Suriye Çerkeslerinin Abhazya'ya dönmesini kolaylaştırmak amacıyla vatandaşlık hakkının tanınması için başlatılan kampanyada toplanan imzalar Abhazya Parlamentosu Başkanı Valeri Bganba'ya teslim edildi. Konuyla ilgili olarak Aydgılara Aamta sitesinde yer alan haberi okuyucularımızın bilgisine sunuyoruz:
p>Suriye'de yaşanan iç savaş sonucu Adigey, Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes cumhuriyetlerine dönmek isteyip, bürokratik zorluklar ve engeller sebebiyle dönüşü engellenen Çerkes kardeşlerimizin Abhazya'ya kabulü ve Suriye'den dönen Abaza -veya ailesinde Abaza bağı olan- geridönüşçülerin sahip oldukları haklara sahip olabilmeleri için Abhazya Devlet Başkanı Aleksandr Ankuab ve Abhazya Parlamentosuna yönelik bir mektupla yürüttüğümüz imza kampanyası sona ermiştir.
Toplam kırk gün süren kampanyamızın sonunda yüzde doksanı ıslak imza olmak üzere Abaza ve Ubıhlardan 7000 imza toplanırken, 32 örgütlenmemiz de bu kampanyaya desteğini açıkladı. İmzaları muhataplarına ulaştırmak üzere görevli olan Selçuk Sımsım ve Murat Atrışba 29.01.2012 - 04.02.2013 tarihleri arasında Abhazya’da çeşitli görüşmeler yaptılar ve en nihayetinde imza klasörünü Parlamento Başkanı Valeri Bganba'ya teslim ettiler.
Bir haftalık süreçte öncelikle, Suriyelilerin adaptasyonları (rehberlik, iş bulma, sosyal ihtiyaçlar vs.) konusunda da faaliyet gösteren Türkiyeli, Suriyeli, Abhazyalı ve Ürdünlü soydaşlarımızla fikir teatisinde bulunuldu ve kampanya ayrıntısıyla anlatıldı.
Daha sonrasında Eylül 2012'de Sohum'da düzenlenen mitingde “Abhazya’nın özgürlüğü için ölen Adıgelerin anısına saygı gereği, halkımızın ortak tarihsel kaderine bağlı olarak herhangi bir gecikme yaratılmadan vatandaşlık hakları verilmelidir. Bu eylemle Çerkes dünyası ile kardeşlik ilişkilerinin doğrulanması sağlanacaktır” şeklinde açıklamada bulunan Ахьаца (Ahatsa) hareketi üyesi ve milletvekili Ahra Bjanya ile görüşüldü ve devamında Abhazya'da aktif faaliyet gösteren gençlerden ve gazilerden bir grupla tekrar bir araya gelindi. Türkiye'ye dönüşümüzün ardından bu konunun takipçisi olacaklarını dile getiren kardeşlerimiz, dönüşçü Çerkes soydaşlarımızla ilgili kendilerine ulaştırılacak bilgiler ve pasaport örnekleriyle kamuoyu ve parlamento nezdinde her türlü girişime gönüllü olduklarını belirttiler.
Ardından Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Çirikba ile makamında 3 saati aşkın süren görüşmede mevcut durum değerlendirildi ve isteyen Çerkeslerin Abhazya'ya dönüşünün önünde bir engel olmadığı, gelip evlerini alarak/kiralayarak yerleşebilecekleri, çalışabilecekleri belirtilirken, geri dönüşle ilgili kanunlar sebebiyle devletin hazırladığı yardım programına (barınma, temel ihtiyaçlar, vatandaşlık hakları, maddi yardım vs.) sadece Abaza ve Ubıhların ya da ailesinde (eşi, hanımı vs...) Abaza veya Ubıh olanların dahil olduğunu belirttiler. Bununla beraber bir komisyon tarafından onaylanan vatandaşlık taleplerinde, başvuruda bulunan Çerkeslerin öncelikli olarak değerlendirilip, işlemlerinin diğer uluslara göre daha hızlı sonuçlandırıldığını da eklediler.
Dışişleri Bakanı ile olan görüşmeden sonra Milli Güvenlik Sekreteri Stanislav Lakoba ile yapılan görüşmede Lakoba, talebin haklı bir talep olduğunu ve kendisi karar merci olmamakla beraber konunun gündeme getirildiği her yerde destekçisi olacağını belirtti.
Yine parlamentoda milletvekili olarak bulunan Valeri Kvarçiya ile görüşüldü ve kendisi aracılığıyla aynı gün içerisinde Parlamento Başkanı Valeri Bganba ile görüşülerek imzalar teslim edildi. Kendisi bu konuyu gündeme getireceğini, diasporadan 7000 imzanın toplanmış olmasının öneminin büyük olduğunu, bu konuyu Abhazya'da takip edenlerin de varlığını bildiğini ve konunun mutlaka Devlet Başkanı'na ulaştırılacağını, kendisinin de zaten konudan haberdar olduğunu belirtti.
Yapılan tüm görüşmelerde, diasporada Suriyelilerle ilgili yapılan çalışmalar anlatıldı ve diasporanın bugün 1000'e yakın Suriyeli soydaşımıza sahip çıktığını, bu konuda iki organizasyonun olduğunu söyledik. Sadece bu kadarla kalınmadığını, yine Suriyeliler gibi yakın zamana dek devletin aktif destek ve yardımının olmadığı 1000'i aşkın Çeçen sığınmacıya da yine diaspora tarafından yardımcı olunduğunu dile getirdik. Son süreçte Suriyeli kardeşlerimizin gelişleri ve yaşanan süreçle ilgili örnek olaylar anlatılarak yapılan özverili, fedakârca ve örgütlü çalışmanın boyutlarını gözler önüne serdik.
Bugün Abhazya'da 170 Suriyeli kardeşimizden çalışabilecek olup da çalışmayan kimsenin olmadığını, tüm bu kişilere Apsadgilah (Аԥсадгьыл ахь - Vatana Doğru) organizasyonu tarafından iş bulunduğunu, iş temin edilen ailelere maddi yardımın -olması gerektiği gibi- kesildiğini hatırlatılarak, Türkiye'ye sığınan ve Adige cumhuriyetlerine de dönemeyen kardeşlerimizin seneler de geçse hala yardıma muhtaç, kendi ayakları üzerinde duramayan aileler olarak kalmaya mahkûm olacağı anlatıldı. Daha uygun şartlarda Adige cumhuriyetlerine geçmek isteyenler için de, bunun Maraş'tan, Konya'dan değil, Sohum'dan olmasının da büyük bir fark taşıdığını belirttik. Yine diyaloglarda geçen bu taleplerin neden Kafkasya'daki cumhuriyetlere ve RF'na yöneltilmediği konusundaki sözlere de tüm dünyada yapılan eylemler, çağrılar, yazılan mektup ve dilekleri örnek göstererek, bunların defalarca yapıldığını ama ilk kez bu kampanya ile Kafkasya'daki cumhuriyetlerle kıyaslanmayacak pozisyonda olan Abhazya Devleti'ne yönelik olduğunu belirttik.
Sürecin devam ettiğini ve takipçisi olacağımızı duyurur, tarihi hafızamızın ve güçlü kardeşlik bağlarımızın gereği olarak her adımda maddi-manevi imkânlarını bu kampanyaya sunan kardeşlerimize, büyüklerimize saygılarımızı sunarız.
Tekrar hatırlatıyoruz ki, bu bir savaş halidir ve Çerkesliğimizin, Abazalığımızın, Kafkasyalılığımızın gerektirdiği şekilde kardeşlerimizin yanında olmak, her Abazayım, her Çerkesim diyen için namus ve şeref borcudur.
Kaynak: www.aydgilaraaamta.org
p>
nan
Kaffed