Balıkesir Adige-Çerkes Kültür Derneği tarafından ana dilde eğitim hakkında açıklama yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından iki ayrı müfredatın ve iki ayrı alfabenin onaylanmış olduğu dile getirilen açıklamada “İçine düşürüldüğümüz durum; Osmanlıcayı latin harflerle öğretmeye benzer bir durumdur.” denilerek bunun kabul edilemez olduğu ifade edildi.
Balıkesir Adige-Çerkes Kültür Derneği ana dilde eğitim hakkında açıklama yapıldı. Dernek binası önünde yapılan açıklamayı Dernek Başkanı Erhan Savkaf yönetim üyeleri eşliğinde gerçekleştirdi. Açıklama, ana dilde eğitim için iki ayrı alfabe ve müfredat olduğunu eleştirirken şu ifadelere yer verildi:
“MEB Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokullarında Çerkesce (Adige) seçmeli ders eğitiminde uygulanmakta olan müfredat, anavatanımız Kafkasya’da 80 yıldır kullanılan resmi kiril alfabe ile hazırlanmıştır. Kafkas Dernekleri Federasyonu tarafından hazırlanan bu müfredat, 7 Eylül 2012 tarihinde 153 sayıyla Talim Terbiye Kurulu tarafından kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Bu uygulama başarıyla devam ederken Adige Dil Derneği tarafından latin harflerle hazırlanmış ikinci bir müfredat, 27 Şubat 2015 tarihinde Bakan tarafından imzalanarak ve Tebliğler Dergisinin Nisan sayısında yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı müfredat uygulamalarında her dersin tek müfredatı ve tek alfabesi vardır. Ancak bugün bakanlık tarihinde bir ilk yaşanmış ve ortaokullardaki Çerkes (Adige) dili seçmeli dersinin iki ayrı müfredatı ve iki ayrı alfabesi olmuştur. Bu durum Milli Eğitim Bakanlığının “eğitim programı tekniklerine” aykırıdır.
Bu durum şimdiye dek özenle korunan “müfredatta birlik ilkesine” aykırıdır.
Uzmanların verdiği bilgiye göre; bu müfredatın kabul edilmesi yürütmeye aykırıdır ve hukuki açıdan dava konusudur. Dünya üzerinde konuşulan her bir dilin farklı harf ve sembollerle hazırlanmış resmi alfabeleri vardır. Bir milletin resmi dili, gerek yasal açıdan gerekse dilbilimsel açıdan kendi resmi alfabesi ile öğretilmelidir. Hali hazırda kullanılan müfredat resmi kiril alfabe ile hazırlanmıştır. Bakanlık tarafından yeni kabul edilen müfredat ise latin harflerle hazırlanmıştır. Latin alfabe müfredatının kabul edilmesi bakanlığın isminin başındaki “Milli” ifadesine dahi aykırıdır. Mecbur bırakıldığımız durum; Bulgaristan veya Yunanistan’da yaşayan Türkleri Türkçeyi resmi latin alfabesi yerine, kiril alfabesi veya Yunan alfabesi ile öğrenmeye zorlamak ile benzer bir durumdur. İçine düşürüldüğümüz durum; Osmanlıcayı latin harflerle öğretmeye benzer bir durumdur. Buradan Milli Eğitim yetkililerine soruyoruz;
Sadece belki daha kolay öğretilir diye, Osmanlıca dersi için latin harflerle hazırlanmış müfredatı kabul eder misiniz? Sadece öğrencilerin bildiği harflerdir diyerek, Arapçanın öğretiminde Latin harflerle hazırlanmış bir müfredatı kabul eder misiniz? Resmi alfabesinden farklı olan bir alfabe ile dili öğretmeye çalışmak, o dile dolayısıyla o dilin sahibi olan millete yapılan bir saygısızlık değil midir?”
Yapılan açıklamanın devamında iki müfredatın maddi yönden de eğitim açısından da yük oluşturacağı ifade edilirken “Anadilimizin resmi alfabesinden farklı bir alfabeyle öğretilmesi, öğrencileri anadillerini doğru öğrenme hakkından mahrum bırakacaktır.
Ve yine bu öğrencileri, bugüne kadar anavatanımızda resmi alfabeyle üretilmiş zengin edebiyat ve eğitim materyallerini kullanmaktan mahrum bırakacaktır. Latin harflerle müfredat seçmeli Adige dili eğitimine vurulmuş bir darbedir. Latin harflerle müfredat seçmeli Adige dili eğitimine yapılmış bir sabotajdır.
Milli Eğitim Bakanlığını kararlarını geri çekmeye ve müfredatın uygulamasını iptal etmeye çağırıyoruz.” ifadeleri yer aldı. İkinci müfredatın iptal edilmesi için takiplerin yapıldığı ve gerekirse hukuki yollara da başvurulacağının altı çizilerek açıklama sonlandırıldı.
Kaynak: Balıkesir Ekspres Gazetesi
p>nan
Kaffed