Kafkas Dernekleri Federasyonu Nart Akademi Komisyonu tarafından gençlerimizin katılımları ile Mayıs ayı Meşe Altı Toplantısı, 2 Mayıs 2021 Pazar akşamı 21:00 – 23:00 saatleri arasında gerçekleştirildi. Gençlerimizin her ay bir konuyu farklı yönleri ile analiz ettikleri Meşe Altı Toplantılarında Mayıs ayının konusu 21 Mayıs Çerkes Soykırımı ve Sürgünü idi.
Çerkes Soykırımı ve Sürgününün üzerince bunca yıl geçmesine rağmen, diasporada ana vatanına hasret anavatanda akrabalarına hasret milyonlarca insan olarak hala üzüntüsünü duyduğumuz, üstünde konuşurken en çok zorlandığımız gündemimizdir. Soykırım ve sürgünün ne derece “başarılı” olduğunu düşündüğümüzde dil ve kültür anlamında büyük bir kayba uğradığımızı görmekteyiz. Asimilasyon şehirleşmeyle birlikte ivme kazanmıştır. Geçmişe ışık tutacak kaynakların sınırlı olması gerçekleri öğrenebilmemiz açısından büyük eksikliğimizdir. Ancak yaşadığımız bu sorunlar, şu an hala var olduğumuz, büyüklerimizden bize miras kalan bu üzüntüyü derinden duyduğumuz gerçeğini değiştiremez; gençliğin vatan ve kimlik binincinin yüksek olduğunu gölgeleyemez.
21 Mayıs Çerkes Soykırımında yıllarca süren dengesiz bir savaşta çok fazla insanımızı kaybettiğimiz gibi ardından geriye kalanların büyük çoğunluğunun ana vatandan koparılması ile bir etnik temizlik yapılması amaçlanmıştır. Dünya tarihindeki en acı günlerden biri olmasına rağmen 21 Mayıs en az bilinen olaylarından biridir. Çerkes Soykırımının dünyada tanınmadığını düşünürken aslında “Çerkes” isminin dahi tam olarak tanınmadığını bilmeliyiz.
Tek kimliğin Çerkes kimliği olduğu bilinci ile hareket ederek Çerkes ismini dünyaya duyurursak beraberinde Çerkes Soykırımının daha tanınır olmasını da sağlayabiliriz. Dijitalleşen dünyada bilginin kolayca daha çok insan için ulaşılabilir olduğunu görmekteyiz. Bu sebeple uluslararası düzeyde yapılacak çalışmalar daha geniş bir kitlenin “Çerkes” ve “Çerkes Soykırımı” kavramlarına olan yabancılığını kırabilir. Akılda kalıcı ve farkındalığı artıracak yazılı kaynaklar, dikkat çekici görseller, soykırımın gereklerini konu alan kısa filmler soykırım ve sürgünün tanınmasında etkili olabilir.
Toplumun en önemli iki unsuru dil ve kültür ise bunlara elçilik edecek ve gelecek kuşaklara aktaracak olanlar yine gençlerdir. Bu bağlamda gençlerin bu doğrultuda bilgilenmesi ve farkındalıklarının artması gelecek için önemli bir yatırım olacaktır.
Geleceğimizi hep birlikte planlamanın ve küçükten büyüğe büyük bir özveri ile çalışmanın gelecek günleri güzelleştirmek için önemli olduğuna inanıyorum. Uzun vadede hedefler koyarak sadece 21 Mayıs günü değil her gün sağlam adımlarla ilerleyerek geleceğimizi aydınlatabiliriz.
nan
Nemyit Akkan