Baba Dostu

 

Bu hafta Uzunyayla önemli değerlerinden birini kaybetti. Şıgalığo Sami Uzunyayla Çerkes kültürü hakkında derin bilgi ve birikime sahip şahsiyetlerden biriydi. Ne yazık ki her böylesi bir kayıpla geçmişimizle bağımız daha çok kopuyor. Kendisinin Xabze, Uzunyayla tarihi ve Uzunyayla at yetiştiriciliği konusundaki anıları bile ayrı ayrı kaleme almayı gerektirecek değerdeydi.

Her ikisi de hayatlarını toplumumuza ve kurumlarımıza hizmet ile geçiren Birleşik Kafkas Dernekleri Federasyonu (BİRKAFFED) önceki Genel Başkanı Şığalığo Ata Katı’nın kardeşi ve yine Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) önceki Genel Başkanlarından Vacit Kadıoğlu’nun da babası olan değerli thamademiz Şığalığo Sami Kadıoğlu’ndan bizzat dinlediğim bu anılardan birisi; babasının askerdeyken artık veterinerlerin dahi hastalığı nedeniyle gözden çıkardığı cins bir atı, atalarından öğrendiği basit ve geleneksel bir yöntemle çabucak tedavi ederek herkesi hayrete düşürmesiydi. Yine Uzunyaylanın son Pşı’sı (prensi)  Hatukşugo ile ilgili anlattıkları ise bir çok kişiye ders olacak nitelikteydi.

Bu yıl iş yoğunluğundan bayram ziyaretini aksatmam nedeniyle, oğluna; “Neden gelmedi, aranız mı bozuk?” diyecek ve telefon açtıracak kadar baba dostluğuna ehemmiyet veren asil, vefalı, ince düşünceli ve nazikti. Çerkeslerin kadim cenaze merasiminde toplum adına taziye sunan thamadenin ayağını sürüyerek üç adımla öne çıkmasını sonra sol elini kaldırarak tazim ve taziyede bulunmasını bizzat ayağa kalkarak bana gösterecek kadar alçak gönüllüydü. Ne acı bir tesadüf ki vefatıyla bile bir başka kıymetli büyüğümüz Bıc Saim TUÇ tarafından geçmişi çok eskilere giden, artık unutulmaya yüz tutmuş  bu geleneksel Çerkes taziye merasiminin tekrarlanmasına ve hatırlanmasına vesile oldu. Hem Azzey’de (Pınarbaşı) hem Nart sitesinde komşum ve baba dostum, her daim güleryüzlü, tatlı dilli Şığalığo Sami amcama rahmet, kıymetli ailesine sabırlar diliyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Bu güzel insanın cenazesi vesilesiyle uzun zamandır dillendirmeyi düşündüğüm bir hususu da paylaşmak istedim. Bilindiği üzere Çerkesler çok sosyal bir toplum. En önemli törenleri de düğün ve cenazeleri. Her şeyin aynılaştığı, tatsızlaştığı, birbirinin kopyası milyonların içinde kalabalıklarda kaybolduğumuz modern dünyada, insanlar sembollere çok daha önem veriyor. Zira insanın kendini anlamlandırabilmesi için, bir yerlere tutunabilmesi zaruret. Oraya takılıp kalmamak kaydıyla, geçmişiyle bağ kuran, geçmişine tutunan insanın hayatını anlamlandırabilmesinin, hayattan keyif almasının, daha mümkün ve kolay olduğunu düşünüyorum.Yıllar önce gittiğim Ürdün’de Çerkeslerin ayrı bir Nart mezarlığı olduğunu gözlemlemiştim. Tüm insanlar aynıdır ve kimsenin cenazesi başkasının cenazesinden kıymetli değildir. Sonuçta toprağın altında hepimiz aynıyız. Ancak bu kendilerine has cenaze merasimlerini belli bir intizam içinde yerine getirmelerine imkan verdiği gibi aidiyet duygusunu da pekiştiriyor. Günümüz Türkiye’sinde her şeyin birbirine karıştığı düşünülecek olursa, ayrı bir mezarlık tahsisi unutulmaya yüz tutan bu gelenekleri yaşatacaktır.

Bunun yanı sıra Kafkasya da olduğu gibi cenazeye katılanların da hava durumu ve şartlar imkan verdiği ölçüde kalpak takmalarının, ayrı bir güzellik ve anlam katacağı düşüncesindeyim. Nihayetinde tüm bunlar vefat eden kişiye ailesine ve tüm topluma hürmetin bir ifadesidir. Tüm geçmişlerimize rahmet dileklerimle…

Cenazedeki Geleneksel taziye halkasının videosu için tıklayınız:

https://www.youtube.com/watch?v=cdVByhnxOKM&feature=youtu.be

p>
nan



Atila Doğan

Share