...Bugün parçalanmış görülen bu millet, hayat hadise ve cereyanlarının gelişigüzel sürüklediği ve tarih sahnesine atıverdiği bir insan topluluğu değildir. Bilakis, bu millet, kökleri mazinin çok, pek çok derinliklerinden gelen ve o mazide geniş sahalara yayılmış, bu sahalarda bugünkü medeniyete temel olacak eserler kurmuş ve bırakmış olan bir beşer zümresinin bakiyesidir...
+''+İsmail Berkuk 1306 (1890) yılında Kayseri ili, Pınarbaşı ilçesi, Yağlıpınar (Jereştey) köyünde doğdu. Babası Ali Berkuk Khabardey kabilesinden olup 93 harbinde 25 yaşındayken Kafkasya'dan Türkiye'ye muhacir gelmiştir. Annesi Uğurhan da Khabardey kabilesindendir.
Öğrenimini çok büyük sefalet ve zorluklarla İstanbul'da tamamladı. Yaşadığı bu zorlu dönemde hep babasının sözlerini getirdi aklına: "Biz özgürlük ve başarı için yıllarca kanını döken bir milletin evladıyız. Tuttuğumuz işten ölmek var dönmek yok. Oku, ilim sahibi olarak birgün anavatan Kafkasya'ya gideceksin. Kafkasya'da doğan ve oradaki saf, temiz, kahraman Kafkasyalıları görenlerin ve onlarla yaşayanların bir başka yerde mutlu olmalarına imkan yoktur."
Gn. İsmail Berkuk, 1910 yılında Harp Akademisini iyi derece ile bitirmiş ve aynı yıl Genel Kurmay Başkanlığında göreve başlamıştır. Daha sonraki yıllarda İran, Kafkas, Irak cephelerinde fiilen bulunan Berkuk, Kurtuluş Savaşı'na kadar olan dönemde "Harp Madalyası", "Kılıçlı Liyakat Madalyası" gibi pek çok önemli madalyalar ve 1927 yılında 4. Kolordu Erkan-ı Harp Reisliğindeki başarılı çalışmaları sonucunda "İstiklal Madalyası" almıştır. 1943 yılında Askeri Temyiz Mahkemesine tayin edilmiş ve Irkçılık, Türkçülük akımlarının gündemde olduğu o dönemde verdiği tarafsız ve doğru kararlarla, adalet yolunda doğru bildiğini sonuna kadar savunmasıyla; mertliğini, cesaretini ve insaniyetini herkese kanıtlamıştır.
1946 yılında kendi isteğiyle emekli olan İsmail Berkuk, 1950 yılında Kayseri'den milletvekili seçilmiş ve meclis'te birçok önemli kanun tasarıları hazırlayarak büyük ilgi toplamıştır. 1954 yılında tekrar milletvekili seçildiyse de görevine başlayamadan Londra'da geçirdiği kanser ameliyatı sonucu 10 Mayıs 1954'te vefat etmiştir.
General İsmail Berkuk, Kafkasya'ya iki defa gitti. İlk seferde savaş sıralarında Türk Hükümeti tarafından görevle yollanmıştı. Dönüşünde, Kafkasya'da geçen zamanın hayatının en hissi ve en tatlı anıları olduğunu söyleyerek, son nefesine kadar bu vatanı kurtarmak için çalışacağına and içmişti. Öldükten sonra da ruhumla bu dava için çalışanlara refakat edeceğime eminim derdi. İkinci defa Kafkasya'ya gidişi 1919-20 yıllarında oldu.
Kafkasyalı kavimlerin hepsinin dilleri yanında Fransızca, Rusça, Arapça ve Farsça bilen İsmail Berkuk bu dillerde çeşitli makaleler yazmıştı.
Generalin basılmamış iki eseri vefatından sonra yayımlanmıştır. Biri "Tarihte Kafkasya"dır. Kafkasya'yı tarih, coğrafya, jeoloji, etnoloji, arkeoloji vb. bakımlardan inceleyen ve Çarlık Rusyası ile yapılan mücadeleleri anlatan 535 sayfalık bu eserinde orjinal resimler ve haritalar yer almaktadır. Yeni Türkçeyle yazılmış Kafkasya'ya ait en geniş kitaptır.
Diğeri ise, Birleşmiş Milletler idealini kuruluşundan senelerce önce savunan ve dünya gençliğine hitap eden "Kurtuluş Yolu" isimli dini ve felsefi bir eserdir.
Daima namusuyla ve doğruluktan ayrılmayarak çalışmıştı. Ölümünden sonra Türkiye'de yayımlanan pek çok gazete, dergi ve kitap İsmail Berkuk'un faziletinden, ilminden, karakterinden bahsetmişti.
Yaşantısının temeline "doğrudan yana mücadele etme" ilkesini alan ve bundan ödün vermeden yaşamını sürdüren İsmail Berkuk, içinden çıktığı topluma hizmetler vermiş ve ideal milliyetçilik anlayışını günümüze yansıtmıştır.
[Kafdağı, Nisan/Mayıs 1989, sayı: 27 / 28, s. 14 ve Kamçı, Haziran 1970, yıl: 1, sayı:1, s. 5'ten Nejan Huvaj tarafından özetlenmiştir.]
+'
'+Kaffed