Dünya Abhaz-Abaza Halkları Birliği'nin 3. Kongresi bu yıl 22-23 Ağustos tarihlerinde Karaçay Çerkes Cumhuriyeti'nin başkenti Çerkessk kentinde oldukça kalabalık bir delegenin iştiraki ve heyecanlı bir dinleyici kitlesinin takibi ile yapıldı.
3. Kongre, diğer kongrelere nazaran daha geniş katılımlı ve Dünya Çerkes Birliği'nin muntazam bir organizasyonu şeklinde cereyan etmiştir. Konaklamada, görüşme ve toplantı saatlerine uyma konularında herhangi bir aksama olmamıştır. Buna karşın, Rusça yapılan konuşmaların tercümesi için önlem alınmamış olması, geçen yıllara nazaran önemli bir eksiklikti.
Kongre'de Kafkas Ahazya Dayanışma Komitesi adına Cemalettin Ümit beş sayfalık detaylı faaliyet raporuyla ilgili özet bilgi verdi. Sn. Ümit'in konuşmasında,
• Yapılan ve yapılacak faaliyetlerde karşımıza çıkan engeller,
• Faaliyetlerin organize edilmesinde izlenecek metodlar;
• Dünya ve Türkiye kamuoyu nezdinde yapılacak çalışmaların (AGİT, BM, BDT, Avrupa Konseyi ve UNPO dahil) kısa bir analizi;
• Değişik ülkelerden gelen delegelerden oluşan Kongre'nin yapılacak çalışmalar için yükleneceği maddi-manevi yükümlülükler;
• Bu kongrede belirtilecek çalışmaları yürütecek grupların irtibatı ile yükümlü bir Koordinasyon Kurulu'nun oluşturulması
başlıkları altında önerilerini sundu.
Dünya Abhaz Abaza Halkları Birliği Yürütme Kurulu adına Recep Yılmaz iki sayfalık çalışma raporunu Genel Kurul'a arzetti ve özetle şunları söyledi:
"Dünyanın dört bir yanına dağılmış olan Abhaz-Abazinlerin bir araya gelmesi ile oluşan bu kongrenin bize göre baştaki amacı, yok olmaya karşı direnmektir. Vatan olarak yok olmamak, dil bakımından yok olmamak, kültür bakımından yok olmamak, sanat bakımından yok olmamak... Bunun için de Kongre'nin temel görevi; gücünü ve besinini aldığı Anavatanını korumak ve ona güç vermek, Abhazya'nın da dünyanın saygın devletleri arasında bağımsız bir devlet olarak yer alması için mücadele etmektir. Son kalemizi de verirsek bu kongrelerin hiç bir anlamı kalmayacaktır. Tanrım bize o günleri göstermesin."
Kongre'ye Türkiye'den davetli olarak katılan delegelerden Mecdi Cengiz, Rahmi Tuna ve Muhittin Ünal, Genel Kurul'da söz alarak düşüncelerini açıklamışlardır. Konuşmaları, eleştirileri ve önerileriyle sorunun ve çözüm yollarının bilincinde olduklarını ortaya koymuşlardır.
Türkiye'den giden davetli delegeler ile Abhazya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Valeri Arşba arasında kongre arasında özel bir toplantı yapılmış ve son Tiflis görüşmesi dahil özel bilgiler ve gelecekteki çalışmalar konusunda karşılıklı görüş teatisinde bulunulmuştur.
Divan Başkanı Aleksi Huranov'un söz veriş sırasında göre Kongre'de söz alan bazi misafir ve delegelerin görüşlerini açıklamıştır.
Anatoli Galimjan (Karaçay Çerkes Cumhuriyeti Başbakanı): "Dünya Abhaz Abaza Kongresi'ne Cumhurbaşkanımız Hubiyev'in en iyi dileklerini getirdim. Abhaz-Abaza Kongresi'nin tarihi sorumlulukları vardır. Tarihimiz boyunca büyük sorunlar yaşadık. Bu nedenle gerek diasporada yaşayan ve gerekse Kafkasya'da yaşayan tüm Kafkaslı kardeşlerimizin bilinen sorunlarının bir an önce çözümüne vesile olabilecek kararlar alınmasını ve adımlar atılmasını dilerim."
Valeri Arşba (Abhazya Cumhurbaşkanı Yardımcısı): "Kongreye katılamayan Ardzinba ve Cincolya ile birlikte diğer yetkililerin selamlarını ve başarı dileklerini iletiyorum. Kardeş halkların da katkısıyla kazanmış olduğumuz başarıya uymayan bir antlaşmayı imzalamak niyetinde değiliz. Kim ne derse desin bağımsızlıktan vazgeçmemiz mümkün değildir. Uluslararası kuruluşlar ve özellikle Rusya Federasyonu'nun da isteği doğrultusunda bazı adımlar atmamıza rağmen ambarganun kaldırılmayış nedenini anlayamıyoruz. Çeçen savaşları bahane edilerek ambargo konmuştu. Şimdi Çeçenler ile Gürcüler dostluk anlaşması peşindeler. Çeçenler sorunlarını önemli ölçüde hallettiler. Biz mesafe alamadık. Ama bu geri adım atmamızı gerektirmiyor. Sorunlarımızın ciddiyetini tüm Abhaz-Abazalar yanında diğer Kafkaslı kardeşlerimiz de anlamış durumdalar. Bu açıdan moralimiz iyi ve ümidimiz sonsuzdur. Sizlerden yegane isteğimiz birliğinizdir, beraberliğinizi, örgütsel dayanışmanızı giderek arttırmanızdır. O takdirde bir çok problem kendiliğinden çözüm bulacaktır.
Bu kongre dünyanın muhtelif yerlerindeki insanlarımızı bir araya getirmesi, iletişim sağlaması ve dilin korunması bakımından önemli bir etkinliktir. Çerkes ortak adını taşımaktan gurur duyduğumuz içindir ki Dünya Çerkes Birliği'ne üye olduk. Adığey, Khabardey Balkar ve Karaçay Çerkes parlamentoları arasında oluşturulan birliğe çağrılmayışımıza üzüldük. Bu birliğe otomatik olarak girmeliydik. Duma, Federal Meclis ve Kafkas Cumhuriyetleri başkanları Abhazya'ya yönelik ambargonun kaldırılması doğrultusunda girişimde bulunmuşlarsa da sonuc alınamadı. Görüşmeler esnasında eski SSCB dönemindeki soydaşlarının korunacağına ilişkin söylemlerine karşın fiili durum maalesef öyle olmadı. Demekki sadece Rusça konuşan soydaşları için geçerliymiş bu. Adığey, Khabardey Balkar ve Karaçay Çerkes Cumhuriyetleri Rusya Federasyonu içinde yer aldıklarına göre onların seslerini daha çok yükseltmeleri gerekirdi, diye düşünüyoruz.
Kafkasya'daki umumi örgütlerin tüm Kafkasya çapında örgütlülüklerini genişletmelerine çok önem veriyoruz. Kardeşlerimizin yaşadığı diğer ülkelerde de örgütlenme çok önemlidir. Türkiye'deki kardeşlerimizin Kafkas Birliği Derneği çatısı altında başlattıkları birleşmeyi saygıyla karşılıyoruz. Bu birliğin diğerlerine de örnek olmasını diliyor ve sonuna kadar destekliyoruz.
Anayurdundan uzak yaşayan insanlarımızın geri dönüşünü kolaylaştırmak üzere Abhazya Parlamentosu'nda yasal çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca dünya çapında katılım sağlayacak bir vakıf kurulmasını özellikle öneriyoruz."
Dünya Abhaz-Abaza Halkları Birliği Başkanı Taras Şamba
Taras Şamba (Dünya Abhaz Abaza Halkları Birliği Genel Başkanı): Üç yıllık çalışma dönemine ilişkin oldukça uzun bir konuşma yapan Genel Başkan, Valeri Arşba'nın belirttiği gibi geri adım atılmasının söz konusu olmadığını, Abhaz halkının haklı olması nedeniyle bağımsızlık hedefine geç de olsa ulaşılacağına olan inancını belirterek üç temennide bulunmuştur.
A. Dünyanın neresinde yaşıyorsak yaşayalım ferdi ilişki ve örgütsel dayanışma ve yardımlaşmamızı kuvvetlendirelim.
B. Dilimizi asla kaybetmeyelim. Dilimizi kaybetmenin bedelini ağır öderiz.
C. Tarihimizi iyi bilelim. Bizden önceki nesillerden çok daha fazla çalışalım, zira halklarımızın buna ihtiyacı vardır.
Baris Akhbaş (Dünya Çerkes Birligi Genel Başkanı): "Geçen sene örgütümüze katılan Dünya Abhaz-Abaza Halkları Kongreyi Çerkesk'te yapmayı önerince memnun kaldık. Severek bu organizasyonu gerçekleştirdik. Bu kongrenin önemi, görüldüğünden çok daha fazladır. Dünya Çerkes Birliği tüm imkanları ile Dünya Abhaz-Abaza Kongresi'nin yanındadır. Gürcüstan lideri Eduard Şevardnadze de bunun yavaş yavaş farkına varmaya başladı. Halklarımızın %90'ının sürgün edilmiş olması nedeniyle burada sayıca az olabiliriz. Buna bakarak aldanılmasın. Abhazya'da yaşayanların sayısına bakılarak karar verilemez; asgarisinden eşit olduğumuz iyice bilinmelidir.
Kafkasya'daki umumi örgütlerin tüm Kafkasya çapında örgütlülüklerini genişletmelerine çok önem veriyoruz Kardeşlerimizin yaşadığı diğer ülkelerde de örgütlenme çok önemlidir. Türkiye'deki kardeşlerimizin Kafkas Birliği Derneği çatısı altında başlattıkları birleşmeyi saygıyla karşılıyoruz. Bu birliğin diğerlerine de örnek olmasını diliyor ve sonuna kadar destekliyoruz.
Valeri Arşba
Abhazya Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Abhazya sorunu gibi diğer sorunlarımıda ilerleme kaydetmemiz için uzaklarda da olsak örgütsel birlikteliğimizi pekiştirmeliyiz. Birbirimize destek olmalıyız. Rusya'da da dernekçilik var olduğu için örgütsel birliğin ne olduğu iyi biliniyor. Örgütlülüğümüz sayesinde UNPO ile iyi bir diyalog tesis ettik; bize destek oluyorlar. Onlara teşekkür borçluyuz. Bugünden tezi yok, statüleri onaylanan fonları harekete geçirerek maddi yönden ihtiyacımız olan dayanışmaya katkıda bulunmalıyız. DÇB'nin merkezi oluşu nedeniyle Abhazya burada yetkili bir devlet temsilcisini bulundurmalıdır. Karaçay Çerkes Cumhuriyeti de Abazaların "rayon" problemini bir an önce çözmelidir."
Yuri Udiçak (Adığey Hükümeti Temsilcisi): "Adığey Cumhuriyeti adına Genel Kurulunuzun hayırlı sonuçlar vermesini temenni ediyorum. Abhazya davası bizim de davamızdır. Nitekim gençlerimiz bu savaşa koşarak gittiler. Adığey, Khabardey Balkar ve Karaçay Çerkes Cumhuriyetleri Parlamentoları arasında işbirliği için bir komisyon kurduk. Yakında geri dönüş, vatandaşlık ve muafiyetlerle ilgili olarak bir yasa çıkarttık, sanırım diğer cumhuriyetler de aynı yoldalar. [Adığey Cumhuriyeti tarafından kabul edilen "Dönüş Yasası", Nart dergisinin 2. sayısında tam metin olarak yayınlanmıştır.] Bu arada bir fon kurduk. Bu fona herkesin katkıda bulunmasını özellikle istiyoruz. Fonun güçlenmesi bizi davamızda ilerletmek için itici güç teşkil edecektir."
Duman Hasan (Tarihçi, Khabardey Balkar Cumhurbaşkanı Danışmanı): "Cumhurbaşka-
nımız ve hükümetimiz adına Genel Kurulunuzun başarılı sonuçlar vermesini temenni ediyorum. Tarihte büyük acılar çekmiş olan Kafkas halklarından Abhazların önemli davalarında yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Çeçen savaşlarında da binlerce çocuğu kabul edip barındırdık. Bu tür insani yardımlar hepimizin tarihten kaynaklanan ödevimizdir."
Viktor Şeletkov (Rusya'nın UNESCO temsilcisi): "UNESCO'da karar alındı. Gelecek sene UNESCO'nun tanıtım programları arasına Abhaz Kültür Festivali de dahil edilmiştir. Dünya Abhaz kültürünü ve halkını o zaman yakından tanıyacaktır. Birilerinin dediğinin aksine Abhazya'nın uzun bir geçmişi ve tarihi vardir. Kongrenizin sözkonusu festivale katkıda bulunmasını ve hayırlı çalışmalar yapmasını diliyorum."
Prof. Yura Agirba (Öğretim üyesi): "Biz Moskova'da yaşayanlar Abhazya davası için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Abaza ve Adığe halklarının aralarında var olan muhabbetin giderek arttırılması ve daha sıkı iş birliği gerekmektedir. Millet olarak en büyük sorunumuz dilimizi konuşanın giderek azalıyor olmasıdır. Moskova'da dil dersleri veriyor ve gençlere öğretmeye çalışıyoruz. Bunu herkes yapmalıdır. Öldüğümde mezarıma ünvanımın ve yaptığım şeylerin yazılması yerine 'sağlığında hep dedelerinin diliyle konuştu'yazılmasını bin kerre tercih ederim."
Hatejiko Valeri (Nalçık Derneği Başkanı): "Khabardey hep sizinleydi, yine de sizinledir. Önümüzdeki işleri olumlu sonuçlandırmazsak dedelerimizin ve kardeşlerimizin akıttıkları kanların anlamı olmaz. Ruslar kendi çıkarlarını yanlış hesaplıyorlar. Çeçenlerin hedefi aslında Rusların da yararınaydı ama farketmediler. Kafkasya'da olabilecek bir olay artık mevzii olarak kalmayacaktır. Dayanışma içinde olunmazsa felaketin genel olduğu iyi bilinmelidir. İsrail Yahudileri ve Ermeniler topraklarına sahip çıkıp sonunda yurtlarına dönmüşlerdir. Bu çok anlamlı bir şeydir. Bizim de tekrar bir araya gelmemiz ve güçlerimizi birleştirmemiz şarttır. O takdirde hiç kimse bileğimizi bükemez."
Millet olarak en büyük sorunumuz dilimizi konuşanın giderek azalıyor olmasıdır. Moskova'da dil dersleri veriyor ve gençlere öğretmeye çalışıyoruz. Bunu herkes yapmalıdır. Öldüğümde mezarıma ünvanımın ve yaptığım şeylerin yazılması yerine "sağlığında hep dedelerinin diliyle konuştu" yazılmasını bin kerre tercih ederim.
Prof. Yura Agirba
Kiçıpha Guli (Abhazya Anneler Derneği Başkanı, şair): "Ülkesini korumak için yiğit savaşçılar doğuran anneler böyle güzel bir konferans tertip eden, ülkesi için düşünen ve gönülden uğraşan evlatlar doğurdukları için çok şanslıdırlar. Böyle bir forum izlediğim için şanslı ve mutluyum. Hepinize teşekkür ediyorum. Bütün Kafkas halklarının anneleri şanslıdırlar. Böyle yiğitleri yetiştirmek herkese nasip olmaz. Kafkaslı annelerin saygıyla el üstünde tutulmaların nedeni vatanları için yiğitler yetiştirmelerindendir. Kafkas kadınları! Topraklarımız barış içinde olsun ve Nartlar gibi çoğalın!"
Kazanuko Yadiğ (Dünya Çerkes Birliği Yönetim Kurulu üyesi): "Üzerimizdeki sineği kovmak istiyorsak onunla uğraşmak gerekir. Diğer milletler bizleri yeterince tanımıyorlar. Onlara kendimizi tanıtmak zorundayız. Dil ve tarih konusunda çocuklardan başlamamız şarttır. Diasporadaki kardeşlerimize geri dönünüz demek yeterli değil ve boş laftır. Onların geri dönüşünü sağlama için mülk vermek ve ekonomik sorunlarının çözümüne de katkı yapmak gerek. O takdirde göreceksiniz ki hızla çoğalacağız ve eski günlerimize döneceğiz. Abhazya için UNPO'ya gittik. Bundan sonra daha çok gitmek ve diğerleri ile de ilişki kurmak gereklidir."
Malkhoz Rauf (Çerkesk kentinde kolhoz yöneticisi): "Kongre için uzaklardan gelen kardeşlerimiz, hepiniz sağ olunuz. Hoş geldiniz.Göreviniz bitince güle güle gidiniz. Dünyanın dört bir yanına serpilmiş durumdayız. Davamıza emek verenlere teşekkür borçluyuz. Bizim burada Abazalar olarak bir "rayon" sorunumuz vardır. Daha önce biz Adığelere yardımcı olmuştuk. Şimdi onlardan ve Karaçay Çerkes Cumhuriyeti yöneticilerinden anlayış ve destek bekliyoruz. Dünyanın en büyük faşitslerinden bilinen ve Abhazya'nın mahfına sebep olan Stalin bile rayonumuza dokunmamıştı. Onun zamanında sahip olduğumuz rayonumuzu geri istiyoruz. Dilimizi ve kültürümüzü yaşatmak bakımından rayonun tekrar tesis edilmesinin büyük önemi vardır."
Abhazya Parlamentosu'ndaki bir Rus milletvekili de konuşmasında şunları söyledi: "Gürcüstan bağımsız bir devlet olmanın imkanlarını istismar etmekte ve Kafkasya'nın tümünün liderliğine oynamaktadır. Hali hazırda 12.000 kişilik silahlı bir birliği sürekli eğitime tabi tutmakta, uçaklarla tatbikat yapma peşindedir. Eğer saldırgan bir amaç yoksa bütün bunlara neden gerek duyuluyor? Amerika ve güdümündeki Türkiye tümüyle Gürcüstan'ın yanında yer almış durumdadır. Rusya'nın bur durumu iyi değerlendirmesi gerekmez mi? Savaşta her türlü zulmü yapan insanları sanki suçsuzmuşlar ve mağdurmuşlar gibi göstererek onların Abhazya'ya geri dönmesinde ısrar etmektedir. Oysa kendisi bir zamanlar sürgüne gönderilen Mesket Türklerini Gürcüstan topraklarına geri kabul etmemiştir. Batılılar ve Türkiye bunu neden sormazlar? Türkiye'den gelen bir delegeye bunu sorduğumda, Türkiye'nin Karabağ ve Kıbrıs sorunu nedeniyle bu politikayı izlediğini söyledi. Gerçekte Karabağ sorunu ile Abhazya arasında benzerlik bulunmamaktadır. Asıl etken olan Amerikadır, petroldür, Batılıların Kafkasya'ya yönelik hesaplarıdır; kısacası çıkar hesaplarıdır."
Mitolojimize göre, Tanrı, yeryüzünde kendisi için ayırdığı toprak parçasını biz Abhazlara emanet etmiş. O halde bu vatanı korumak, kutsal bir görev, yüce bir onurdur.
Vladislav Ardzınba Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Kaffed