Adıgey Cumhuriyeti 2000 yılında aldığı bir karar ile 28 Eylül'ü "Adıge Ulusal Kıyafet Günü" olarak belirlemiş, diğer cumhuriyetlerimizin de bu günü benimsemeleri ile bu gün Adıgeler tarafından Adiğe milli kıyafeti (Adiğe Faşe) günü olarak kutlanmaya başlamıştır.
Adiğe milli kıyafeti (Adiğe Faşe) bizim milli değerimizdir, onu muhafaza etmek ve her fırsatta kullanmak da bizim sorumluluğumuzdur.
Адыгьэ фащэр ди лъэпкъым и фащэщ, ар зэхьэныр дэ ди нарэщ, ди нэмысщ...
Ulusal Kıyafet Günümüz Kutlu Olsun
KAFKAS DERNEKLERİ FEDERASYONU
p>
"Elbise insanın sadece görüntüsünü tamamlayan bir unsur değil, onun imajını, karakterini ve ağırlığını yansıtır. Ve ulusal kıyafetler sadece bir elbise değildir. O halkı hakkında konuşur, halkının hayat algısı ve evrensel insanlık anlayışı hakkında, bilgi verir."span>span>
h3>
Çerkes ulusal elbisesi - Kafkasya'da standart form ve stil
Kuzey Kafkasya'da insanlar çok çeşitli formları olan elbiseler giyer, bu elbiseler renklerle ve çeşitli takılarla süslenmiş olurdu. Elbisenin detaylarından giyen kişiyi ve hangi halka ait olduğunu belirleyebilirsiniz. Adığelerin esas erkek kıyafetleri Çerkeska idi. O Rönesans döneminde ortaya çıkmıştır. "Çerkeska" adı Adığelere takılan “Çerkes” adından türetilmiştir - XIX yüzyılda Rusya’da kostüm olarak kullanılmıştır. Adığe dilinde adı, kumaşının yapıldığı “yün”= "tsy" sesiyle söylenir. Çerkeska evde dokunmuş kumaştan dikilirdi. Bu kumaş parlak olmazdı, özel olarak seçilen bir ya da iki renkten oluşurdu veya üçüncü bir renk eklenirdi. Kumaşlar çoğunlukla doğal yün renklerinde kahverengi, siyah, gri, - nadiren koyu kırmızı, kızıl kahverengi renklerinde olurdu.
Adığeler kostümlerini büyük bir özenle, kullanım amacına tam uygun, gösterişli, ancak gereksiz ayrıntılarla aşırılığa kaçmadan dikerlerdi. İlk defa Çerkesler 10-12 yaş veya üzerindeki gençlere bu kostümü dikmişlerdir. Bu kıyafeti giymek çocukluktan yetişkinliğe geçişin bir işaretiydi. Çerkeska, bedenin üst kısmında omuzdan bele kadar vücuda oturur, belden aşağıya etekleri özel bir kesimle inerdi. Çerkeska’nın iyi dikilmiş olması, vücudu bir eldiven gibi sarması itibarlı bir kimliği gösterirdi. Bir Çerkes için kostüm, insan figürünün mükemmel görüntüsünü yansıtır. Bir Çerkes vücudunun ideal orantılarda olması, sırtüstü yatıyorken yetişkin bir kedinin onun bel altından geçebiliyor olması şeklinde tarif edilirdi. Elbisenin şekli, geniş omuzları, çekik bir karnı ile atletik vücudu belirginleştirir, asaleti vurgulardı.
Çerkesler yalnız yaşlılıklarında veya kendi köyünde olduklarında eski kıyafetlerini giyerdi. Boy, renk ve aksesuarlara, gömleklere özel bir önem verildi. Bu detaylara bakarak sahibi hakkında çok şey anlaşılırdı. Onu giymenin katı kuralları vardır. Giyim, bir anlamda bir sosyal düzenleyicidir. Örneğin, beyaz gömlek çok nadirdir, asiller tarafından giyilebilir. Ayrıca Çerkeska’nın giyim tarzı da çok önemliydi. Kıyafet düğmelenmiş olarak giyilir, bel kısmını üzerinde bir kamanın, bazen kılıç ve tabancanın asılı olduğu ince bir deri kemer bağlanır. Elbisenin en göz alıcı parçası göğüs kısmı olurdu. Bu bölüm içinde silahların barut ve mermilerinin olduğu kapsül şeklindeki fişekliklerin sokulu olduğu dikey cep bölmelerinden oluşurdu.
Zamanla, Çerkeska Kafkasya'nın en popüler kostümü oldu. XIX yüzyılın 40'lı yıllarında bu giyim Kafkasya'da askeri Kazak birliklerinin resmi elbisesi olarak kabul edilmiştir. Terek, Kuban ve Don Kazakları Çerkes kostümü yanında ,Çerkes atlarını, at sürme stillerini ve silah kuşanma şekillerini tamamen benimsemişlerdir. Çerkeska bir giysi olmanın ötesinde, güçlü, onurlu ve cesur savaşçı imajı olmuştur. Savaşçı için en önemli şey kendi ismiydi ve ismi uğruna ölmek için de hazırdı. Rus imparatorlar arasında, Çerkeska’yı Çar II. Nicholas giymiştir.
Kadın kıyafetleri ise zarif hatlarıyla ve detaylarıyla farklı Çerkes güzelliğini yansıtır.
Çerkesler her zaman ince uzun beden yapıları ve ince belli olarak bilinmektedir. Kızların bedenlerinin narinliğini geleneksel kadın giysileri “Say” tanıtmıştır. Kıyafet uzun kesimli elbise üzerine bir gömlek ya da kısa bir kaftandan oluşuyordu. Elbiseler genel olarak kadife, ipek ya da kalın kumaşlardan dikilir. Elbisenin ön kısmı boydan boya tek kesimden yapılır. “ Say” her zaman altın nakış deseni ile süslenir, elbise üzerine geleneksel süslerle bezenmiş gümüş ya da altın kemer takılırdı.
Kadın kıyafetlerinin en ilginç parçası ahşap ayakkabı “pkhe tsuake” idi. Üst sınıf kadınların giydiği bu benzersiz ayakkabının yüksekliği 12 cm’ye ulaştı. Ayakkabılar kadife kaplı, fildişi, gümüş ve altın takılar ile bezeli olurdu. İşin tuhafı, bu en eski Çerkes kadın ayakkabısı, XIX yüzyıla kadar kullanıldı. Bu tasarım ayakkabılar sayesinde genç kızlar görsel olarak dik ve gergin duruşla, küçük adımlarla yürür, yavaş ve asil tavırlarla görgü ve zarafetini yansıtırdı. Aynı zamanda bu tavırlar genç kızın kararlılık ve kendine güven duygusunu ifade ederdi. Tahta ayakkabılar düğün giysisi olarak gelin kıyafetlerinin vazgeçilmez parçası oldu. Giysilerin her parçası giyim amacından fazla anlam taşımıştır.
Elbise insanın sadece görüntüsünü tamamlayan bir unsur değil, onun imajını, karakterini ve ağırlığını yansıtır. Ve ulusal kıyafetler sadece bir elbise değildir. O halkı hakkında konuşur, halkının hayat algısı ve evrensel insanlık anlayışı hakkında, bilgi verir.
Nafiset SHALAHOVA
NART Dergisi
{gallery}/haber/federasyon/2017/kiyafet{/gallery}
nan
Kaffed