Suriye’deki Soydaşlarımızın Durumu Moskova’da Görüşüldü

 

Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki Rusya soydaşlarının durumu ve anavatanlarına geri dönüş sorunu, Sivil Toplum Odası'nın organizasyonu ile 29 Mayıs 2012 tarihinde Moskova’da yapılan toplantıda gündeme getirildi.

Bölge Cumhuriyet yetkilileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve devlet organlarından yetkili kişilerin de katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda belirlenen sorunların nasıl çözüleceği konusunda gündem oluşturularak devlet ile sivil kuruluşların nasıl işbirliği yapabileceği üzerinde tartışıldı.

Kabardey’den toplantıya, Moskova’da bulunan Senatör Kajer Albert, Bakan Paştı Boris ve Perit Derneği yetkilisi Hağajey Beslen katıldılar.

Toplantıyı: “Rusya Kafkas Halkları Kongresi” temsilcisi Prof. Paskaçev Aslambek, “Çokuluslu Rusya Klübü” Başkanı Sokolov Aleksandr ve gazeteci- 1.TV kanalı “Toplumsal iletişimi geliştirme –Kafkasya yurttaşlık enstitüsü çalışma gurubu” sorumlusu Şevçenko Maksim idare ettiler.

Yerel yönetim temsilcileri, milletvekilleri, medya ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri gibi otuz kadar kişinin katıldığı toplantıda, KBC Senatörü, Suriye Arap Cumhuriyeti Federal Danışma Kurulu Delegasyonu Başkanı Kajer Albert, Bölgesel sivil toplum kuruluşu “Adığe Xase Çerkes Parlamentosu” temsilcisi Bogus Adem, Sivil toplum kuruluşu Perit Xase temsilcisi Hağajey Beslen ve Adıgey Adığe Xase DÇB temsilcisi Çermit Mugdin konuyla ilgili sunumlar yaptılar.

Toplantı özellikle, KBC Senatörü Kajer Albert ile Perit Xase temsilcisi Hağajey Beslen’in konuya hakimiyetleri nedeniyle yapmış oldukları sunum ekseninde şekillendi.

Toplantı hakkında Hağajey Beslen şunları söyledi: "Konu ile ilgili bilgilendirme yapılmış olması ve konunun gündemde tutulması açısından toplantının verimli geçtiğini söyleyebiliriz. Kafkasya’nın değişik bölgelerinden gelen katılımcılar, birbirimizle daha önce konu hakkında bir paylaşımda bulunmadığımız halde, sorunu ortaya koyuş şeklimiz ve çözüm önerilerimiz birbiriyle örtüştüğü için olumlu bir intiba uyandı. Moskova bu konuda mutlaka yardımcı olmalı fikri açıkça hepimiz tarafından ifade edildi. Diğer katılımcılardan, şu anda Adığeler Suriye’de çok zor durumda değiller diyenler de, Rusça öğrenmek zorundalar diyenler de, KBC ve Adıgey bu konuya ne kadar hazırsınız diye soranlar da oldu. Biz de durumu kendilerine aktardık ve belge (vize-oturum) hazırlanması konusunda mutlaka destek istediğimizi, şu anda talepleri karşılayabildiğimizi ancak başvuru yoğunluğu arttığında hazırlıklı olmamız gerektiğini ifade ettik. KBC’de, bu konuda devletin sivil kurumlarla yapmış olduğu işbirliği ile Suriye’den gelen/ gelecek soydaşların işlemlerinin organizasyonu konusu genel olarak RF için iyi bir örnek ve tecrübe olduğunu vurguladık. Bu örnek çalışmadan hareketle organize olunabileceği ifade edildi.

Soydaş yasası ile ilgili olarak benim anlattığım sorunlara karşılık bir katılımcı: Bu yasanın 2006 yılından beri yürürlükte olduğunu ancak KBC ve AC ‘nin kendi iradeleri ile programdan çıktıklarını belirtti. Ben de tekrar, bu yasada öngörülen programın işleyişinin bizim bölgelerimize uymadığını yani demografik ve işgücü açığı sorunu olan bölgelere yönelik olduğunu, bizim cumhuriyetlerimiz program kapsamından çıkmamış olsalar dahi yukarıdaki nedenlerle zaten çıkartılacaklarını vurguladım.

Ayrıca Federal Göçmen Bürosu ile bizim bir sorunumuz olmadığını, asıl sorunun yönetimin sadece Rusları soydaş olarak benimsemesinin kabul edilemez olduğunu ifade ettik.

Bu toplantı sonunda bizim önerimizle, konu üzerinde çalışacak acilen bir çalışma gurubu oluşturulması fikri kabul gördü ve bu konuda bir plan yapıldı."

Haber: Kıp Gupse Altınışık / Nalçik - KBC

p>

*********************

p>

 

Hağajey Beslen’in Sunumu:

p>

Bayanlar ve Baylar,

p>

Suriye Arap Cumhuriyeti’nde bulunan Rusya soydaşlarının durumu ve onların geri dönüş sorunları ile ilgili olarak aşağıdakileri vurgulamak isterim.

p>

Suriye’de yaşayan soydaşların birçoğu 19. yy’ın ikinci yarısında anavatanlarını terk etmek zorunda kalan Çerkeslerin torunlarıdır. Onlar atalarının yaşamış olduğu şimdiki Rusya’nın Kuzey Kafkasya bölgesini tarihi anavatanları olarak kabul ediyorlar.

p>

Rusya soydaşlarının geri dönmelerini sağlayan federal programlar, genel olarak demografik problemleri olan, Rusya Federasyonu’nun bazı bölgelerine yurtdışından soydaşların gelmelerini sağlayarak, nüfusun azalmasını önlemeye yöneliktir. Kuzey Kafkasya bölgeleri demografik problemleri olmayan bölgelerdir ve bu programın şartlarına göre bizim soydaşlarımız tarihi anavatanlarına dönememektedirler. Bununla birlikte bu federal programda; Rusya kültürüne sahip ve Rusçayı bilen, Rusya ile bağlarının kopmasını istemeyen soydaşların, adaptasyonunun daha başarılı olacağı ve girdikleri toplumun sosyal ilişkiler sistemine pozitif uyumlarının daha hızlı gerçekleşeceği vurgulanmaktadır.

p>

«Rusya Federasyonu’nun yurtdışındaki soydaşları hakkındaki resmi politikası federal yasasına» göre soydaş olarak kabul edilenler, sadece yurtdışında yaşayan Ruslar değil, Rusya Federasyonu’nun yerli halklarının bireyleri de olduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum.

p>

Soydaşların anavatanlarına dönmelerini sağlayan federal program hakkında şöyle bir yorum yapılabilir: Burada vurgulanan sadece Rus kökenli soydaşlardır ve bana göre bu federal program, Rus kökenli olmayanlara karşı ayrımcı (milliyetçi) bir karakter taşımaktadır. «Rusya Federasyonu’nun yurtdışındaki soydaşları hakkındaki resmi politikası federal yasasının» öngördüğü amaçlara ulaşılması ve sorunların çözümlenmesi için tam olarak fırsat tanımamaktadır.

p>

Bundan dolayı, ülke yönetiminin, sadece Rus kökenli soydaşların ve demografik sorunları olan bölgelerin problemlerini çözmekle kalmadan, diğer, Rusya Federasyonu’nun yerli halklarına mensup soydaşlarına da dikkat etmek gerektiğini söylemek istiyorum.

p>

Adığelerin, yani bugünkü, Kabardey, Adığe, Çerkeslerin, geri dönüş (repatriasyon) sorunu 1990’lı yıllardan beri Kabardey-Balkar ve Adıgey Cumhuriyetleri’nin yasa yapıcı organları tarafından görüşülmektedir.

p>

Rus-Kafkas savaşlarında Adığe ulusunun topluca yok edilmesi ve kalanların da Osmanlı İmparatorluğu’na sürülmesinin, insanlığa karşı işlenen ağır bir suç ve soykırım olarak kabul edilerek; KBSSC Yüksek Danışma organı (07.02.1992) ile Devlet Danışma Kurulu Adıgey Cumhuriyeti Xase’sinin (29.04.1996), Rusya Federasyonu Duma’sının Yüksek Danışma Organı’na, Rus-Kafkas savaşları sırasında Adığe (Çerkes) halkına yapılan soykırımın kabul edilmesi ve yurtdışında yaşayan soydaşlarımıza çifte vatandaşlık verilmesi için başvurmuşlardı.

p>

1994 yılı Mayıs ayında, Rus-Kafkas savaşlarının sona ermesinin 130.yıl dönümünde, Rusya Federasyonu devlet başkanı B.N.Yeltsin, Kafkas halklarına hitaben yapmış olduğu konuşmada: “…içinde bulunduğumuz zaman Rusya’da hukukun üstünlüğünü inşa etme ve insani değerlere öncelik tanıma zamanıdır. Rus-Kafkas savaşlarında Çerkesler cesurca savaşarak, yalnızca vatanlarını korumak için değil, millet olarak var olabilmek için mücadele etmişlerdir. Ancak 18.ve 19. yüzyıllarda meydana gelen trajik olaylar bizim tarafımızdan doğru değerlendirilememiş ve Adığe repatriyantların vatanlarına geri dönmeleri konusuna gereken önem verilmemiştir.” diyerek, Çerkeslerin bağımsızlık ve özgürlük için verdikleri savaşta haklı olduklarını kabul etmiştir.

p>

Bugünkü sorun sadece tüm soydaşlarımızın geri dönüş sorunu değildir. Savaş koşullarında bulunan Suriye’deki soydaşlarımız kendi olanaklarıyla dönebilecek durumda olmadıklarından; RF’na giriş ve oturum izni için gereken resmi belgelerin hem hazırlanması işlemlerinde hem de bu işlemler için yapılacak ödemelerde maddi yetersizlik sorunları yaşamaktadırlar. Bu sorunlar nedeniyle de anavatanlarına gelememektedirler.

p>

Bununla birlikte, Kuzey Kafkasya’ya özellikle de Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’ne Suriye’den gelen soydaşlarımızın sayısının arttığına dikkatinizi çekmek istiyorum. Bugün Suriye’den anavatanına (Kabardey-Balkar’a) dönen Kafkas kökenli insan sayısı 120’yi geçmiştir. Bunların birçoğu KBC sanatoryumlarında özel yardımlar sayesinde yaşamaktadırlar. Kabardey-Balkar Cumhuriyeti de diğer birçok Kuzey Kafkasya cumhuriyeti gibi sübvanse edilmekte olduğundan, federal destek olmaksızın bu insanların gelerek yerleşmelerini sağlayamaz. Suriye’de birçok soydaşımız Rusya devletinden federal ve bölgesel seviyede yardım beklemektedir.

p>

Yukarıda anlatılanlara dayanarak bu sorunun çözümlenmesi için, RF Dışişleri Bakanlığı, Göçmen Bürosu, Afet Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri yetkilileri ve konu ile ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan bir “çalışma grubu” oluşturularak ifade etmiş olduğumuz sorunların acilen çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bununla birlikte, soydaşlarımızın RF’ye giriş vizesi, geçici oturum, oturum ve vatandaşlık başvurusu gibi belgelerin temininde karşılaştıkları sorunları anlatmak istiyorum.

p>

KBC “Perit Toplum Derneği” ve DÇB, RF’nu geçici oturum, oturum ve vatandaşlık başvuruları için gereken belgelerin temininde sürekli sorunlarla karşılaşmaktadırlar.

p>

«Yabancı uyruklu vatandaşların yasal hakları hakkındaki» yasaya göre, soydaşların işlemleri, diğer yabancı uyruklularla aynı statüde işleme tabi tutulmaktadır. Yani herhangi bir pozitif ayrımcılık yapılmamaktadır. Bu nedenle, RF Sivil Toplum Odasının, Devlet Duma’sında bu konuyu gündeme getirerek mevcut yasada pozitif ayrımcılık yönünde değişiklik yapılmasını önermesini beklemekteyiz.

p>

Her şeyden önce, yurtdışında yaşayan ve anavatanına dönmek isteyen soydaşlarımıza “soydaş statüsü” verilmesini ve aşağıdakilerin de dikkate alınmasını talep ediyoruz:

p>

RF sınırları içinde yaşayan yabancı uyruklu vatandaşların yasal hakları konusundaki 25 Temmuz 2002 tarihli, 115-F3 nolu Federal yasaya bağlı olarak, Federal uygulayıcı kurumları temsil eden yerel Göçmen Büroları, yabancı uyruklu vatandaşların dilekçelerini 6 aya kadar inceleyebilmektedirler. Ancak şahıs vizesinin (özel kişinin davetiyesi ile verilen ) süresi 3 aydır, çok giriş-çıkışlı çalışma vizesinin süresi ( tüzel kişinin davetiyesi ile verilen) 1 yıldır. Yabancı uyruklu vatandaşların RF içinde kalış süreleri her bir 180 günlük zaman periyodunda toplam 90 gün ile sınırlıdır. Yani yabancı uyruklular RF’nda kesintisiz olarak en fazla 3 ay kalabilmektedirler. Böylece yabancı uyruklu vatandaşlar geçici oturum izninin sonucunu alamadan önce RF’nunu terk etmek zorunda kalmaktadırlar. Bununla birlikte temin edilmesi gereken belgeleri (temiz kâğıdı) verecek olan diğer kurum ve kuruluşlar (güvenlik, sosyal güvenlik, sağlık raporu, iç güvenlik, icra ve vergi daireleri gibi) 2 ay içinde, yabancı uyruklu vatandaşa geçici oturum izni verilmesine engel bir durumları olup olmadığı hakkında bilgi vermek zorundadırlar.

p>

Öneri: Uygulanmakta olan yasa çerçevesinde özel ve iş vizelerinin süreleri dikkate alınarak, geçici oturum izni talebi halinde belgelerin incelenme süresinin kısaltılması ve kişinin vize süresine uygun hale getirilmesidir.

p>

Yine söz konusu yasaya göre- eğer başka bir durum Federal yasada belirtilmemişse- geçici oturum izni, yabancı uyruklu vatandaşa RF yönetiminin öngördüğü kontenjan çerçevesinde verilebilmektedir. RF, ilgili bölgenin demografik durumuna, yabancı uyruklu vatandaşları yerleştirebilme olanaklarına bağlı olarak, Subyektlerin yasa uygulayıcı organlarından gelen talebe göre, her yıl yabancı uyruklu vatandaşlara geçici oturum izni için kontenjan tahsis edilmektedir.

p>

RF yönetiminin onayladığı kontenjanlar dışında, geçici oturum izni verilebilecek kişi sayısı yukarıda adı geçen yasada belirtilmiştir. Bizim soydaşlarımız bunların arasına girmemektedir.

p>

Öneri: Söz konusu yasaya, RF Yönetimin onayladığı kontenjanlar dışında, soydaşlarımıza geçici oturum izni verilebilmesini eklemek.

p>

Soydaşlarımızın RF’dan vatandaşlık almaları, diğer yabancı uyruklu vatandaşlara uygulandığı gibidir, kolaylaştıran bir kural içermeyen, uzun ve zor bir süreçtir.

p>

Öneri: Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 13 Eylül 2007 tarihli,61/295 Sayılı, Yerli Halklar Hakları Bildirisi’nde: Madde 6’da: “Her yerli halk mensubunun bir vatandaşlığa sahip olma hakkı vardır” kararı yer almaktadır. Bundan hareketle, kolaylaştırılmış şartlarla soydaşlarımıza RF vatandaşlığı alma hakkı tanınmalıdır. Özellikle, RF vatandaşlığı almak üzere Federal Göçmen Bürosuna başvurmak için RF’nunda kalınması gereken sürenin ve belgelerin inceleme süresinin kısaltılması.

p>
nan



Kaffed

Share