Anayurdun yitirilmesinden daha büyük bir acı yoktur.
Euripides, MÖ.431
+''+Büyük Çerkes Sürgünü'nün 134. yıldönümünde hazırladığımız bu sayımızda, "sürgün", "diaspora" ve "kimlik" kavramlarında odaklanan bir dosya hazırladık. Dosyamızdaki ilk yazı, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden Sevda Alankuş tarafından kaleme alındı. Alankuş, yazısında Osmanlı'dan günümüze "Çerkeslik" kimliğinin nasıl kurulduğu ve kurgulandığını irdeliyor. Türkiye'deki Çerkeslerin kimliklerinin hangi duraklardan geçtiği incelendikten sonra, bu tanım/kavramın günümüzde nasıl bir kimlik stratejisini anlatması gerektiği konusunda önemli açılımlar sunuluyor.
Dosyamızdaki ikinci yazı, Yarmuk Üniversitesi (Ürdün) eski öğretim üyelerinden Seteney Shami'nin, 1994'de Ankara'da düzenlenen Eski Sosyalist Toplumlarda Müslümanlar: Geçmişleri ve Gelecekleri konulu konferansa sunduğu tebliğ. New Perspective on Turkey dergisinde de yayınlanan bu çalışmada Shami, Ürdün, Türkiye ve Kafkasya'da Çerkes kimliğinin nasıl algılandığı ve tanımladığını anlatıyor. Shami, Ürdün ve Türkiye'den gerçekleşen dönüş sonucu, bu üç tasavvurun Kafkasya'da nasıl birbiriyle karşılaştığını çarpıcı örnekler ile gösteriliyor.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Erol Taymaz'ın çalışması, kimliğin bir başka boyutu, yaşanılan yer ve mekanın tanımlanmasına ilişkin. Taymaz, Türkiye'de Kafkasyalı aydınların çıkardığı yayınlarda yaşanılan mekanın/ülkenin nasıl tasavvur edildiğini kısaca tartıştıktan sonra, 1990'lı yıllarda yaygınlaşan "diaspora" kavramının niteliklerini inceliyor.
Dosyamızda ayrıca Türkiye'deki Çerkesler üzerine "dışarıdan" yazılmış iki yazıya/rapora da yer verdik. Hacettep Üniversitesi Antropoloji Bölümü öğretim üyelerinden Suavi Aydın'ın yazısı, Essen Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi (Almanya) için 1996 yılında hazırlanan bir rapor. Yer kısıtımızdan dolayı Aydın'ın uzun ve kapsamlı yazısındaki nüfus, tarih ve örgütlenme çalışmalarına ilişkin bölümlere maalesef dergimizde yer veremedik. Aydın, yazısında Çerkeslerin siyasal eğilimlerini tartıştıktan sonra Eskişehir derneğimiz bağlamında derneksel faaliyetleri anlatıyor. Burada, Aydın'ın siyasal eğilimlere ilişkin olarak, Kuzey Kafkasyalıların yoğun olarak yaşadığı Hendek ve Pınarbaşı ilçelerinde Milliyetçi Hareket Partisi adaylarının belediye başkanı seçilmesi örneklerinin ihtiyatla karşılanması gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Çünkü bu iki ilçe merkezinde, Aydın'ın belirttiğinin aksine, Kuzey Kafkasyalılar egemen unsur olmadıkları için, seçim sonuçları, bu ilçelerde yaşayan Kuzey Kafkasyalıların siyasi tercihlerini yansıtmamaktadır. Bu açıklamadan sonra Aydın'ın yazısına, hiç değiştirmeden, sayfalarımızda yer veriyoruz.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) de 1996 yılında Türkiye'deki Kuzey Kafkasyalılara ilişkin bir rapor hazırllattı. İnsan hakları, sürgün, etnik ve politik çatışmalar konularında çalışan araştırmacıların oluşturduğu WRITENET üyesi Egbert Wesselink tarafından hazırlanan bu rapor Türkiye'de yaşayan Kuzey Kafkasyalıların tarihi, örgütlenme çalışmaları, Abhazya ve Çeçenya'daki savaşlara karşı tutumları ve genel eğilimleri üzerine odaklanıyor. Bu raporun, konumuzla ilişkili olan, "Sürgün", "Dönüş" ve "Gelecek" bölümlerine bu sayımızda yer veriyoruz. Son olarak belirtelim ki, UNHCR tarafından hazırlatılmasına karşın bu raporda belirtilen görüşler sadece yazarına ait, bu nedenle Birleşmiş Milletler'in görüşü olarak değerlendirilmemeli.
Dosyamızdaki son iki yazı, yurdundan sürgün edilmiş, muhaceret yaşamında dağıtılması sonucu kendi diasporalarını oluşturmuş iki toplumun deneyimi üzerine: Karayiplerde Afrikalılar ve Orta Doğu'da Filistinliler. Nejan Huvaj ve Ayşe Mermerci'nin hazırladığı iki makalede bu halkların sürgün yaşamında kimliklerini nasıl oluşturdukları tartışılıyor.
Dergimizin gelecek sayılarında da özel dosyalar hazırlamak istiyoruz. Önümüzdeki sayılarda, sırasıyla, "Adığey ve Adığeler", "Dönüş" ve "Folklor" konularında dosyalar hazırlayacağız. Okuyucularımızdan bu dosyalara katkıda bulunmalarını bekliyoruz.
+''+Kaffed