Negumukue Şora Beçmirza

Toplumların çağlar boyunca varoldukları süreçteki savaşlarını, acılarını, mutluluk ve refahlarını sosyo-politik ve sosyo-ekonomik nedenlerini inceleyen tarih, aynı zamanda geleceğe yönelik plan ve politikaların belirlenmesi bakımından da önemlidir.

+''+

Kuzey Kafkasyalılar'ın tarih boyunca yayılmacı, saldırgan, barbar gruplara karşı gösterdikleri mücadele ve direnişleri, çeşitli uluslardan yazarları etkilemiş, Kuzey Kafkasya'yı fiziki ve beşeri açıdan ilgi alanı haline getirmiştir. Bu yazarların başında da J.Stan BELL, Edmound de LAURIER, David URQUHART gelmektedir. Kafkasya tarihini ve uygarlığını çeşitli açılardan ele alan bu yazarların ortak özellikleri ise Kafkasyalı olmayışlarıdır. Bermıçza ise Kuzey Kafkasyalılar'ı tarih bilinci içerisinde anlatan onların sosyal sorunlarını dile getiren ve tarihini yazdığı toplumun içinden gelen yazar olması bakımından önemlidir.

Negumukue Şora 1801'de Piatigorsk (Psıfabe) kenti yakınlarındaki Cuza Irmağı kıyısındaki Negumukue Köyü'nde doğmuştur. Büyük babası Adigey yöresinden Kabardey topraklarına yerleşmiş Abzekh kökenli bir aileden gelmektedir. Annesi Çerkesk yöresinde yaşayan Abazin kökenli Yismeyl ailesindendir. Eğitimine Arap Harfleri ile başlamış, Arapça ve Türkçe'yi, bu dillerin edebiyatlarını inceleyecek derecede öğrenmiştir. Daha sonra Kumuk Yöresi'ndeki Andrey Köyü'ne gitmiş, on sekiz yaşına dek eğitimini bu köyde sürdürmüştür. Bu eğitimden sonra Negumukue yöresinin dini başkanlığını (bir nevi müftülük) üstlenmiştir. Yirmi beş yaşında iken Volga yöresi Kazak Tümeni Komutanı Luçkin'den Rusça öğrendiği bilinmektedir. Daha sonra Çarlık Rejimi'nin Kafkasyalılar'ın toplayıp gözetim altında tuttuğu rehinelere öğretmen olarak atanmıştır. Nalçik'teki bu görevi sırasında kendi toplumunun ana dilinin, tarihi ve sanatının derlenerek yazıya geçirilmesinin gerekliliği bilincine varmıştır. Yazarımızın yetişmesi ve bilinçlenmesinde ünlü Rus Ozanı Kant Aleksandr PUŞKİN ve sık sık mektuplaştığı özel dostu Mikhail LERMONTOV'un büyük etkilerinin olduğu bilinmektedir.

Negumukue 1830-1835 yılları arasında Petersburg'da Çar'ın özel muhafız birliklerinde görev almıştır. Polonya ile yapılan savaşlarda teğmen rütbesi ile orduda yer almıştır. Bu savaşlardan sonra askeri görevini bırakarak vatanına yararlı olabilme düşüncesi ile Nalçik yöresine dönmüştür. Bu görevler gereği bulunduğu her yerde uzun yıllarını alan "Adige Halkı'nın Tarihi" adlı yapıtı üzerine çalışmalarını sürdürmüş ve 1842'de eserini Rusça olarak tamamlamıştır. Negumukue kitabını tamamlayınca Petersburg'daki Çarlık Bilim Akademisi'ne sunmak istemiş, masrafları Çarlık Hükümeti'nce karşılanmak suretiyle ve Çar'ın fermanı ile başkente çağrılmış fakat hasta bünyesi böyle bir yolculuğa katlanamayacağı için Petersburg'a gidememiştir. Kısa bir süre sonra 10 Haziran 1844'te kaplıca tedavisi gördüğü Piatigorsk Kenti'nde yaşama gözlerini kapamıştır.

Kitap 1861'de oğlu Yavristan tarafından Pyatigorsk Kenti'nde bastırılmıştır. Paris'te bulunan Kafkas Eserleri Kurulu Başkanı ve Paris Asya Derneği üyesi Adolph BERGE 1866 yılında Negumukue'nin kitabını düzelterek Almanca'ya çevirmiştir. Daha sonraları eserin Fransızca çevirileri de yapılmıştır. Uzun yıllar sonra kitap ünlü Kabardey Yazarı Kişoko Alim'in denetiminde bir kurul tarafından Kabardeyceye de kazandırılarak 1958 yılında Nalçik'te yayınlanmıştır. Böylece Çerkes Halkı kendi tarihi ile ilgili yazılmış ilk kitabı kendi dilinde okuma imkanına kavuşmuştur. Ayrıca kitap Dr. Şefket Müftü (Habjokuo) tarafından Arapça ve İngilizce'ye de çevrilmiştir.

Negumukue'nin bu önemli kitabındaki anlatımları, Karamzin'in "Rusya Ülkesi Tarihi" adlı yapıtındaki aynı konuda ve esası değişmeyen olaylarla karşılaştırarak tarihsel gerçekliğe ulaşmıştır. Kitap, anlatılan olayların, çağdaş ve komşu toplumlarla da ilgisini inceleme olanağı doğurmaktadır. Bu olanak ise Hun, Avar, Hazar, Slav, Moğol, Goth, Tatar toplumlarının tarihini de öğretmektedir.

Ünlü tarihçinin değeri yıllar sonra ancak anlaşılmış ve Kuzey Kafkasya tarihinde hakkettiği yere yerleşebilmiştir. Bugün Kabardey Özerk Cumhuriyeti'nin Zeyko (Hatukşukoy) Köy'ünde bulunan heykeli ülkenin tarih ve kültür simgesi gibi kendi halkını selamlamaktadır.

[ Kafdağı Dergisi, Sayı: 4, Mayıs 1987 ve Kafdağı Sayı: 29-30 Haziran-Temmuz sayılarından Ayşe Mermerci tarafından derlenmiştir. ]

 

+'



'+Kaffed

Share