Uluslararası Geleneksel Gençlik Yaz Kampı 1-11 ağustos 2018 tarihleri arasında Kabardey-Balkar Cumhuriyetinin Başkenti Nalçik’te yapıldı. Türkiye’den katılacak 14-17 yaş grubundan 20 genç, Kafkas Dernekleri Federasyonu tarafından yapılan duyuruya yanıt verenler arasından seçilerek belirlendi.
Vize işlemlerinin ardından Türkiye’nin pek çok ilinden İstanbul’da buluşmak üzere yola çıkan gençlerin heyecanı günler öncesinden başlamıştı. İstanbul’da Havalimanında buluştuğumuzda kimi heyecandan adeta yerinde duramıyor, kimi ise ilk kez aileden ayrılmanın beraberinde getirdiği kaygının yanında merak edilen, büyüklerden hep duyulan bir masal ülkesine doğru yol almanın, öte yandan anadilini bilmemenin kaygısını taşıyordu. Bu kaygı, kısa sürede yerini adı konulamaz bir duyguya; kavuşmaya bırakacaktı.
Kabardey Balkar Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı, sivil toplum kuruluşları, Milletlerin İşleri Dairesi, Dünya Çerkes Birliği (DÇB) ve Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun işbirliği ile düzenlenen kampa Balıkesir, Eskişehir, Ankara, Antalya, Malatya, Sivas, Kayseri, İstanbul ve İzmir illerinden 20 gencimiz katıldı.
Kampın amacı; yukarıda da bahsettiğim gibi, büyüklerden hep dinlenen anavatanı, gençlerimizin yaşayarak görmesi ve tanımasıydı. Kampa İsrail ve Ürdün'ün yanı sıra Mezdeug (Stavropol Kray) bölgesinden de birçok genç katıldı.
Gençler arasında kısa sürede yakın dostluklar kuruldu. Dil engeli bir anda ortadan kalktı, gençler sanki doğduklarından beri birlikte oynuyor, birlikte eğleniyor, birlikte yaşıyor gibi muhabbet kurdular kendi aralarında.
Anadilde anlaşmakta zorlandılar elbette, bazen başka dilleri kullanarak, bazen teknolojiye başvurarak, çoğu zaman da aileden gelen kültürü birbirlerinde yakalamanın sıcaklığıyla hiç kopmayacağına inandığım bir iletişim kurmayı başardılar.
10 günlük kamp süresince hiç bilmeyenler alfabeyi, bazı temel kelime ve cümleleri öğrenirken, biraz bilenler pratiklerini geliştirdiler.
Masallardan duydukları, Elbruz (Oşhamafe), Şegem şelaleri, Mavi Göl gibi doğa harikalarının yanısıra, Adige köylerini ve Nalçik'in birbirinden güzel mekanlarını gezdiler.
Bu süreçte tarihimizi, geleneksel yaşam tarzımızı, çocuk ve gençlere özgü geleneksel eğlenceleri, gümüş işlemeciliği, kuyumculuk, tahta oymacılığı benzeri sanatlarımızı, tarihte kullanılan savaş enstrümanlarını, kıyafetlerimizi tanıma hatta bunların üretim aşamasını görme fırsatı yakaladılar.
Kısa da olsa bu süre içerisindeki deneyimlerinin kendi kimlikleri ile ilgili farkındalıklarını arttırdığı kesin. Bunu devam ettirmek ise kendilerinin ve ailelerinin yanı sıra kurumlarımızın da sorumluluğu...
Bu paha biçilmez imkanı sağlayan kurumlarımıza ve orada gençlerimizi hiç yalnız bırakmayan dost ve soydaşlarımıza, Adigabze Xase yönetici, üye ve gönüllülerine, Karden Restoranına, Leyla Cafe'ye, misafirperver tutumları ile bize rahat bir konaklama imkanı sağlayan Çayka Sanatoryumuna sonsuz teşekkürler.
Bu kampa kültürüne ve kimliğine sahip çıkma bilinci ile katılan gençlerimize ve onları destekleyerek, bize inanarak, güvenerek en kıymetlilerini kampa gönderen ailelerine hem kendi adıma hem de KAFFED adına sevgi ve saygılarımızı iletmek istiyorum.
KAFFED YÖNETİM KURULU ÜYESİ VE GRUP LİDERİ
BİLGE EKEN
nan
Kaffed