Dilinize hâkim olun, yarın olmayabiliriz.

[BASINDAN] Cumartesi günü Sakarya Üniversitesi, kongre merkezinde bir etkinlik düzenlendi. 

“Dünya Ana Dili Günü” nedeniyle yapılan etkinliğe Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, Prof. Dr. Ferhat Kentel ve yönetmen İsmet Arasan katıldı.

Yapılan etkinliğin ana teması, doğuştan tüm insanların kazandığı bir hak olan ana dillerimizin dünü, bugünü ve yarını olarak düşünülmüştü.

Sakarya Kafkas Kültür Derneğince düzenlenen etkinlikte farklı kültürlerden gelen Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşları olan insanların yaşadığı, Türkçemizle birlikte farklı, atalarından öğrendikleri “dillerin ve kültürlerin” yaşadıkları sorunlarının aşılmasıyla ilgili yapılması gerekenlerdi.

Her ne kadar konuya hâkim olanların bildiği sorunlar, yapılan söyleşi ve gösterilen belgeselde izleyicilerin dikkatine sunulsa da yapılan etkinlik önemliydi.  

Çünkü günümüz dünyasında insanların tüketim ve diğer “kutsallar-İnançlar” vs. “gizleyerek-kamufle edilerek, bilerek ya da bilmeyerek, kültür ve dil ekseninde “İngiliz ya da Arap” olmaya zorlandığı biliniyor ve görülüyor. 

En azından bizim yaşadığımız coğrafyada bu böyle. 

Son yıllarda daha da belirgin olan bu hakikat ve dayatmalarla karşı karşıyayız.

O nedenle, Sakarya Kafkas Kültür Derneği’nin, Sakarya Üniversitesi Kongre Merkezinde yapmış olduğu bu etkinlik, Ülkemizin ve ilimizin yaşayan diller ve kültürler adına çok değerlidir. 

Yapılan etkinliğin bir başka önemi ve değeri ise, ülkemizin kültürel anlamda ne kadarda zengin olduğunu yapılan sunumlarla Çerkezce ve Hemşince söylenen ezgilerle ortaya konmasıydı.  



6000 farklı dil!.



Yapılan araştırmalara göre dünyada 6000 ila 8000 arası dil konuşuluyormuş.

Bu dillerin yarısından fazlası korumasız olarak yeryüzünden hızla silinme, aynı araştırma sonuçlarına göre ilgisizlik ve şehirleşme gibi nedenlerle yok olma zamanını bekliyormuş. 

Tabi bu durumdan ülke olarak etkilenmemiz kaçınılmaz bir hakikat. 

Ülkede bazı araştırmalara göre 30 ila, 38 arası Türkçe dışında diller konuşuluyormuş.  Bu dillerin ve lehçelerin 18’i İlimiz Sakarya’da yaşam mücadelesi verdiği farklı kaynaklarca belirtiliyor. Belki de, bir dil ya da lehçe “kimse fark etmeden” şu an, bu topraklardan göçmek üzeredir.

Aynı,  SAÜ’de gösterilen belgeselde bu ilde yaşayan birçoğumuzun yeni fark ettiği ya da haberdar olduğu “Ubıhça” konuşan ve yaşayan dünyada bilinen son insan olan Tevfik Esenç’in Ekim 1992 yılında vefat etmesiyle bu topraklarda kaybolduğu gibi. 

Evet, inancım odur ki, baskın dillerin etkisinden kurtulamayan ve devlet güvencesi altına alınarak gerçek anlamda “araştırılarak geliştirilemeyen” programlarla desteklenmeyen ve öğretilmeyen tüm diller yok olma tehlikesi altındadır. Hatta yok oluyorlar.. 

Onları, Anadillerinizi ve kültürlerinizi ülkemiz topraklarında yaşatarak,  öğreterek ve gözünüz gibi koruyarak gelecek nesillere ulaştırmak bugün yaşayan herkesin insani sorumluluğundadır. 

Bu anlamda “ Sakarya Kafkas Kültür Derneği’nin” yaptığı gibi, yapılan tüm çalışmalar “ülkemizin kültürel hazinesine sahip çıkmak olduğunu” bilmeliyiz.

O nedenle; Ortak kültürümüzün pınarı “Türkçe’mizle birlikte Atalarınızdan öğrendiğiniz Anadilinize ve Kültürünüze, Ülkemiz kültürel zenginliği adına ” hâkim olunmalı, sahip çıkılmalı. Çünkü yarın olmayabiliriz. 
Yarın çok geç olabilir!. 

Şerif Sarı / Sakarya Yeni Haber

[ Kaynak: http://www.sakaryayenihaber.com/mobil/m-dilinize-h-kim-olun-yarin-olmayabiliriz-11109.html ]


nan



Kaffed

Share