Dünya Çerkes Birliği'nin (DÇB) XIII. Kongresi 19 Eylül 2021’de Kabardey-Balkar Cumhuriyetinin Başkenti Nalçik’te yapıldı. Tek adayla gidilen başkanlık seçiminde Sohrokue Hauti tekrar 3 yıllığına göreve getirildi.
Kongreye KAFFED’i temsilen Genel Başkan Yıldız Şekerci, aşağıda isimleri yazılı delegasyonla katılmıştır.
Adnan Özdemir | td>
Delege | td>
| td>
Fethi Kanşat | td>
Delege | td>
Atilla Mutlu Alkış | td>
YK Üyesi | td>
| td>
Lisan Alkış | td>
Delege | td>
Bekir Sami Yavuz | td>
YK Üyesi | td>
| td>
Nesrin Alpan | td>
Delege-YK Üyesi | td>
Bilge Eken | td>
Delege-YK Üyesi | td>
| td>
Servet Apiş | td>
Delege | td>
Cengiz Atalar | td>
Delege | td>
| td>
Yunus Sevimli | td>
Delege | td>
Demir Kızılkaya | td>
Delege | td>
| td>
Yusuf K. Taymaz | td>
Delege | td>
Erhan Savkaf | td>
Delege | td>
| td>
Yaşar Aşkın p> | td>
Konuk p> | td>
Ferit Domaniç | td>
YK Üyesi | td>
| td>
| td>
| td>
Vacit Kadıoğlu - Delege (KBC Cumhurbaşkanı’nın şilt verme amaçlı özel davetiyle Kongrede bulunmuş, Delegasyon içerisinde yer almamıştır.) | td>
DÇB Yönetim Kurulu kararı üzerine tüm üye derneklerden, gelecekte topluma katkı sağlaması beklenen bir veya iki kişilik misafir davet edilmiş, bunun üzerine Yaşar Aşkın misafirimiz olarak aramızda yer almıştır.
Oluşturulan yeni dönem DÇB yönetim kadrosu, üye derneklerin Kongrede önerdikleri isimleri (maddi hataya düşmemek amacıyla) yazılı olarak beyan etmelerinden sonra açıklanacaktır.
2021-2024 dönemi için DÇB’de KAFFED’i temsil edecek olan Yönetim Kurulu Üyeleri; Yıldız Şekerci, Nesrin Alpan, Bilge Eken, Bekir Sami Yavuz Atilla Mutlu Alkış olarak belirlenmiştir.
Öncelikle KAFFED; DÇB içerisinde öncü ve oyun kurucu bir rol yüklenmektedir. En yoğun diasporayı kapsayan Türkiye’de KAFFED, tüm eleştirilere açık olmakla birlikte tarihi gelişim süreci dahilinde kendisine yüklenen bu misyonu yerine getirirken, toplumun hak ve menfaatlerini gözeterek hareket etmek durumundadır. Bu anlamda son yıllarda, KAFFED seçimlerinde benimsenen “birden fazla aday ile seçim” sisteminin DÇB Kongresinde de benimsenmesi için çalışılmıştır.
Daha rekabetçi, daha demokratik bir seçim atmosferi için verilen mücadelelere rağmen ne yazık ki DÇB Başkanlığı seçimi yine tek adayla gerçekleştirilmiştir.
KAFFED yönetimince “birden fazla adayla seçime gidilmesi” konusu, Cumhurbaşkanlığı ziyareti dahil her ortamda dile getirilmiştir. STK’larda, birden fazla adayın rol aldığı bir seçim sisteminin tercih edilmesi durumunda hem toplumun iradesinin yönetime daha iyi yansıtılabileceği hem seçilen başkanın daha güçlü kılınmış olacağı hem de geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin DÇB’de kendilerine bir gelecek görmeleri sağlanmış olacağı konusunda her platformda açıklamalar yapılmasına rağmen Anavatan ve diğer üye dernek temsilcilerinden yeterli destek alınamamıştır.
Gerek devletlerin yapılanmalarındaki farklılıklar gerekse sosyolojik yapı ve görüş farklılıkları vb. nedenlerle Anavatan ve diğer diaspora delegelerinin, bu demokratik hakkın kullanılmasında fevkalade çekince içinde olduklarına tanıklık edilmiştir.
DÇB Genel Başkanlığı’na aday olduğunu açıklayan ancak seçim sürecinde yeterli aktiviteyi gösteremediği, yönetime hakkını veremeyeceği konularında eleştiriler alan Hağajey Beslan’ın adaylığı, bu açıklamanın peşi sıra tamamlaması gereken süreçleri tamamlayamaması nedeniyle olgunlaşamamış ve başarıya ulaşamamıştır. Hağajey Beslan’ın son gün, bir arkadaşının yakınının cenazesi gerekçesiyle Kongreye katılmamış olması da işin ciddiyet boyutunu sorgulatmaktadır.
KAFFED’in Hağajey Beslan’a destek sözü verip yarı yolda bıraktığını iddia etmek, hayatın olağan akışına aykırı, spekülatif bir iddiadır. Hağajey Beslan’ın sosyal medyaya yansıyan açıklamalarında; Sohrokue Hauti’nin aday olmayacağını açıklaması sonrası, kendisinin DÇB Genel Başkanlığı’na aday olacağını, bu iradesini Sohrokue Hauti ve kendisini destekleyecek kurum çalışanları, aktivistler ve yurt dışındaki dostları ile de paylaştığını açıklamaktadır. Açıklamaların devamında; kendisini kimin aday göstereceğini düşündüğünü belirtmekte olup, bu durum; mevcut düşüncenin düşünce aşamasından kadro hareketi oluşturma yönünde bir eylem planına dönüşemediğini de ortaya koymaktadır. Bu noktada; kadro hareketine dönüşemeyen bir niyetin, üstelik yerel hiçbir destek çabası da görülmeksizin, ayrıca; Ürdün, İsrail, Almanya Xaselerinin de aynı gerekçelerle destekleyemeyeceklerini belirttikleri bir noktada kurumsal olarak desteklenmesi mümkün olamamıştır.
Ayrıca kimilerince sosyal medya üzerinden yürütülen KAFFED’in DÇB üyeliğinin bulunmadığı yönündeki iddialar da spekülatif, sanal dedikoduların ötesine geçmemektedir. KAFFED’in DÇB üyesi olmadığına ilişkin bir beyanın doğru olmayacağı ve KAFFED’in DÇB’nin ana bileşenlerinden biri olduğu bizzat Hağajey Beslan tarafından dile getirilmiştir. Aksi durumda DÇB’nin bileşeni olarak KAFFED’den adaylık desteği talebinde bulunması da teknik olarak mümkün değildir.
Delegasyonumuz toplumun kendilerine yüklediği sorumluluğun farkındalığıyla sürekli istişare halinde, akıl birliğiyle bu süreci olabilecek en iyi şekliyle yönetmiştir. Hağajey Beslan’ın saygın bir şahış olmasının dışında, DÇB yönetimini başarıyla yürütebileceğine dair yeterli güven sağlayamaması, sonucu olumsuz kılmıştır.
KAFFED’in, çeşitliliğe ve pozitif değişime olan inancıyla DÇB yönetiminden, devasa toplumsal sorunlarımıza çareler üretmesi, daha iyi kurumsal yapılanma sağlaması gibi beklentileri bulunmaktadır. Amacımız şahıslar üzerinden yön belirlemek değil, halkımızın insani, kültürel, siyasi vb. konularda sisteme dayalı hak arayışlarını kolaylaştırmak, güce karşı güçsüze destek olmaktır.
Yakın gelecekte Çerkes toplumunun misyonu, vizyonu olan, bilimsel ve demokratik alt yapısı ile kurumlarımızı yeniden inşa edecek yeterlikte, topluma değer katacak genç ve dinamik liderler çıkaracağına inanıyoruz.
Dünyanın neresinde olursa olsun kendi halkı için samimiyetle çalışan herkese saygı duyuyor, demokratik kurallar çerçevesinde halkına hizmet yarışında, seçimlere özgürce katılma hakkını kutsuyoruz.
Kamuoyuna saygıyla sunar, seçim sonuçlarının hayırlı olmasını dileriz.
p>
KAFFED GENEL BAŞKANI YILDIZ ŞEKERCİ’NİN DÇB XIII KONGERESİNDEKİ KONUŞMASI
p>KAFFED olarak DÇB’nin varlığını önemsiyoruz,
DÇB Nalçik’te yerel bir dernek değildir. DÇB’nin kuruluş amacı Çerkes Halkının kültürel ve manevi mirasına sahip çıkmak, kimliğini korumak, Çerkes Tarihini restore etmek, üyesi olan sivil toplum kuruluşlarına destek vermek, halklar arasında barış, dostluk ve uyumun güçlendirilmesine yardımcı olmak, sosyal, ulusal ve diğer çatışmaları önlemektir.
Bu çalışmaları yaparken DÇB diasporayı göz ardı etmemelidir. Bu anlamda Diaspora ve Anavatan arasında köprü niteliğinde hepimizin umut bağladığı önemli bir STK olarak çalışmalıdır. Özellikle Dünyadaki tüm Çerkeslerin yarıdan fazlasının yaşadığı Türkiye diasporası ile ilişkilerin daha hassasiyetle sürdürülmesi, geçmişte yaşanan sorunların tekrarlanmasını önleyecektir.
Biz diasporadaki Çerkesler DÇB’yi Anavatanımızdaki elçimiz gibi görmek istiyoruz. Özellikle kuruluş döneminde yaptığı çalışmalarla haklı bir saygınlık kazanmıştı. Bu saygınlığını tekrar canlandırıp korumalıyız. Bu bağlamda ilk dönemlerde DÇB ve Rodina Derneğinin katkıları ile anavatan üniversitelerine öğrenci gönderdiğimiz gibi; DÇB tarafından Rossotrudniçestvo sisteminde de uygun çözümler geliştirilerek diaspora ülkelerinden çok sayıda öğrencimizin anavatan üniversitelerinde eğitim almaları sağlanmalıdır. Dönüş programları diaspora ülkeleri de ziyaret edilerek tanıtılmalı ve daha fazla sayıda insanın dönüşü için şartlar sağlanmalıdır.
Bu anlamda elimizden gelen her tür desteği vermeye, her tür işbirliğine hazırız.
Federasyonumuzun görüşü, geçmişimizi unutmadan, geleceğimize barışçıl bir göz ile bakmaktır.
Her zaman önceliğimiz halkımızın çıkarları olmalı, bunun için çalışmalarımızda tüm taraflar ile yapıcı diyaloglar kurmaktan ve işbirliği yapmaktan yanayız. Bu görüşle Rusya Federasyonu ile ilişkilerimizi de her zaman karşılıklı saygıya dayalı, adil ve barışçıl bir diyalog içinde yürüteceğiz.
Federasyonumuzun yüzü daima Anavatanımıza dönük olmuştur bundan sonra da öyle olacaktır. Bütün kalbimizle anavatanımızdaki kardeşlerimizin ebediyen barış ve huzur içerisinde, anadilimizi ve kültürümüzü koruyarak demokratik bir ortamda yaşamalarını istiyoruz.
Hem Diasporada hem Anavatanımızda, aynı zamanda temel insan hakları olan demokratik haklarımızı ve kimliğimizi de koruyacağız. Bir sivil toplum kuruluşu olarak bu konularda yapıcı eleştirilerimizi dillendirmekten de çekinmeyeceğiz.
Rusya Federasyonu’nun şartlarını da biliyoruz ancak; DÇB’nin de anadilimizin seçmeli hale getirilmesi, tüm Çerkes dünyasında tepki ile karşılanan Martin Koçesoko’ya uyuşturucu tuzağı kurulması gibi konularda daha aktif tutum almasını beklemiştik. Gelecekte benzer gelişmeler olduğunda yeni DÇB yönetimlerinin daha aktif rol alması dünya Çerkeslerinin gözünde saygın bir yer edinmesi açısından da önem taşımaktadır.
Bu diyaloglarımızda dikkat edeceğimiz en önemli nokta küresel güçlerin halkımıza sıkıntı yaratacak oyunlarına alet olmamaktır. Halkımızın çıkarlarını en doğru şekilde hesaplayıp atacağımız tüm adımları bu doğrultuda atmalıyız.
Diyaspora Çerkeslerinin çoğu eğitimli olup kamusal ve toplumsal alanda önemli tecrübelere sahiptir. Dünyanın farklı ülkelerinde edindikleri her ne varsa, onları anavatanları için kullanmak ve karşılıksız olarak anavatana aktarmak istiyorlar.
Bu çerçevede Rusya Federasyonundan beklediğimiz; Çerkes diasporasına vatandaşlık hakkının tanınmasıdır. Birçok ülkeden insanlara soydaşlık çerçevesinde Rusya Federasyonu pasaportunun verildiğini biliyoruz. Diaspora Çerkesleri de Rusya Federasyonu yurttaşlarının soydaşları olarak bu haktan kolaylaştırılmış şekilde yararlandırılmalıdır.
Devlet Duması tarafından 5 Mart 1999 tarihinde kabul edilen ve Federasyon Konseyi tarafından 17 Mart 1999 tarihinde onaylanan «Rusya Federasyonu’nun Yurt Dışındaki Yurttaşlara Yönelik Devlet Politikası Hakkında Federal Kanunu” Çerkes diasporasını kapsayacak şekilde genişletilip uygulandığı takdirde bu talebimize bir ölçüde karşılık verilmiş olacaktır.
ÇERKESLERE vatandaşlık hakkının tanınması halinde soydaşlarımızın anavatana ziyaretleri büyük ölçüde artacaktır. Ticaret, turizm, eğitim, sanayi, ihracat gibi pek çok alanda bunun olumlu etkileri görülecektir. Ayrıca çifte vatandaşlık hakkına sahip insanlarımız diasporanın yaşadığı ülkeler ile anavatanımızdaki Cumhuriyetlerimizin ve Rusya Federasyonu’nun ilişkileri için de güçlü bir köprü oluşturacaktır. Biz, Kafkas Dernekleri Federasyonu olarak Çerkeslere vatandaşlık hakkı tanınması için üstümüze düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız.
Bu konuda hepinizden çabalarımıza destek vermenizi bekliyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. 19.09.2021
KAFFED Genel Başkanı
Yıldız Şekerci
{gallery}/haber/federasyon/2021/210919_DCB_Genel_Kurul{/gallery}strong>
p>strong>
p>
nan
Kaffed