Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun (KAFFED) 1 Şubat 2020 tarihli II. Gençlik Çalıştayı’na Düzce Üniversitesi Kafkas Halk Dansları, Şarkıları ve Müzikleri Topluluğu’nu (DÜKAF) temsilen katıldım. Çorum’un Danun köyündenim, Besleney'im ve Afaşij sülalesindenim.
Öncelikle ilk defa bu kapsamda bir organizasyonda yer almak, süreci kayıt altına almak, paylaşılan düşünceler üzerine fikir geliştirmek benim için muazzam bir deneyimdi. Bir Çerkes genci olarak tüm Türkiye genelinde “Toplumumuz ve Kurumlarımız Akademik Araştırma Yarışması”ndaki araştırma verilerine -deyim yerindeyse- dokunabilmek, çözüme yönelik paylaşımları ve tartışmaları ortamında deneyimlemek, konunun hakimi olan thamadelerimizin deneyimlerini kendilerinden dinlemek, süreci tüm detaylarıyla raporlaştırmak, analiz etmek ve yorumlamak benim için oldukça önemli bir süreçti.
Çalıştay sürecinde duyduğum ve aslında tüm süreci benim için özetleyici etkin bir cümle paylaşıldı Yıldız Kaf sunumu esnasında: “Musiki yapıp oynamak kültürün yalnızca külleridir”. Anavatanından uzakta kültürünü korumaya ve devamlılığının sağlamaya çalışan biz Çerkesler de, günümüzün getirdiği değişim ve dönüşümden nasibimizi almaktayız. “Dil, bir kültürün nefesidir” dersem ne kadar önemli olduğunu ancak ifade etmiş olurum. Anket sonuçları göz önünde bulundurulduğunda anadili okuma, konuşma ve yazma becerisine olan ilgi maalesef dans toplulukları, zexes vb. etkinliklere gösterilen önem kadar olmamakta, daha az rağbet görmektedir.
21. yüzyılın yaşattığı inanılmaz hız ve sosyal medya platformları sayesinde; “Çerkes kültürünün ve kimliğinin” bilincini kavramak ve geleceğin birer kültür yaşayıcısı, aktarıcısı olmak yerine; kitlesel tüketim aracına dönüşen anlık görselleri, “duyarlılık kaygısını ve beklentisini”, onların bizlerde oluşturduğu algıyı daha çok önemsiyoruz. Birlikte geçirilen keyifli zamanlarla, sosyal medya paylaşımlarımızla, eğlenceli kültürel etkinliklerimizle kültürümüzü yaşattığımızı düşünüyoruz ve aslında verimli, önemli olan çoğu şeyi kaçırıyoruz.
İşte tam da bu sebeple kültürümüz açısından “Nart Akademi” projesi oldukça yerinde, bize “bizi” hatırlatıcı, kültürümüz üzerindeki -tabiri caizse- ölü toprağını üzerimizden atacak muazzam bir fırsattır. Çalıştayda bahsedilen “Nart Akademi” projesi alt başlıklarıyla; kültürümüz, asimilasyon, haklarımız, örgütlenme, eğitim, mitolojiden günümüze Çerkes tarihi, Xabze, sanat ve günümüz bireyinin ihtiyaçlarından olan kişisel gelişim gibi pek çok farklı alanı kapsamaktadır. Sadece geçmişin küllerini taşıyan ya da gününü kotaran bir çerkes genci olmanın ötesinde “Çerkes kültürüne ve kimliğine” değer katan, geçmiş ve gelecek köprüsünü tevazu ve gayretle kuran, günümüz donanımlarını kazanmış nitelikli bireyler yetiştirme derdindedir.
Bu nedenle böyle bir organizasyonun bir parçası olarak bulunmak düşüncesi, gençlerimizce önemsenmeli ve değerlendirilmelidir. Ben bu organizasyona katıldığım için ve böyle verimli bir çalıştay süresi geçirdiğim için KAFFED’e, onun nezdinde tüm konuşmacılara ve bizi içtenlikle ağırlayan herkese teşekkür ederim.
nan
Afaşij Selin Uysal