. Ardından her grubun önerilerini dinleyerek analiz yapma fırsatım oldu. Fark ettim ki çoğumuz benzer konuları farklı perspektiflerden ele alarak ve aynı zamanda öz eleştiri yaparak Çerkeslik bünyesine katkıda bulunabilecek çözümler ürettik. Çerkes gençleri olarak kolektif bir bilinçle çalıştığımız zaman nasıl işler yapabileceğimizi bu oturumda fark ettim. İlk oturumda çoğumuz görüşlerini bildirmemişti fakat ikinci oturumda daha çok fikir ve deneyim dinlemek hepimizin vizyonun genişlemesine katkıda bulundu. Derneklerin ekonomik problemlerine kooperatifleşmeye giderek çözüm bulabileceğimizi fark ettik, aynı zamanda derneklerde kurslar vererek hem insanlarımızı dernek bünyesinde toplanmaya ikna edebileceğimizi hem de derneğin ekonomisine katkıda bulunabileceğimizi konuştuk. Bu noktada öneri olarak sunulan ve daha önceleri Balıkesir Adıge Çerkes Kültür Derneğinde yapılan ve benim çokça yararını gördüğüm bir hususa da değinmek isterim. Geçmiş dönemlerde derneğimizde bulunan öğrenciler derneğin küçüklerine kendi bölümleri ya da yatkın oldukları konularda ders vermişlerdi. Bu sayede hem üniversite öğrencileri işlerinde deneyim kazanmış hem küçükler kendi derslerinde pekişmiş hem de bu etkinlik dernekteki küçük ve büyük jenerasyon arasında köprü görevi görmüştü. Günümüzde de aynı şekilde kurslar atölyeler düzenlenerek çocuk kreşleri, gündüz bakımevleri ile iki nesil arası bağlar dernek bünyesinde güçlendirilebilir.
Çalıştayın son bölümünde ise Güney Marmara dernek başkanları ve Kafkas Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Yıldız Şekerci ile soru cevap oturumu düzenlendi. Gençlerin iki gündür konuştukları problemler bir de başkanlara ve Yıldız Şekerciye aktarıldı. Aynı zamanda çoğu genç tarafından KAFFED Yönetim Kurulunun eksik katılımı haklı olarak eleştirildi. Ben de Kaffed yönetimi tam katılım sağlayamasa bile gençlerden sorumlu Yönetim Kurulu üyelerinin katılımını beklerdim. Dilerim ki KAFFED Yönetimi ve Başkanlarımız gençlerin öneri ve yorumlarını dikkate alarak uygulamaya koyarlar.
Toparlamak gerekirse bu tarz çalışmaları sıklaştırarak ve birlikte çalışarak gençlerin verimli çözümler üretebileceği sonucuna vardım. Çalıştay’dan beklediğimden daha çok verim aldım. Arkadaşlarımızla birlikte güzel çözümler ürettiğimizi düşünüyorum. Ama önemli olan yazının başında da söylediğim gibi sorunları ve çözümleri tekrar tekrar konuşmak değil bu çözümlerin uygulandığını görmektir. Çalıştaya emek verenlere teşekkür ediyorum.
nan
Хьэлау Mazenef Doğan