Xabze’ye ve kültürüne olan bağlılığı küçük yaşta ailesinden, sonra o zamanki ismiyle Ankara Kafkas Kültür Derneği’nin en üst katındaki Elbruz Gaytaoğlu Salonunda kıymetli büyüğümüz Natabje Cankat Devrim’in küçük bir öğrencisi olarak başlamış biri olarak, her şey değişse de zemin parkesi değişmeyen bu samimi salonda kültürüme dair çok şey öğrendim. Seneler sonra KAFFED Gençlik Çalıştayı’nda Adana Çerkes Kültür Derneği’ni ve okulumuz Çukurova-Kaf öğrenci topluluğunu temsilen bulunma sevinci ve gururu içerisindeyim.
Türkiye’nin dört bir yanından birtakım işlerini bırakıp zaman ayırarak, fedakârlık yaparak bir araya gelen soydaşlarımızla güzel bir atmosferde beraberdik. Emeği geçen ve bizi sabırla dinleyen KAFFED yönetimine ve yöneticilerine sonsuz teşekkürler.
Bizler Adana Çerkes Kültür Derneği gençleri olarak Doğu Akdeniz bölge gençlerini 8 Aralık 2019 tarihinde derneğimizde misafir ettiğimiz günde şu ortak başlıkları tartışmış ve şu ortak düşünceleri dile getirmiştik:
1) Asimile olmamak için ne yapmalıyız?
Biz Çerkesler kültürümüzü yalnızca derneklerde ve köylerde değil hayatın her alanında yaşamalı ve yaşatmalıyız. Köyden kente geçiş süreci ile birlikte kaybolma tehlikesi yaşayan dilimizi yeni neslimize en güzel şekilde aktarmalıyız. Değişen ve gelişen çağdaş dünyada Xxabze’mizi aslına yakın bir şekilde modernleştirmeliyiz. Kültürünü yeni öğrenen her gencimize kucak açmalı, yapacakları hataları düzeltirken yapıcı olmalıyız.
2) Gençlerimiz mesleki alanda kendilerini nasıl geliştirebilir?
“Akıl bize sunulanın dışında bir çözüm bulmaktır”
Bu konuda kıymetli bir büyüğümüzden alıntı yaparak açıklama yapmak istiyorum:
Bizler önce kendimizi geliştirmeli, sanat ve iş sahibi olmalıyız ki kültürümüze daha faydalı olabilelim. Maalesef artık köylerde yaşamıyoruz, şehir hayatının getirmiş olduğu maddi yükler ve hızlı tempo bizleri daha çok çalışmaya ve gayret etmeye mecbur bırakıyor. Kısacası biz güçlü olacağız ki kültürümüze de güçlü bir şekilde sahip çıkabilelim. Gençler olarak kendimizi sadece kendi alanımızda değil her alanda geliştirmeli ve fikir sahibi olmalıyız.
3) Yabancılarla yapılan evlilikler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sürgün edilen bir toplum olarak her topluma kucak açan ve saygı duyan bir milletiz. Fakat başka hiçbir kültüre benzemeyen adetlerimiz ve yapılan yabancı evlilikler de gösteriyor ki kültürel farklılık aileler arasında zaman içerisinde çatışmaya sebep oluyor. Yabancılarla evlilik yoluna giden büyüklerimizle de yaptığımız muhabbetlerde bu konuyu bizzat yaşamış olanlar da benzer düşünceler içerisinde. Doğu Akdeniz Bölgesi Çerkes gençleri olarak yabancı evliliklere karşıyız.
Gençlik Çalıştayı’nda yapılan aaraştırma sunumlarında görmüş oldum ki bölge bölge soydaşlarımızın düşünceleri de sorunları da birbirinden çok farklı. Dikkatimi çeken en önemli husus kültürünü çok iyi bilmeyen ve daha önce topluma girmemiş soydaşlarımızın ortamlardan çekiniyor olmaları. Bu konunun belki birden fazla sebebi olabilir ama bizler bu konuda biraz daha hassas davranabilirsek daha çok insanı kazanabiliriz. Unutmamak gerekiyor ki fikirler çok kırılgan, onları pamuklar üstünde tutmalıyız.
Bizler kalabalık şehir nüfusu içerisinde yaşamını sürdüren azınlık bir toplumuz. Artık köylerde yaşamıyoruz ve insanlarımızla iç içe değiliz. Çalıştığımız yer, okuduğumuz okul, yaşadığımız ev veya çay içtiğimiz kafede muhatap olduğumuz insanlar farklı kültürlerden. Kısacası bu hayat maratonunun içinde bir avuç insanız. Bizi bu şehir yaşamında bir araya getiren tek ortak payda, aidiyetimiz ve derneklerimiz. Biz onlara ne kadar sahip çıkarsak geleceğimiz de o kadar aydınlık olacaktır.
İnanıyorum ki yeni nesil olarak gün geçtikçe bilinçleniyoruz ve anavatanla olan ilişkimiz gün geçtikçe güçleniyor. Birlik ve beraberliğimizin pekiştiği daha nice toplantılarda buluşmak dileği ile.
Kaybedecek bir şeyimiz olmadığı an kazanacak çok şeyimiz var…
Тхьэм ди бзэ къабзэу, ди хабзэ дахэу, ди лъэпкъ уарду игъэпсэу.
Дэ ди адыгэщ, Дызэкъуэтмэ дылъэщщ!
Къэнэн Умар - Kanen Ömer
nan
Къэнэн Умар Kanen Ömer