---------------
Şair, araştırmacı, tiyatrocu, yazar, dilbilimci, eğitmen, gazeteci ve halk önderi Dırmit Gulya, yaşadığı tüm zorluklara rağmen hayatını halkına hizmete adadı. Onun için bugün Gulya ismi Abhazya'da kutsal bir isim gibi anılmaktadır.
--------------------
Bir büyüğümüz; "Yüzölçümü ve nüfus itibarıyla Abhazya küçük bir ülke; ancak yetiştirdiği kahramanlar bakımından zengin ve büyük bir ülke" der.
-----------------------
Bu anlamda baktığımız zaman, Dırmit Gulya Abhazya'nın kültürel anlamda en büyük kahramanıdır. Peki nedir Gulya'yı kahraman yapan? Bunu anlamak için Gulya'nın yaşadığı dönemi iyi tahlil etmek ve yaptıklarına bakmak gerekir.
1874-1960 tarihleri arasında yaşayan Gulya, daha 4 yaşında iken, ülkesi henüz 1864 Büyük Çerkes Sürgünü'nün acılarını saramamışken, ailesiyle birlikte 1877-78 sürgününü yaşamıştır.
Daha sonra 1905-1906 yıllarında Rusya'da birinci halk ayaklanmasını, Bolşevik-Menşevik mücadelesini, 1917 ekim devrimini, (devrim ancak 3, 5 sene sonra Abhazya'da hakimiyet kurabilmiş) ve arkasından gelen büyük kıtlık dönemlerini, 1930 -1940 yıllarındaki faşist Stalin ve Beriya döne-mini (okulların kapatılıp, yetişmiş insanların öldü-rülüp, kaybedildiği yıllar) ve 1944 İkinci Dünya savaşı dönemlerini yaşamıştır Dırmit Gulya. Hayatın zorlukları içerisinde kendisinden küçük iki kardeşini, anne, baba ve babaannesini kaybetmiş, 2. Dünya savaşına da biricik oğlunu vermiştir.
Görüldüğü gibi her 5-10 yıl arası büyük acılar, felaketler yaşayan Gulya, henüz 17 yaşındayken Abhazca alfabeyi hazırlayıp, köy köy dolaşarak halkını eğitme, aydınlatma görevini üstlenmiştir. Şair, araştırmacı, tiyatrocu, yazar, dilbilimci, eğitmen, gazeteci, halk önderi Gulya, anadille yayınlanan "Apsnı" gazetesini çıkarmış, Apsuva tarihi, Abhaz-ya'nın sınırları ve coğrafyası, ana dilde eğitim ve okulların önemi, Apsuva edebiyatı masal şiir ve destanları, Apsuva tiyatrosu, kümes hayvancılığı hastalıkları ve tedavileri, hayvancılık ve hayvanlarda gebelik süreleri, tarım ve gübre, tarım ve sulama, ulaşım, bir yıl, aylar uzun ve kısa günler, hava durumu ve tahmini, salgın hastalıklar ve korunma yolları gibi muhtelif konularda 260’dan fazla yazısı ve araştırması vardır. Rusça ve Gürcüceyi iyi dere-cede bilen Gulya'nın Gürcü, Rus ve Oset yazarların yapıtlarını da Abhazca'ya kazandırdığı birçok çevirisi mevcuttur.
Abhaz dili ve edebiyatının temelini atan Gulya, çok zor bir dönemde, ana dilini, kültürünü ve halkını, aydınlık geleceğe taşımak için hiçbir fedakârlıktan kaçmamıştır. 7 Nisan 1960 yılında kaybettiğimiz bu büyük insanın mezarı Sohum'un orta yerindedir. Kendisine verilen birçok devlet şeref madalyasının yanında, Tiflis'teki Bilimler Akademisi'nin Abhaz Dili Edebiyatı ve Tarih Enstitüsü'ne, Abhazya Devlet Müzesi’ne, Sohum'daki bir liseye, Tamş köyündeki bir okula ve Sovyet gemilerinden birine ismi verilmiş, evi de müze olarak açılmıştır. Bütün eserlerini toplayan bir kitaplık inşa edilmiş, Sohum'da gömülü olduğu yere de büstü dikilmiştir.
Kişinin mensup olduğu halkını karanlıklardan kurtarıp, aydınlatması başka bir iştir. Bunu yapabilmek için, milli duygularının çok kuvvetli ve halkına olan inancının tam olması gerekir. Gulya, hayatının tamamını vatanı ve halkına hizmete ayırdı. Onun için bugün Gulya ismi Abhazya'da kutsal bir isim gibi anılmaktadır.
Ruhu şad olsun.
CANIM YURDUM
Benim tatlı, canım yurdum,
Ne var? Ne oldu?
Ne arıyorsun? Bir şeyini mi kaybettin?
Neden böyle üzgünsün?!
Karşıya gidenleri mi dert ediyorsun?
Yoksa denizin ötesindekiler için mi kaygılısın?
Işığım, canım yurdum!
Neden böyle üzgünsün?
Okuma-yazmam yok diye mi utanıyorsun?
Yoksa başka bir şeye mi içerliyorsun?
Işığım, canım yurdum!
Neden böyle üzgünsün?
D.GULYA,1920
AHOCBA İRFAN OKUYUCU
NART DERGİSİ 66. SAYI
nan
Kaffed