Rusya Federasyonu Başkanı Yeltsin’e Açık Mektup

Rusya'nın Kuzey Kafkasya'daki politikası ile ilgili Boris Yeltsin'e hitaben yazılan bu mektup, yerel Helsinki Yurttaşlar Meclisi üyeleri tarafından Avrupa ülkelerindeki Rusya Federasyonu elçiliklerine gönderilmiştir.


Sayın Boris Yeltsin Rusya Federasyonu Başkanı

Moskova,Kasım 1999.

Sayın Başkan,

Biz, sivil toplum düzeyinde Avrupa'nın bütünleşmesini amaçlayan bir organizasyon olan Helsinki Yurttaşlar Meclisi (ihm) Uluslararası Ağı üyeleriyiz. İhm'nin, Rusya ve Kafkasya'nın çeşitli yerlerinde aktif, yerel kolları ve hYm için birinci elden bilgi sağlayan temas halinde olduğu insanlar vardır. Bugünlerde, Kuzey Kafkasya'da, özellikle Çeçenya'da olan gelişmeleri büyük ilgiyle takip ediyoruz.

Sınır tanımayan komutanların, mafyanın ve savaşın elele verdiği ve yaklaşık 3000 rehine ve ailelerinin bunların acımasız tavırları sonucu kurban edildiği, Çeçenya'daki kanunsuz durumun farkındayız. Moskova, Volgodonsk ve diğer şehirlerdeki terörist eylemleri ve Çeçen komutanların Dağıstan'daki işgal ve savaşını kınıyoruz. Kurbanların aileleri ve yakınları için dayanışma ve moral desteğimizi ifade ediyoruz. Rus otoritelerinin yurttaşlarını terörist eylemlerden koruması ve hukuk dahilinde gerekli bütün önlemleri alması gerektiğine inanıyoruz.



Rusya ve özellikle Kuzey Kafkasya'daki son insani, politik ve askeri gelişmeleri gözlemlediğimizden dolayı, krizi çözmek için Rus otoriteleri tarafından seçilen yöntemle ilgili büyük endişelerimiz var. Şimdiye kadar, kitlesel insan hakları ihlallerine yol açtığı, Çeçenya'daki savaşı kızıştırdığı ve bütün Kafkasya'daki politik ve sosyal durumun dengesini bozduğu için, bu metodların Kuzey Kafkasya'da uzun süreli çözüm, barış ve istikrar getirebileceğinden şüpheliyiz.

Özellikle, krizin şu yönlerine dikkatinizi çekmek istiyoruz:

Kuzey Kafkasya'daki İnsani Durum:

Kuzey Kafkasya'daki artan mülteci problemine Federal otoritelerin tepkisi yetersizdir. Şu anda (sadece İnguşetya'da 180.000 olmak üzere) İnguşetya, Dağıstan ve Stavropolski Eyaleti'nde 200.000'in üzerinde mülteci bulunmaktadır. Sivil toplum kuruluşları ve insani yardım organizasyonlarının İnguşetya'ya ulaşımı Rus otoriteleri tarafından kısıtlanmışken; yerel ve federal otoriteler şu anda İnguşetya'da kalan 180.000 mültecinin yalnızca küçük bir bölümüne yardım sağlayabilmektedir. Buna ilaveten, mültecilerin İnguşetya'dan Rusya'nın diğer bölgelerine gitmelerine izin verilmemektedir ve Çeçenya'yı Rusya Federasyonu'nun komşu bölgelerine bağlayan sınırların kapalı olduğu bildirilmiştir. Eğer mülteci akını artmaya devam ederse ve bunlara yardım sağlanması konusunda karşılıklı çaba gösterilmezse, İnguşetya'da bir insani kriz ortaya çıkabileceğinden endişeliyiz. Ayrıca, eğer Çeçenya'dan ayrılmak isteyen yurttaşlara (İnguşetya'ya bile) gitmeleri için izin verilmezse, bu insanlar savaşla karşı karşıya kalacaklardır.

Rusya Hükümetinin Çeçenya ile İlgili

Eylemleri:

Moskova ve Volgodonsk'taki terörist eylemlerin, Meşhadov ve Çeçen hükümetiyle ilgisi olduğu ispatlanmadığı halde, Rus otoriteleri, seçilmiş Çeçen temsilcilerle görüşmeyi reddettiler. AGİT'in anlaşmazlığa arabuluculuk etme gayretleri, Rus hükümeti tarafından kesinlikle reddedildi. Müzakere yoluyla politik çözüm aramak yerine, bir yandan Çeçen sivillerin ve bir yandan da askere alınmış tecrübesiz gençlerin hayatını tehdit ederek Çeçenya'da askeri işgal uygulanmaktadır. Grozni'deki pazar yerine havadan saldırılması sonucu 120 kişi ölmüştür. Rus hükümetinin Kuzey Kafkasya'daki şu anki politikasının; kendi yurttaşlarına karşı askeri harekete dayandığını, sivil ölüm riskini göz önüne almadığını, diğer diyalog yöntemlerini ve uluslararası arabuluculuk çabalarını reddettiğini, Çeçenlerle Ruslar arasındaki anlaşmazlığı kızıştırdığını ve tüm Kafkasya'daki politik ve etnik dengeleri bozduğunu düşünüyoruz.

Anti-Kafkas Kampanyası:

Rus otoriteleri, Çeçenleri terörist eylemlerin sorumlusu olarak göstererek, Moskova'da ve Rusya Federasyonu'nun çeşitli yerlerinde bir "anti-Kafkas kampanyası" başlatmışlardır. Kafkasya'dan binlerce insan Moskova'da kayıt edilmemiş ve terketmeye zorlanmıştır, hiçbir kayıt yapılmadan zorla sürülenlerden bahsetmiyoruz bile. Kafkasyalılara karşı kamuoyunda önyargı oluşturmak ve hükümetin Çeçenya'daki sert eylemlerine destek sağlamak amacıyla, "Çeçen" kelimesi, resmi devlet memurları tarafından "suçlu" ile eş anlamlı kullanılmaktadır. Bu hareketler yasaya aykırı, temelde ırkçı hareketlerdir ve legal otoriteler tarafından yasaklanmalıdır. Kamuoyunda yaratılan bu kasıtlı ayrımcılık ve çarpıtma, Kuzey Kafkasyalı insanların ve Rus yurttaşların bir arada yaşamasını çok daha zorlaştıracaktır.

Medyanın Kapsamı ve Bilgiye

Ulaşım:

Basının ve yurttaşların bilgiye ulaşması çok sınırlıdır ve iki ana bilgi kaynağı Rus ya da Çeçen otoriteler tarafından kontrol edilmektedir, bunun sonucu; Kuzey Kafkasya'daki gelişmelerin taraflı ve çarpıtılarak yansıtılmasıdır. Bağımsız medya mensupları istenmemektedir. Çeçenya, İnguşetya ve Dağıstan'daki son durumla ilgili çok az bilgi mevcuttur. Anlaşmazlığı Rusya'da son zamanlarda yaşanan olaylar bağlamında analiz edecek, krizin nedenine varan derin analizlerden bahsetmek zaten söz konusu değildir. Helsinki Yurttaşlar Cemiyeti (hCa) olarak, bu enformasyon tekelinin, iki tarafın kamuoyunu savunmasız ve tamamen kendi hükümetlerince yapılan manipülasyonlara bağımlı kıldığına inanıyoruz

Sivil Halk:

İki tarafın güç ve enformasyon tekellerini yurttaşlar için açmak isteksizliklerinden dolayı, sivil halkın anlaşmazlığa alternatifler sunmada oynadığı rol çok marjinaldir. Resmi düzeyde yapılan anlaşmaların yurttaşlar tarafından desteklenmeyeceğinden, yurttaşların haklarını düşünmeyeceğinden, bölgede daha fazla dengesizlik ve insan hakları ihlalleriyle sonuçlanacağından endişeliyiz.

Kısaca, Kafkasya'daki durum, özellikle insanların hayatı bakımından felakettir. Savaş devam ettikçe bölge daha da kötü duruma gelecektir. Aslında bu bir kısırdöngüdür. Çeçenya'ya atılan her bomba daha fazla masum insan hayatına, daha fazla nefrete ve Çeçen komutanlara sempati duyulmasına neden olmaktadır. Tersine, her terörist saldırı daha fazla masum insan hayatı, daha fazla nefret ve Rus bombalamalarına sempati duyulmasına neden olmaktadır.

Bu kısırdöngü kırılmalıdır. Kanuna ve düzene dayalı barışı tesis etmek için, bütün tarafların kabul edebileceği bir çözümün aranmasında uluslararası arabuluculuk gereklidir. Sayın Başkan, biz sizden sadece AGİT'e görevini yapması için izin vermenizi değil, AGİT'i cesaretlendirmenizi ve ülkenize davet etmenizi istiyoruz. Sivil toplum örgütlerinin AGİT'in arabuluculuk görüşmelerine katılmalarını ve böylelikle birinci el bilgiye ulaşabilmelerini ve politikacıların yurttaşların görüşlerini dinlemelerini sağlamanızı istiyoruz. Sizden özellikle şunları rica ediyoruz:

Çeçenya'daki askeri hareketleri bitirmenizi,

Çeçenya'nın Rusya Federasyonu içindeki gelecekteki statüsü konusunda tatmin edici bir çözüm bulmak amacıyla, Rus otoriteler ve Başkan Meşhadov'un Çeçen hükümeti arasındaki görüşmelerde arabuluculuk etmesi için AGİT'i davet etmenizi istiyoruz. Yurttaşların katılımıyla yapılan ve onaylanan görüşmeler, beraber yaşayacak olan yurttaşlar açısından en iyi çerçeveyi sunacağından; AGİT'in katılacağı görüşmeler, iki taraftan sivil toplum örgütlerini ve yurttaş hareketlerini de içermelidir.

İnsan hakları örgütlerini Kuzey Kafkasya'ya davet etmenizi ve AGİT'ten, büyük bir insani yardım kampanyası başlatacak olan ulusal ve uluslararası insani yardım kuruluşlarını korumasını rica etmenizi,

AGİT'ten, uluslararası yönetim altındaki AGİT Polis kuvveti ve Rus ve Çeçen katılımıyla insani yardım operasyonlarının korunmasını istemenizi. Ayrıca, Kuzey Kafkasya'da uluslararası savaş suçları mahkemesi, İnterpol, Rus, Çeçen ve diğer ülkelerin otoriteleri ile yakın işbirliği halinde, terörizm konusunu halletmek amacıyla, AGİT polis kuvveti özel anti-terörist birimler içermelidir.

AGİT'ten, uluslararası yönetim altındaki bir AGİT Barış Gücünü getirmesini istemenizi. AGİT Barış Gücü; bütün askeri birliklerin kışlalarına çekilmesi, bir birliğe bağlı olmayan savaşçı grupların dağıtılması ve AGİT polis kuvveti için koruma alanı yaratılması şeklinde bir ateşkese nezaret etmelidir.

Kuzey Kafkasya'da her iki taraf açısından savaş suçlarını araştıracak ve Çeçen komutanların ne Kuzey Kafkasya'da ne de sığınma isteyebilecekleri diğer ülkelerde soruşturmadan kaçmamaları için bütün uluslararası önlemleri alacak bir uluslararası savaş suçları mahkemesi kurulması için Birleşmiş Milletler'e başvurmak.

Çeçenya'dan ayrılmak isteyen yurttaşlara bu hakkın tanınması, halen İnguşetya'da yaşayan mültecilerin Rusya Federasyonu'nun diğer bölgelerine gitmelerine izin verilmesi.

Yasaya aykırı olarak Rusya'daki Kafkaslı insanlara uygulanan zorla çıkarma ve ayrımcılığı durdurmak ve efektif bir şekilde yerel otoritelerin yasaya aykırı hareketlerini feshederek bu gibi ırkçı kampanyaları önlemek.

Hükümetin Kuzey Kafkasya politikalarını şeffaflaştırmak ve medyanın anlaşmazlığın her iki tarafında birinci el bilgiye ulaşmasını garanti altına almak.

18 Kasım'da AGİT'e üye ülkeler İstanbul'da bir zirve toplantısı için bir araya gelecekler. Bu fırsatı yakalamanızı ve dünyaya, Kafkasya'da barışa giden yoldaki niyetinizi ve liderliğinizi göstermenizi ısrarla tavsiye ediyoruz.

Uluslararası Helsinki Yurttaşlar Meclisi

Kasım 1999

[İngilizce'den Çeviren: Nejan Huvaj ]





Helsinki Yurttaşlar Meclisi

Share